5 Aralık 2011 Pazartesi

Askeri Bürokrasiden PKK'ya DAVETİYE

Diyarbakır'da 28 Kasım günü askerlerle PKK'lı teröristler arasında çıkan çatışmada yaşananlar, askeri bürokrasinin hantal yapısını gözler önüne serdi.
Önceki gün, Yeni Şafak'ta çıkan bir haber askeri bürokrasinin hantal yapısını gözler önüne serdi.
Yeni Şafak'ın haberine göre Diyarbakır’ın Hani kırsalında çıkan bir çatışmada öldürülen terör örgütü PKK militanlarının cesetlerine otopsi yapmak üzere bölgeye intikal eden savcı ve askerler 28 kasım günü taciz ateşine maruz kaldı.
Bu durum üzerine Batman'da bulunan İnsansız Hava Uçağı (İHA) bölgeye gönderildi. Askerlerin bir kısmı helikopterlerle geri çekildi, bir kısmı da güvenli olduğu düşünülerek, Akübek tepe üst bölgesine çekilmeleri talimatı aldı. Ancak kaçtıkları düşünülen PKK'lı teröristler, tepe üst bölgesine sevk edilen askerlere taciz ateşi gerçekleştirdi.
Bu durum üzerine Termal kameradan tespit edilen teröristler ile ilgili 7. kolordu komutanlığından yardım talep eden askerler, akıl tutulması yaratacak bürokratik engelle karşılaştılar. Hava desteği isteyen askerler bu isteği "Helikopterlerin uçuş saati doldu" gerekçesiyle talep kabul edilmedi.
Az daha büyük bir faciaya neden olacak askeri bürokrasinin bu hantal yapısını gözler önüne seren olayla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı.
PKK'nın taciz atışları sonrası 16:30 sularında Akübek tepe üst bölgesine çekilen askerler, taciz ateşinin geldiği yönde hareketlilik tespit ettiler ve termal kameralardan yapılan incelemeler üzerine, 7. Kolordu komutanlığında görevli Üsteğmen Dinçer Doğukan Göle’ye durumu ilettiler. Göle, yapılan tespitin doğru olduğunu 2. Ordu Komutanlığına rapor etti.

Göle’nin raporu üzerine bölgedeki hareketliliğin takip edilmesi ve bölgedeki yakın birlikler aracılığı ile müdahale edileceği belirtilmesine rağmen sonrasında ilginç olaylar gelişti. 7. Kolordu ile 2. Ordu yetkilileri arasında ikinci bir görüşme gerçekleşti. Görüşmede, Tümgenaral Tamer Büyükkantarcı’nın şuan toplantıda olduğu ve toplantının bitmesinin ardından kendisine durumun iletileceği ve alınan talimatlar üzerine harekât edileceği iletildi. Güvenlikleri hiçe sayılarak saatlerce bekleyen ve destek isteklerini yineleyen askerler, ikinci kez 2.ordu yetkililerini aradıklarında, bölgeye havan atışlarının yapılacağı bilgisini aldılar.

Bir süre sonra, 7.Kolordu'da görevli bulunan M.Serhat Islıoglu, PKK'lıların tespit edildiği bölgeye top atışlarının yapıldığı bilgisini destek bekleyen askerlere verdi. Ancak, askerlerin top atışını görmedikleri belirtildi. Bu kez 7. Kolordudan hava desteği istendi.  Ancak alınan cevap akıl tutulması yaratacak cinstendi. ”Helikopterlerin uçuş saati doldu”.

Yardım talebinde bulunan askerlerle telefonda konuşan Albay Mete Deniz, acil destek isteğinde bulunan askerlere Kurmay Albay Altan Er’i beklediklerini, Er’in gelmesinin ardından ne yapılacağına karar vereceklerini askerlere iletti.

Bu görüşmenin ardından, destek bekleyen askerlere, 18:30 sularında havan atışları yapılabileceği iletildi ve hemen hemen o saatlerde  7 el havan atışının yapıldığı belirtildi. Askeri bürokrasinin bu hantal yapısı yüzünden, destek bekleyen askerler saatlerce güvenlikleri hiçe sayılarak bekletilmiş ve daha sonra yardım bekleyen askerlerin kara araçları ile bölgeden uzaklaştırılmışlar.

Diyarbakır Hani'de yaşanan bu olayın bir benzeri bir gün önce Hakkari Çukurca'da meydana geldiği ortaya çıktı.
Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Çilekli kırsalında, bir teröristin karlı tepelerdeki hareketliliği tespit edilmiş olmasına rağmen, durum 2. Ordu komutanlığına görevli Tümgenaral Halil Erkek’e iletildiğinde, “Bir kişi için harekat düzenleyemeyiz. Hedef listesine alın müteakip görevlerde ilgileniriz” cevabı alınıyor...