15 Aralık 2011 Perşembe

‘Tek olgu bulunsun hayatıma son veririm’

Binbaşı Yakar: “89 kadından biri ile irtibatım kurulsun savunma yapmam...”

Muvazzaf ve emekli askerlerle TÜBİTAK görevlilerin de yargılandığı Askeri Casusluk ve Şantaj davasına devam edildi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Tutuksuz sanıklardan TÜBİTAK’ta görevli Birdem Çetinkaya yaptığı savunmasında, gıda ile ilgili bölümde çalıştığını dolayısıyla bahsedilen bilgilere ulaşmasının mümkün olmadığını söyledi. Çetinkaya kendisini Abdullah Gavremoğlu olduğunu söyleyen bir kişi tarafından üç kez arandığını belirterek kendisini arayanın general rütbesinde biri olduğuna inanmadığını söyledi. Çetinkaya, “Çünkü sesi çok genç ve laubali geliyordu” dedi.

Çetinkaya’ya soru soran sanık avukatlarından Nuri Tezel, “Siz sanıkların çoğundan daha ağır bir suçlamayla karşı karşıyasınız.

Sizin evinizde arama yapıldı mı? Belgeleri eşiniz üzerinden Yunanistan’a ulaştırdığınız söyleniyor, eşiniz bu konuda ifade verdi mi?” dedi. Soru üzerine evinde arama yapılmadığını eşinin de konuyla ilgili ifadesini alınmadığını söyledi.

Tutuksuz yargılanan Binbaşı Kemalettin Yakar ise savunmasında, “Casusluk faaliyeti ile ilgili tek bir olgu bulunsun hayatıma son veririm ” dedi. İddianamede adı geçen 89 kadından biri ile irtibatı kurulduğunda savunma yapmayı bırakacağını söyleyen Yakar, “Türk ordusu dış düşmanlarla mücadele etmesini bilmiştir. Allah iç düşmanlardan korusun ” dedi. Yakar’ın bu sözünden sonra salondaki izleyiciler “amin” diyerek Yakar’ın sözlerini alkışladı. Salondaki alkış sesine kızan mahkeme başkanı “Bir daha bu olay tekrarlanırsa salonu boşaltırım ”dedi.

Fuhuşla suçlanan doktor ‘bekaret’ raporu getirdi!

’Askeri Casusluk ve Şantaj davası’nda dinlenen ve İbrahim Sezer’in para karşılığı erkeklere pazarladığı iddia edilen müşteki diş doktoru T.P., iddianın doğru olmadığını göstermek için mahkeme heyetine “özel” olduğunu belirttiği bir belge uzattı. Kadın doktor, tutuklu sanık İbrahim Sezer’in söz konusu belgenin ne olduğu konusunda ısrar etmesi üzerine de bunun “Bekaret raporu” olduğunu açıkladı. Davada müşteki (şikayetçi) olarak dinlenen T.P., emniyette verdiği ifadenin çarpıtıldığını söyleyerek, “10 yıldır İbrahim Sezer’i tanırım. Sosyal bir arkadaşlığımız var. İfademde hem benim hem de onun mağdur edildiğini belirtmeme rağmen bunlar yazılmadı” dedi.