Pazartesi günü bu köşede 'Bakan gelmiş neyime' başlığında bir 'zihniyet
sorgulaması' yapmış, örnek olarak da geçtiğimiz cuma günü Milli Savunma
Bakanı'nın maruz kaldığı uygulamayı anlatmıştım.
Milli Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz bir yazılı açıklama ile anlatılanların gerçeği
yansıtmadığını söyledi. Biraz da fazla alınganlık göstermiş olacak ki
yazılı açıklamayı Meclis'te ve gittiği resepsiyonda medyaya dağıttı.
Oysa anlattığım olayda yanlışı yapan bakan değil, komutandı.
Bakana cevabıma geçmeden tartışma konusu olan yazıyı kısaca özetleyelim:
Diyarbakır 2. Taktik Hava Üs Komutanı Korg. Mehmet Veysi Ağar'ın cuma
günü Batman'daki İHA üssüne giden Bakan İsmet Yılmaz'ı karşılamadığını,
brifingde de görüntü izletmediğini anlatmıştım.
Yazıda ayrıca
Ağar'ın Cumhurbaşkanı Gül'ü de NATO toplantısı için gittiği Lizbon'da
karşılamadığını, refakat etmediğini; emrindeki uçaklar PKK'ya karşı
operasyonda iken Ağar'ın 'malzeme nakli gösterilen' özel bir uçuşla
Balyoz sanıklarını ziyarete gittiğini aktarmıştım.
Bakan Yılmaz,
Korg. Veysi Ağar'ın kendini karşılama zorunluluğu olmadığını söylüyor.
Oysa bizim devlet geleneğimizde tam tersi oluyordu. Üstelik gidilen yer
doğrudan Ağar'a bağlı.
'Daha iyi anlaşılması için' geçen hafta boyunca neler yaşandığını daha detaylı aktarayım.
Bakan
Yılmaz, cuma günü Batman'a gitti. Öğle saatlerinde başlayan ziyaret
yaklaşık 16.30'da bitti. Ziyaretin nedeni Batman'da konuşlu İHA üssünü
yakından tanımaktı.
Bu üsle birlikte Adana,
Merzifon, Malatya, Diyarbakır, Muş, Erzurum ve Batman'da bulunan
birliklerden de Korg. Veysi Ağar sorumlu.
Ama karar merciindeki bakanın ziyaretinde komutan yok!
Diyarbakır ile Batman arasında mesafe uçakla 15 dk. Üstelik Korg. Ağar'ın emrinde tahsisli makam uçağı var.
Peki
bakanı karşılamayan, brifinge katılmayan ve bakana İHA görüntüleri
izlettirmeyen Korg. Ağar ne yapıyordu? Gerçekten hasta mıydı?
Görev yaptığı yerdeki herkes hasta olmadığını, geçerli bir mazeretinin de bulunmadığını teyit ediyor.
Üstelik Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Mehmet Erten'e geçtiğimiz hafta boyunca refakat etti.
Org. Erten, 6 Aralık'ta Yüksekova ve Batman'da, 7 Aralık'ta ise Adana'daydı. Korg. Ağar bu ziyaretlerde HKK ile birlikteydi.
Ev sahipliği yaptı, yakından ilgilendi.
Cuma günü bakan geldiğinde ise 'rahatsız olduğunu, odasında istirahat ettiğini' söyleterek Batman'a gitmedi. Daha önce de yazdığım gibi ne ambulans çağrıldı ne de doktor.
Bakan Yılmaz, brifingi evrakta sahtecilikten yargılanan Albay Fidan Yüksel'den aldı.
Ertesi gün ise Korg. Veysi Ağar emrindeki tüm generalleri iki gün sürecek bir toplantı için Diyarbakır'a çağırdı. Yani sağlığı yerindeydi.
Brifingde görüntü izlenmemesi ise bakanlık açıklamasında zamanın darlığına bağlanıyor.
Maalesef orada da işler başka türlü döndü.
Şöyle ki: Bakan Yılmaz; Kara İHA Taburu'nda görüntü izlemek isteyince Albay Yüksel olumsuz cevap verdi.
