16 Aralık 2011 Cuma

Meclis Muhafız Taburu'nu uğurlarken / Mümtazer Türköne


Siyaset sembollerle yapılır. TBMM'de bir askerî taburun bulunması, demokrasi üzerindeki askerî vesayetin sembolüydü. TBMM yerleşkesi içinde bir askerî birliğin bulunmasının, mantıklı hiçbir açıklaması yoktu. Alışınca insana normal geliyor. Bu yüzden bazı şeyleri bıkmadan çocuk saflığında sormak gerekiyor: Ülkenizi dışarıdan gelecek saldırılara karşı korumakla görevli olan ordunuzun, yasama organının görev yaptığı yerde ne işi vardı? Polisin yaptığı bir işi neden asker yapmaya kalkmıştı?

Mesele açık bir bilek güreşine, güç gösterisine dönüşmüştü. Siyasete hevesli ordu Meclis'i önemli bir cephe olarak görüyor ve bu cephede asker bulunduruyordu. Her Meclis başkanı da fırsatını bulup askerî birliği yerleşke dışına çıkarmak için teşebbüste bulunuyordu. Her defasında ordu ayağa kalkıyor ve TBMM'deki mevzilerini savunmak için cansiperane savaş veriyorlardı. Bugüne nasipmiş. Demokrasiye ve halkın iradesine gölge düşüren bir sembol artık yok.

Meselenin ne kadar esaslı bir mesele olduğunu kavramak için biraz geriye gidelim. Bugünkü Meclis yerleşkesi Demokrat Parti zamanında yapılıyor. Mimarî projenin kendisi bile demokratik bir ruh yansıtıyor. Mimarî tasarlanırken halkın elini kolunu sallayarak girip çıkabileceği bir düzen planlanıyor. Bunun için şehir ile engelsiz bütünleşen bir proje kabul ediliyor. Bu projenin en önemli unsuru ise bahçe duvarının olmaması. Meclis'in İçişleri Bakanlığı'na bakan kuzey kısmında duvar veya yürüyerek Meclis toplantı salonuna ulaşmanıza mani olacak bir engel yoktur. Duvar yerine belirli aralıklarla askerlerin nöbet tuttuğu nöbet kulübeleri vardır. Meclis bahçesinin sadece bu kısmı orijinal halini muhafaza etmektedir.

Ayrancı ve Dikmen tarafındaki duvarlar darbe sonrasında yapılmıştır. Darbeciler Meclis'in kendi iç dinamikleriyle evrilen mimarisine iki keskin darbe vurmuşlardır. Birincisi Meclis bahçesinin duvarları; ikincisi ise Meclis'in Güvenlik Caddesi tarafına bakan bölgesindeki askerî lojmanlar. Meclis'teki yegane lojmanlar, Muhafız Taburu'nda görevli personele tahsis edilen lojmanlardır. Tahmin edeceğiniz üzere bu lojmanlar Meclis'in kapalı olduğu 1981-82 yılında yapılmıştır. Asker lojman ve sosyal tesis yapar. Fırsat buldukça ve fırsat bulduğu her yerde. Meclis lojmanları da bu fırsatçılığın eseri. Meclis başkanlığı Muhafız Taburu ayrıldıktan sonra bu binaları başka bir amaç için kullanmamalı; mutlaka yıkmalı.

Muhafız taburları veya alayları, törensel birliklerdir. Meclisinde muhafız birliği olan memleket yoktur. Cumhurbaşkanlığı veya kraliyet gibi, sembolik yerlerde bu sembolik tören birliklerinin tarihsel bir anlamı olabilir. Nitekim her ülkede bu birlikler, her türlü tüy, kürk, parlak zincir, apolet ve renkli kıyafetlerle geleneksel ve törensel bir hava verirler. Meclis'e gidenler mutlaka dikkat etmiştir. Çankaya ve Dikmen kapılarının karşılıklı bir nizamiyesi askerlerin diğeri polislerindi. Askerlerin üzerinde ise her zaman sahra-kamuflaj kıyafetleri bulunurdu. Bende bıraktığı izlenim, orada bulunan askerlerin görevi Meclis'i herhangi bir saldırıdan korumak değil, gerektiğinde Meclis'teki milletvekillerini içeride tutmak, kaçmalarını önlemekti.
Vatandaş devlet ile seçtiği milletvekilleri aracılığıyla temas kurmak üzere Meclis'e gidiyor ve askerî birlikle karşılaşıyor. Milletvekili odasında çalışırken, askerî birliğin eğitimini izliyor. Olmazdı, yanlıştı ve bu kadar uzun süre orada kalmaları asker için de anlamsız bir prestij kaybıydı.

Beylerbeyi'nde, Boğaziçi Köprüsü'nün altında, Deniz Eğitim Komutanlığı'nın içinde, Boğaz'a hakim üç katlı bir bina yükseliyor. Beylerbeyi Sarayı'nın hemen arkasında yükselen çirkin bir bina. Radikal, Boğaziçi İmar Kanunu'na aykırı bu inşaatı haber yapmış ve inşaat faaliyeti güya durmuştu. Demek ki durmamış, çünkü inşaat sürekli ilerliyor. Bu bina yıkılmalı ve bu kanunsuz binayı yaptıranlardan yargı önünde hesap sorulmalı. Yapılan harcamalar da onlara ödettirilmeli. Silahlı gücün, herkesin uyduğu kanunlara yüz misli hassasiyetle uyması gerekir. Düşünebiliyor musunuz: Ordunuz bu ülkenin parası ile kaçak inşaat yapıyor. Askerin inşa ettiği bu kaçak binanın yıkılması ve sorumlulardan hesap sorulması; Meclis Muhafız Taburu'nun naklinden sonra demokrasinin ilerlemesinin sembolik önemli kilometre taşlarından biri olarak kabul edilmeli.