Uludere'de
yaşanan olaydan sonra bir istihbarat karmaşası da yaşandı. Hava
operasyonu için istihbaratı kim verdi? O rapordu ne vardı? O rapor neden
yalanlandı...
Önceki gün Şırnak Uludere'de -Taraf'ın bugün açıkladığı MİT raporuna
göre- terörist oldukları zannıyla yapılan hava operasyonunda 35 sivil
hayatını kaybetti.
Haber ilk olarak sosyal medyada duyuldu. Haber kanalları ise Genelkurmay'ın açıklamasına kadar olayla ilgili detaylı bilgi vermediler.
Olayın olduğu günün ertesinde Genelkurmay'ın açıklamasıyla birlikte bir istihbarat karmaşası yaşanmaya başladı.
G.KURMAY: ÇEŞİTLİ KAYNAKLARDAN ALINAN İSTİHBARAT.."
Uludere'deki olayla ilgili ilk açıklama Genelkurmay'dan geldi. 29 Aralık tarihinde öğle saatlerinde yapılan açıklamada, "Çeşitli kaynaklardan alınan istihbarat ve yapılan teknik analizler sonucunda, içlerinde örgüt elebaşılarının da bulunduğu terörist grupların bölgede bir araya geldikleri ve sınır hattındaki karakol ve üs bölgelerimize yönelik saldırı hazırlığı içinde oldukları anlaşılmış ve ilgili birlikler ikaz edilmiştir." denildi.
Genelkurmay'ın bu açıklamasındaki bu bölüm çok dikkat çekici. Çünkü güvenlik uzmanlarına göre eğer bu bilgi askeri istihbarattan gelmiş olsaydı "çeşitli kaynaklardan alınan istihbarat" denilmezdi.
O günün akşamında AKP adına Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Çelik, üzüntü verici bir olayın olduğunu ve bu olayın örtbas edilmeyeceğini sorumluluların hesap vereceğini söyledi"
TARAF'IN "İSTİHBARAT MİT'TEN GİTTİ" HABERİ
30 Aralık günü Taraf Gazetesi'nden Mehmet Baransu, Uludere'deki olayla ilgili çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi.
Baransu, 35 sivilin hayatını kaybetmesine neden olan yanlış istihbaratın MİT'ten geldiğini iddia etti.
İşte Baransu'nun konuyla ilgili haberinin ilgili kısmı;
Bilgi PKK içindeki MİT ajanından
Dün gün boyu bu operasyon istihbaratının nasıl geldiğini öğrenmeye çalıştım. Hem bölgedeki yetkililerden hem Ankara’dan hem de Genelkurmay’dan aldığım bilgi, istihbaratın MİT tarafından gönderildiği. MİT’in yanlış istihbaratı üzerine 35 sivil hayatını kaybetmiş. Kendilerini ölüme götüren olayın perde arkası ise şu şekilde gelişmiş. Bilgi öncelikle PKK içerisindeki bir MİT ajanından gelmiş. Bombalanan bölgeden PKK’lıların geçeceği bu ajan sayesinde MİT’e iletilmiş. Hatta grup içerisinde Fehman Hüseyin’in olacağı yönünde de bir bilginin Ankara’ya iletildiği iddiası var. İddia diyorum çünkü bu bilgiyi yalnızca bir isimden öğrendim. MİT kendisine iletilen bu istihbaratı Genelkurmay Başkanlığı’yla paylaşıyor. Ardından da bölgeye heron gönderiliyor. Heron, bölgedeki sivil vatandaşların görüntüsü alıp, Ankara’ya iletiyor. Ankara’da görüntüleri gören yetkililerden biri durumdan şüpheleniyor. Grubun sivil olma ihtimali üzerinde duruyor. Şüphe üzerine konu yetkililerle paylaşıyor. MİT’le iki kez temasa geçiliyor. MİT yetkililerine şüphe aktarılıyor. MİT, “grup kesin PKK’lı” deyip, kendilerine gelen istihbaratın sağlam olduğunu Karargâh’a bildiriyor. “Kesin” ifadesi üzerine de Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın emriyle uçaklar bölgeyi bombalıyor."
BAŞBAKAN "YANLIŞ İSTİHBARATI" DOĞRULADI
Başbakan Erdoğan dün cuma namazı çıkışı Uludere'deki olayla ilgili sessizliğini bozdu ve çok sert bir açıklama yaptı.
"Devlet halkını bombaldı" manşetiyle çıkan ve Baransu'nun yukarıdaki iddialarını gündeme getiren Taraf'ı eleştiren Başbakan Erdoğan, istihbaratın 9-10 gün önce geldiğini, anlık istihbaratın olmadığını kaydetti. Başbakan Erdoğan bu açıklamayla Şırnak Uludere'deki olayla ilgili yanlış bir istihbaratın olduğunu doğruladı. Çünkü Heron'lar o istihbarat üzerine bölgede uçuş yaptılar. Zaten Başbakan da 4 saatlik Heron görüntülerinin incelendiğini söyledi...