Ama 'Hava Heron görüntüsü izletelim' deyip bakanı hava birliklerinin olduğu bölgeye yönlendirdi. Bu esnada Korg. Ağar'ı arayıp izin istedi.
Fakat Ağar'dan yine hayır cevabı geldi.
Kendisi gitmediği gibi Üs Komutanı Albay Fidan Yüksel'e görüntüler konusunda gerekli izni vermedi.
Oysa bakanın Batman'a gidişinin esas amacı İHA sisteminin işleyişi ile ilgiliydi. Ama brifing sadece kağıt üzerinden yapılmış oldu.
Hadisenin medyaya yansımasından sonra işler biraz daha karıştı. Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Mehmet Erten 'konunun araştırılması' talimatını verdi.
Üs komutanı Albay Yüksel'den de yazılanları teyit eden bilgiler gelince ciddi rahatsızlık oluştu.
Karargâhta sıkıntılar çıktı.
Keşke her şey Bakan Yılmaz'ın açıklamasındaki kadar basit olsaydı.
Oysa bu olay bir zihniyetin yansıması. Ve o zihniyet tüm iyileşmelere rağmen hâlâ ciddi bir direnç noktası.
Bu arada; Meclis'ten geçen şike yasasından sonra Silivri sakinleri kaleme kağıda sarılıp dilekçeleri doldurdular.
Hepsi 'şikecilere var da bize yok mu' demeye hazırlanıyorlar.
Görev yaptığı yerdeki herkes hasta olmadığını, geçerli bir mazeretinin de bulunmadığını teyit ediyor.
Üstelik Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Mehmet Erten'e geçtiğimiz hafta boyunca refakat etti.
Org. Erten, 6 Aralık'ta Yüksekova ve Batman'da, 7 Aralık'ta ise Adana'daydı. Korg. Ağar bu ziyaretlerde HKK ile birlikteydi.
Ev sahipliği yaptı, yakından ilgilendi.
Cuma günü bakan geldiğinde ise 'rahatsız olduğunu, odasında istirahat ettiğini' söyleterek Batman'a gitmedi. Daha önce de yazdığım gibi ne ambulans çağrıldı ne de doktor.
Bakan Yılmaz, brifingi evrakta sahtecilikten yargılanan Albay Fidan Yüksel'den aldı.
Ertesi gün ise Korg. Veysi Ağar emrindeki tüm generalleri iki gün sürecek bir toplantı için Diyarbakır'a çağırdı. Yani sağlığı yerindeydi.
Brifingde görüntü izlenmemesi ise bakanlık açıklamasında zamanın darlığına bağlanıyor.
Maalesef orada da işler başka türlü döndü.
Şöyle ki: Bakan Yılmaz; Kara İHA Taburu'nda görüntü izlemek isteyince Albay Yüksel olumsuz cevap verdi.
Ama 'Hava Heron görüntüsü izletelim' deyip bakanı hava birliklerinin olduğu bölgeye yönlendirdi. Bu esnada Korg. Ağar'ı arayıp izin istedi.
Fakat Ağar'dan yine hayır cevabı geldi.
Kendisi gitmediği gibi Üs Komutanı Albay Fidan Yüksel'e görüntüler konusunda gerekli izni vermedi.
Oysa bakanın Batman'a gidişinin esas amacı İHA sisteminin işleyişi ile ilgiliydi. Ama brifing sadece kağıt üzerinden yapılmış oldu.
Hadisenin medyaya yansımasından sonra işler biraz daha karıştı. Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Mehmet Erten 'konunun araştırılması' talimatını verdi.
Üs komutanı Albay Yüksel'den de yazılanları teyit eden bilgiler gelince ciddi rahatsızlık oluştu.
Karargâhta sıkıntılar çıktı.
Keşke her şey Bakan Yılmaz'ın açıklamasındaki kadar basit olsaydı.
Oysa bu olay bir zihniyetin yansıması. Ve o zihniyet tüm iyileşmelere rağmen hâlâ ciddi bir direnç noktası.
Bu arada; Meclis'ten geçen şike yasasından sonra Silivri sakinleri kaleme kağıda sarılıp dilekçeleri doldurdular.
Hepsi 'şikecilere var da bize yok mu' demeye hazırlanıyorlar.