Milli güvenlik derslerine askerlerin girmesine tepkiler sürüyor.
Emekli Askerî Hakim Ümit Kardaş ve Uluslararası Hukukçular Birliği Genel
Sekreteri Cahit Özkan, söz konusu dersin tamamen kaldırılması
gerektiğini söylüyor. Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise,
"Askerler, kışlada işini yapsın." şeklinde konuşuyor.
Demokratikleşme adına özellikle son dönemde önemli adımlar
atıldı. Son olarak Meclis'teki askerler, görevlerini polislere devretti.
Meclis'teki asker gölgesi de 91 yılın ardından kalktı. Ancak
okullardaki milli güvenlik derslerine hâlâ askerler giriyor. Söz konusu
uygulamanın suistimal edildiği Balyoz ve askerî casusluk
soruşturmalarında delilleriyle ortaya dökülmüştü. Derslere giren
'görevli' subayların, öğrenci ve öğretmenleri tek tek fişledikleri ve
üstlerine rapor ettikleri belgelendi. Askerî casusluk ve fuhuş
soruşturmasında da bir üsteğmenin, dersine girdiği kızları cinsel yönden
istismar ettiği ileri sürülmüştü.
Son yaşanan gelişmeler, kamuoyunun var olan tepkisinin yükselmesine sebep oldu. Kamuoyu artık söz konusu derslerin tamamen kaldırılmasını istiyor. Emekli Askerî Hakim Ümit Kardaş, "Ders anti-demokratik ve militarist bir ders olduğu için tamamen kaldırılması gerekir. Yoksa askerî zihniyette bir tarih öğretmeninin de bu dersi vermesi amacı bakımından aynı işlevi görecektir. Milli güvenlik konusuna tarih dersi içerisinde bahsedilmesi yeterli olacaktır. Eğitim sistemimizin demokratikleştirilmesini istiyorsak dersin tamamen kaldırılması gereklidir." şeklinde konuştu. Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Cahit Özkan da benzer görüşler dile getirdi: "Milli güvenlik dersi darbe dönemi sonrasında ve devletin resmi ideolojisine uygun tek tip insan yetiştirmeyi amaçlayan bir derstir. Günümüz Türkiye'sinde bu tür bir derse ihtiyaç yoktur. Alternatif olarak, birbirinin hak ve özgürlüklerine saygı duyan ve haklarını bilen bir birey yetiştirmek için 'demokrasi, temek hak ve özgürlükler' dersleri konulmalıdır."
Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan, eğitim meselesinin askerin işi olmadığını aktardı. Ceylan, "Okullar kışla değil. Askerler hangi pedagojik esaslara dayanarak eğitim veriyor. Eğer milli güvenlik dersi ile ilgili eğitim gerekli görülüyorsa, tarih bölümüne milli güvenlik müfredatıyla ilgili ders konulabilir." dedi.
ASKERin yeri okul değil, kışladır
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise askeri okullarda değil, kışlada görmek istediklerini söyledi. Özer, "Eğitimin üzerindeki vesayetçi anlayış yerinde duruyor. Eğitim, pedagojik formasyon gerektiren bir meslektir. 'Rahat', 'hazır ol', 'dikkat' komutları sınıflardan yükselirken eğitimin sivil olduğundan bahsedebilir miyiz? Komutanlar, okullarda değil, asıl görev yerleri olan kışlada işlerini yapmalıdır." ifadelerini kullandı.
Son yaşanan gelişmeler, kamuoyunun var olan tepkisinin yükselmesine sebep oldu. Kamuoyu artık söz konusu derslerin tamamen kaldırılmasını istiyor. Emekli Askerî Hakim Ümit Kardaş, "Ders anti-demokratik ve militarist bir ders olduğu için tamamen kaldırılması gerekir. Yoksa askerî zihniyette bir tarih öğretmeninin de bu dersi vermesi amacı bakımından aynı işlevi görecektir. Milli güvenlik konusuna tarih dersi içerisinde bahsedilmesi yeterli olacaktır. Eğitim sistemimizin demokratikleştirilmesini istiyorsak dersin tamamen kaldırılması gereklidir." şeklinde konuştu. Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Cahit Özkan da benzer görüşler dile getirdi: "Milli güvenlik dersi darbe dönemi sonrasında ve devletin resmi ideolojisine uygun tek tip insan yetiştirmeyi amaçlayan bir derstir. Günümüz Türkiye'sinde bu tür bir derse ihtiyaç yoktur. Alternatif olarak, birbirinin hak ve özgürlüklerine saygı duyan ve haklarını bilen bir birey yetiştirmek için 'demokrasi, temek hak ve özgürlükler' dersleri konulmalıdır."
Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan, eğitim meselesinin askerin işi olmadığını aktardı. Ceylan, "Okullar kışla değil. Askerler hangi pedagojik esaslara dayanarak eğitim veriyor. Eğer milli güvenlik dersi ile ilgili eğitim gerekli görülüyorsa, tarih bölümüne milli güvenlik müfredatıyla ilgili ders konulabilir." dedi.
ASKERin yeri okul değil, kışladır
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise askeri okullarda değil, kışlada görmek istediklerini söyledi. Özer, "Eğitimin üzerindeki vesayetçi anlayış yerinde duruyor. Eğitim, pedagojik formasyon gerektiren bir meslektir. 'Rahat', 'hazır ol', 'dikkat' komutları sınıflardan yükselirken eğitimin sivil olduğundan bahsedebilir miyiz? Komutanlar, okullarda değil, asıl görev yerleri olan kışlada işlerini yapmalıdır." ifadelerini kullandı.