Başbakan Erdoğan o açıklamasında MİT'in de bu konuyla igili bir açıklama yapacağını kaydetti.
MİT'TEN "YANLIŞ İSTİHBARAT" AÇIKLAMASI
Dün akşam saatlerinde MİT, 35 vatandaşın ölümüyle sonuçlanan hava operasyonuna ilişkin istihbaratın MİT'ten kaynaklandığı'' yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
MİT'in açıklamasında şöyle denildi:
''30 Aralık 2011 tarihli bazı basın yayın organlarında yer alan 'Irak/Haftanin bölgesinde 35 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan hava operasyonuna ilişkin istihbaratın MİT'ten kaynaklandığı' yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır."
Yani MİT, hava operasyonuna ilişkin istihbaratın MİT'ten kaynaklanmadığını açıkladı. Oysa Genelkurmay Başkanlığı dün yaptığı açıklamada "çeşitli kaynaklardan alınan istihbarat" vurgusu yapmıştı.
PEKİ O İSTİHBARAT NEREDEN GELDİ
Başbakan Erdoğan'ı "köşe yazarı kılığındaki cambaz" diyerek eleştirdiği Mehmet Baransu, bugün MİT'in 21 Aralık tarihinde askere ve jandarmaya gönderdiği istihbarat raporunu açıkladı.
İşte raporu hazırlamadan önce koordinat ve kestirme çalışmaları da yapan MİT'in Jandarmaya verdiği istihbarat raporu:
“PKK üyesi Topal Bedran kod adlı Sait Tanıt, Şırnak Uludere Ortasu’daki üs bölgeleri, askeri birlikler ve hareket tarzları, bölgedeki asker sayısı ve Ortasu’daki örgüte yakın korucular hakkında araştırma yapıyor. PKK Zagros sorumlusu Dr. Bahoz Erdal kodlu Fehman Hüseyin, Şırnak Uludere Ortasu bölgesinde yer alan Düğün Dağı karşısında Türkiye sınırına 10 km yakınlıkta telsizle konuşuyor. Keşif çalışması ve Dr. Erdal’ın sınır bölgesine yakın mıntıkada bulunması, adı geçen alanda bir eylem arayışı içinde olabileceği yönüyle önemlidir.”
İşte 35 kişinin hayatını kaybettiği Şırnak Uludere'deki olaydan sonra yoğun geçen 48 saatin özeti bu...
Haber ilk olarak sosyal medyada duyuldu. Haber kanalları ise Genelkurmay'ın açıklamasına kadar olayla ilgili detaylı bilgi vermediler.
Olayın olduğu günün ertesinde Genelkurmay'ın açıklamasıyla birlikte bir istihbarat karmaşası yaşanmaya başladı.
G.KURMAY: ÇEŞİTLİ KAYNAKLARDAN ALINAN İSTİHBARAT.."
Uludere'deki olayla ilgili ilk açıklama Genelkurmay'dan geldi. 29 Aralık tarihinde öğle saatlerinde yapılan açıklamada, "Çeşitli kaynaklardan alınan istihbarat ve yapılan teknik analizler sonucunda, içlerinde örgüt elebaşılarının da bulunduğu terörist grupların bölgede bir araya geldikleri ve sınır hattındaki karakol ve üs bölgelerimize yönelik saldırı hazırlığı içinde oldukları anlaşılmış ve ilgili birlikler ikaz edilmiştir." denildi.
Genelkurmay'ın bu açıklamasındaki bu bölüm çok dikkat çekici. Çünkü güvenlik uzmanlarına göre eğer bu bilgi askeri istihbarattan gelmiş olsaydı "çeşitli kaynaklardan alınan istihbarat" denilmezdi.
O günün akşamında AKP adına Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Çelik, üzüntü verici bir olayın olduğunu ve bu olayın örtbas edilmeyeceğini sorumluluların hesap vereceğini söyledi"
TARAF'IN "İSTİHBARAT MİT'TEN GİTTİ" HABERİ
30 Aralık günü Taraf Gazetesi'nden Mehmet Baransu, Uludere'deki olayla ilgili çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi.
Baransu, 35 sivilin hayatını kaybetmesine neden olan yanlış istihbaratın MİT'ten geldiğini iddia etti.
