2 Ağustos 2011 Salı

Kızı Dursun Çiçek'i DEŞİFRE ETTİ

Çiçek, İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın ortaya çıkması sonrasında yapılan delil karatma ve evrakları yok etme işlemlerini doğruladı.
Millete ve siyasete komplo davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek'in avukat kızı İrem Çiçek, babasının İnternet Andıcı soruşturması kapsamında verdiği itiraflarla dolu ifadeyi açıkladı.
İrem Çiçek, babasına ait 13 sayfalık savcılık ifadesini dursuncicek.wordpress.com adlı blog sitesinde yayımladı. Hükümet aleyhine kara propaganda amacıyla Genelkurmay bünyesinde oluşturulan 42 internet sitesi ile ilgili 22 sanıklı iddianamede Dursun Çiçek'in itiraflarının bir kısmı da yer almıştı. Çiçek'in savcı Cihan Kansız'a verdiği ifadenin tam metni, iddianamede olmayan itirafları da gün yüzüne çıkardı.
 
GEÇİCİ GÖREVDEYDİM
Çiçek, İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın ortaya çıkması sonrasında yapılan delil karatma ve evrakları yok etme işlemleri ile ilgili de konuştu. Çiçek, delillerin yok edildiği iddialarını doğrulayarak, "Bu işlemler yapıldığında ben geçici görevle ayrılmıştım. Komutanların kendi insiyatiflerinde böyle bir karar aldıklarını değerlendiriyorum. Bu bilgilerin silinmemesi yönündeki beyanlara da katılıyorum. Hiçbir suç unsuru olmamasına rağmen bu konuda şüphe yaratılmıştır" dedi.

İÇERİKLER GENELKURMAY'DA
Dursun Çiçek, 08.06.2011 tarihli ifadesinde kara propaganda amacıyla kurulan sitelere giren haberlerin içerik denetiminin bizzat sıralı amirler tarafından yapılması gerektiğini söyledi. Kızının 'İsim vermedi' diyerek savunduğu Çiçek, ifadesinde sitelerle ilgili emir komuta sistemiyle komutanlara bilgi arz edildiğini kaydetti. Çiçek, haberle ilgili tereddütte sivil memur, proje subayı şube müdürü, bilgi destek daire başkanı, 2. Başkan hatta Genelkurmay Başkanına kadar silsile yoluyla haber içeriklerinin aktarıldığını anlattı.

SIRALI AMİRLERİM DE SUÇLU
Çiçek dönemin komutanlarının adının 'hatırlamıyorum' diyerek vermek istemedi. Fakat "2004-2007 arasından görev yapanlar kurumdan istenebilir" diyerek adres gösterdi. Çiçek, "Sitelerin sorumluları kimler" kimler olduğu şeklindeki soruya "Bu konuda üstlerimizin bilgi sahibi olmaması hayatın olağan akışına aykırı" diyerek üstlerini işaret etti. Çiçek "Benim bu konuda suçum neyse sıralı amirlerimin de suçu odur" dedi.

AST OLARAK YETKİM YOK
Çiçek, 'İnternet Andıcı' davasının sanıkları arasında bulunan Korg. Mehmet Eröz'ün 'sitelerin içerikleri ile ilgili bilmediği olumsuzluklar' olduğu şeklindeki ifadesine şu karşılığı verdi: "Sitelerin içerikleri ile ilgili üstlerimizin bilgisi vardır. Günlük rapor edilir. Eğer Mehmet Eröz ifadesinde kendi bilmediği olumsuzluklar olarak beyanda bulunmuş ise niçin bu olumsuzluğu tespit edip düzeltilmesi konusunda talimat vermemiştir?" Çiçek, ast olarak site içerikleri ile ilgili yetkili olmadıklarını sözlerine ekledi. Çiçek, sitelerin 1999'dan itibaren devlet çapında alınan kararlar doğrultusunda açılıp işletildiğini ileri sürdü. Çiçek'e, hakkında yakalama kararı çıkartılan Genelkurmay Adli Müşaviri Tüm. Hıfzı Çubuklu'nun 'bir şeylerden çekinildiği için sitelerin kapatılmış olabileceği' şeklindeki ifadesi hatırlatıldı. Bunun üzerine Çiçek, "Hıfzı Çubuklu daha yetkili bir makamdadır. Neden çekinildiğini benden daha iyi bilir, bunu açıklaması gerekir" diye konuştu.

