25 Haziran 2010 Cuma

Gediktepe'de ihmal iddiaları güçleniyor

Askerlerin anlattıkları ve otopsi bilgileri, 11 şehit verilen saldırıda ihmal iddialarını gündeme getirdi. 1 ay hazırlık yapıp mevzilere sızan teröristler, yakın mesafeden ateş açmış. Strateji uzmanları, ağır silahların bu kadar yakın noktalara taşınabilmesinin büyük bir zafiyeti gösterdiğine dikkat çekiyor. İstihbarat alınamamasını ise imkânsız görüyorlar.

Şemdinli Gediktepe'deki sınır karakolunda 11 şehit verilen saldırıyla ilgili önemli iddialar gündeme geliyor. Güvenlik birimlerinin tespitleri, yaşanan ihmali ortaya koyarken, askerlerin ifadeleri ve otopsi sonuçları Mehmetçik'e çok yakın mesafeden ateş açıldığını gösteriyor. Alınan bilgilere göre, Hakkari Tümen Komutanı Gürbüz Kaya'nın 'çoban zannettik' dediği teröristler, mevzilerin bulunduğu arazide bir ay keşif yapıp birliğe ait bilgileri topladı. Saldırı gecesi 63 kişilik terörist grubun 20'si dere yatağında saatlerce sürünerek mevzilere sızdı. Söz konusu iddialar, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Koordinatörü Sedat Laçiner'in tespitleriyle de örtüşüyor. Teröristlerin gerekli keşfi yapıp silahları yakın noktalara kadar taşıdıklarının anlaşıldığını belirten Laçiner, "O kadar terörist hiçbir iz bırakmadan karakola kadar geliyorsa, istihbarat zafiyeti vardır." diyor. Teröristlerin taşıdığı silahların da ağır ve görünür olduğuna dikkat çeken Laçiner, çok sayıda PKK'lının yakın sızmayı gerçekleştirdiği ve çatışmaya girdiğinin ortaya çıktığını vurguluyor.

100'e yakın terörist hiç iz bırakmadan nasıl karakola kadar geliyor?
Gediktepe Sınır Karakolu'nda 11 şehit verilen PKK saldırısının yankıları sürüyor. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Koordinatörü Sedat Laçiner, ilginç tespitlerde bulundu. Teröristlerin gerekli keşfi yapıp silahları yakın noktalara kadar taşıdıklarının anlaşıldığını belirten Laçiner, "100 terörist hiçbir iz bırakmadan karakola kadar geliyorsa, istihbarat zafiyeti vardır." dedi.

Sedat Laçiner, yetkililerin bir istihbarat zafiyeti bulunmadığını iddia ettiğini, ancak sadece mantığı kullanarak böyle zaaf olduğunun ortaya konabileceğini belirtti. Saldırıyı yapanların sayısının 100 civarında telaffuz edildiğini hatırlattı. "Bu sayıda bir terörist öbek mutlaka istihbaratın takibinde olmak zorundadır. Son 1 ayda gerçekleşen saldırılara bakarsak Gediktepe'dekine benzer grupların çok da takip edilme baskısı yaşamadan saldırı planladıkları ve uyguladıkları anlaşılıyor." ifadesini kullandı. Laçiner, "Saldırıyı planlıyor ve uygulamasında yer alıyorsa bunlar aralarında mutlaka konuşurlar. Telsizle, telefonla, yazışarak veya doğrudan. Bilgiyi iletişim noktalarında yakalayamadıysanız hazırlık safhasında yakalayabilirsiniz. Saldırı için gerekli silahlar, cephane, taşıyıcılar hatta yiyecek, içecek vs. grup hareketleri konusunda ipuçları verebilir. Böyle bir hareketin arkasında iz bırakmaksızın gerçekleşmesi olanaksızdır. Yol boyunca gören olur, dedikodusu çıkar, yolda iz bırakırlar. Sonra, hazırlık safhasında keşif vardır. Diyelim ki plan ve hazırlık safhalarını atladınız. Uygulama safhasında da istihbaratın yapabileceği pek çok iş var."

Sedat Laçiner, Gediktepe'de saldırganların gerekli keşifleri yapıp silahları yakın noktalara kadar taşıdıklarının, çok yakın bir yere gelinceye kadar fark edilmediklerinin anlaşıldığını anlattı. Teröristlerin taşıdığı silahların da ağır ve görünür olduğuna dikkat çekti. Doçkaların gövde, namlu ve ayağının 157 kg olduğunu, iki dağdan bu silahların ateşlendiğini belirtti. Doçkaların ardından ise 50 kadar PKK'lının yakın sızmayı gerçekleştirdiği ve çatışmaya girdiğinin anlaşıldığını kaydetti. Yaşananların istihbarat konusunda ciddi iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğunu net bir şekilde ortaya koyduğunu aktaran Laçiner, kurumların bu yöndeki eleştirileri saldırı olarak görmemesi gerektiğini belirtti.