İşte Baransu'nun konuyla ilgili haberinin ilgili kısmı;
Bilgi PKK içindeki MİT ajanından
Dün gün boyu bu operasyon istihbaratının nasıl geldiğini öğrenmeye çalıştım. Hem bölgedeki yetkililerden hem Ankara’dan hem de Genelkurmay’dan aldığım bilgi, istihbaratın MİT tarafından gönderildiği. MİT’in yanlış istihbaratı üzerine 35 sivil hayatını kaybetmiş. Kendilerini ölüme götüren olayın perde arkası ise şu şekilde gelişmiş. Bilgi öncelikle PKK içerisindeki bir MİT ajanından gelmiş. Bombalanan bölgeden PKK’lıların geçeceği bu ajan sayesinde MİT’e iletilmiş. Hatta grup içerisinde Fehman Hüseyin’in olacağı yönünde de bir bilginin Ankara’ya iletildiği iddiası var. İddia diyorum çünkü bu bilgiyi yalnızca bir isimden öğrendim. MİT kendisine iletilen bu istihbaratı Genelkurmay Başkanlığı’yla paylaşıyor. Ardından da bölgeye heron gönderiliyor. Heron, bölgedeki sivil vatandaşların görüntüsü alıp, Ankara’ya iletiyor. Ankara’da görüntüleri gören yetkililerden biri durumdan şüpheleniyor. Grubun sivil olma ihtimali üzerinde duruyor. Şüphe üzerine konu yetkililerle paylaşıyor. MİT’le iki kez temasa geçiliyor. MİT yetkililerine şüphe aktarılıyor. MİT, “grup kesin PKK’lı” deyip, kendilerine gelen istihbaratın sağlam olduğunu Karargâh’a bildiriyor. “Kesin” ifadesi üzerine de Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın emriyle uçaklar bölgeyi bombalıyor."
BAŞBAKAN "YANLIŞ İSTİHBARATI" DOĞRULADI
Başbakan Erdoğan dün cuma namazı çıkışı Uludere'deki olayla ilgili sessizliğini bozdu ve çok sert bir açıklama yaptı.
"Devlet halkını bombaldı" manşetiyle çıkan ve Baransu'nun yukarıdaki iddialarını gündeme getiren Taraf'ı eleştiren Başbakan Erdoğan, istihbaratın 9-10 gün önce geldiğini, anlık istihbaratın olmadığını kaydetti. Başbakan Erdoğan bu açıklamayla Şırnak Uludere'deki olayla ilgili yanlış bir istihbaratın olduğunu doğruladı. Çünkü Heron'lar o istihbarat üzerine bölgede uçuş yaptılar. Zaten Başbakan da 4 saatlik Heron görüntülerinin incelendiğini söyledi...
Başbakan Erdoğan o açıklamasında MİT'in de bu konuyla igili bir açıklama yapacağını kaydetti.
MİT'TEN "YANLIŞ İSTİHBARAT" AÇIKLAMASI
Dün akşam saatlerinde MİT, 35 vatandaşın ölümüyle sonuçlanan hava operasyonuna ilişkin istihbaratın MİT'ten kaynaklandığı'' yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
MİT'in açıklamasında şöyle denildi:
''30 Aralık 2011 tarihli bazı basın yayın organlarında yer alan 'Irak/Haftanin bölgesinde 35 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan hava operasyonuna ilişkin istihbaratın MİT'ten kaynaklandığı' yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır."
Yani MİT, hava operasyonuna ilişkin istihbaratın MİT'ten kaynaklanmadığını açıkladı. Oysa Genelkurmay Başkanlığı dün yaptığı açıklamada "çeşitli kaynaklardan alınan istihbarat" vurgusu yapmıştı.
PEKİ O İSTİHBARAT NEREDEN GELDİ
Başbakan Erdoğan'ı "köşe yazarı kılığındaki cambaz" diyerek eleştirdiği Mehmet Baransu, bugün MİT'in 21 Aralık tarihinde askere ve jandarmaya gönderdiği istihbarat raporunu açıkladı.
İşte raporu hazırlamadan önce koordinat ve kestirme çalışmaları da yapan MİT'in Jandarmaya verdiği istihbarat raporu:
“PKK üyesi Topal Bedran kod adlı Sait Tanıt, Şırnak Uludere Ortasu’daki üs bölgeleri, askeri birlikler ve hareket tarzları, bölgedeki asker sayısı ve Ortasu’daki örgüte yakın korucular hakkında araştırma yapıyor. PKK Zagros sorumlusu Dr. Bahoz Erdal kodlu Fehman Hüseyin, Şırnak Uludere Ortasu bölgesinde yer alan Düğün Dağı karşısında Türkiye sınırına 10 km yakınlıkta telsizle konuşuyor. Keşif çalışması ve Dr. Erdal’ın sınır bölgesine yakın mıntıkada bulunması, adı geçen alanda bir eylem arayışı içinde olabileceği yönüyle önemlidir.”
İşte 35 kişinin hayatını kaybettiği Şırnak Uludere'deki olaydan sonra yoğun geçen 48 saatin özeti bu...