Başbakanlık: Siteler için izin verilmedi
Hükümet aleyhine kara propaganda amacıyla kurulduğu ve Genelkurmay tarafından işletildiği belirtilen internet siteleriyle ilgili Başbakanlık'ın savcılığa gönderdiği yazıda, Genelkurmay'ın kendilerine ilettiği notlar üzerinde yapılan değerlendirme sonucu konuyla ilgili internet sitesi kurmalarına izin ve görev verilmediği kaydedildi. Sitelerin ortaya çıkması üzerine Genelkurmay sitelerin, Başbakanlık'ın direktifi ile kurulduğunu belirtmişti.

TSK: O yaptı
'İnternet andıcı' soruşturması Genelkurmay Başkanlığı'yla Ergenekon davasında tutuklu Albay Dursun Çiçek'i karşı karşıya getirmişti. Özel yetkili savcılığın sorusu üzerine Genelkurmay Başkanlığı 13 sayfalık raporla birlikte gönderdiği yanıtında 'kara propaganda yapan' internet sitelerini, Dursun Çiçek'in yaptığını bildirdi. 'Kara propaganda' yapan 42 internet sitesi hakkında bilgileri içeren raporda Genelkurmay Başkanlığı, söz konusu sitelerin her birinin o görevde bulunan kişilerin sorumluluğunda olduğunu belirtti. Raporda ayrıca 42 internet sitesinin amacı dışında kullanılması durumunda sorumluluğun bu siteyi kullananlara ait olduğu ifade edildi. Genelkurmay'ın raporunda 'sorumlu' diye sözünü ettiği kişilerin başında Albay Çiçek geliyor. Çünkü Çiçek, 'internet andıcı'nın hazırlandığı dönemde Bilgi Destek Daire Başkanı'ydı. Genelkurmay'ın raporu üzerine Savcı Kansız, Çiçek'i cezaevinden çağırarak, Genelkurmay'ın gönderdiği bilgileri sordu. Çiçek, Genelkurmay'ın açıklamasını kabul etmeyerek, her işin emir komuta zinciri dahilinde yapıldığını söyledi.
'Büyükanıt ve Başbuğ' onayı
21'inci duruşması dün yapılan "Islak İmza" davası ile İnternet Andıcı davasına konu olan iki belgenin 5 yılı kapsayan bir planın ürünü olarak hazırlandığı ortaya çıktı. Planın 2007-2012 tarihlerini kapsadığı belirlendi. 22 Temmuz 2007 seçimleri ile 28 Ağustos 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında 26 Eylül 2007 tarihinde Genelkurmay Harekât Başkanlığı tarafından hazırlanan "Bilgi Destek Planı"nın dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Ergin Saygun tarafından paraflandığı ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt tarafından onaylandığı belirtildi. Sabah Gazetesi'nin dünkü haberine göre plan, "Eylem Planı" adıyla Kasım 2008'de güncellenerek Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Hasan Iğsız tarafından paraflandı ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un onayı ile uygulamaya kondu.

Çiçek'in hedefi savcıydı
"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasında ifade veren gizli tanık 'Munzur', Albay Çiçek hakkındaki iddialarını mahkemede de tekrarladı. Munzur, Şenol Başçavuş'un kendisine 2 bin TL vererek Çiçek için bir akşam eğlencesi düzenlemesini istediğini ve bu yemekte İliç Savcısı Bozkurt'a komplo girişiminde bulunduklarını anlattı. Munzur, Çiçek'in o akşam kendisini azarlayarak, 'Sana verilen görevi neden yapmıyorsun?' dediğini ileri sürdü. Munzur, eğlenceye Çiçek ve ismini hatırlamadığı bazı komutanların katıldığını, o akşam Dursun Çiçek'in kendisini azarlayarak, 'Sana verilen görevi neden yapmıyorsun?' dediğini ileri sürdü. Savcılık ifadesi okunan ve bu ifadesini kabul ettiğini belirten 'Munzur', Şenol Başçavuş'un İliç Cumhuriyet Savcısı aleyhine komplo yürüttüğünü öne sürdü. Çiçek'in konuk olduğu eğlenceye davet edilen İliç Savcısı Bayram Bozkurt'un, masasına gönderilecek kadınlarla görüntülerinin çekilmesi için Şenol Başçavuş tarafından kendisine gizli bir kalem kamera verildiğini söyleyen 'Munzur', Başçavuş'un Savcı Bozkurt için mühimmat ve tarihi eser suçlaması yapmayı da planladığını iddia etti.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in cemaate ilişkin sorusuna Munzur, cemaate yapılacak operasyonda kullanılmak üzere Erzincan'da öğrenciler için 3 ev tutulduğunu, birini kendisinin tuttuğunu anlatarak, 'Cemaate operasyon yaptırmaya çalıştılar. İfademi değiştirmem için bana 80 bin lira para getirdiler' yanıtını verdi.