31 Ocak 2012 Salı

Sinan Aygün Ergenekon davasında mahkemeye ifade verdi

CHP Ankara Milletvekili Aygün mahkemeye verdiği ifadesinde ''Ankara'da neler konuşuluyor neler. Bir anlatsam yer yerinden oynar. Mesela bugünlerde Başbakan'ın kanser olduğu konuşuluyor'' dedi


Sinan Aygün Ergenekon davasında mahkemeye ifade verdi ERGENEKON davasının tutuklu sanığı , Eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Yaşar Büyükanıt ile Fikri Sağlar’ın mahkemelik olmasına neden olan Dolmabahçe görüşmelerine ilişkin yer alan iddialara yanıt verdi. "İddialar aslı esası olmayan CD’ye dayandırılmaktadır " diyen Tolon, "Yaşar Büyükanıt ile ilgili tek bir kayıt tutmadım, muhafaza etmedim. Dosya içeriğinde bayan Büyükanıt ile ilgili bir tek çay fişi dahi bulunmamaktadır. Heyetinizden yasal haklarımın korunmasını istirham ederim" dedi.

İkinci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün de savunmasını tamamladı. Aygün, "Ben kapitalizmin temsilcisiyim" diye konuştu.
18’i tutuklu 118 sanığın yargılandığı ikinci Ergenekon davasının 151. duruşmasında tutuksuz sanık CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün’ün yarım kalan savunması alındı. Hakkında "Askerleri darbeye teşvik ettiği, AKP’nin kapatılması için çalıştığı" suçlamalarının olduğunu belirten Aygün şöyle devam etti: "27 Nisan e-muhtırası verilmiş, Türkiye toz duman, muhtıradan sonra ne olur darbe. Biz ne yapmışız? Basına ’Siyaset çözüm üretme sanatıdır’ diye açıklamalar yaptım. Tüm siyasi partilere itidal çağrısında bulundum. AKP’nin kapatılmasına karşı olduğumu da birçok yerde söyledim" diye konuştu.

"LİBOŞ OLMADIM"

"Liboş" olmadığını "milliyetçi-muhafazakar" olduğunu ifade eden Aygün, "Milletin hayrına gördüğüm işler için bütün hükümetlere muhalefet ettim. O yüzden muhalif kişi olarak tanındım" dedi. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in olduğu iddia edilen günlükte, "Sinan Aygün’ün darbe yapılmasını istediğine ilişkin ifadeler bulunduğunu belirten Aygün "Özden Örnek’e ’niye darbe yapmıyorsunuz?’ demişim. Zaten Özden Örnek de o günlükleri reddetti. Ben ’Türk siyaseti çözüm üretebilecek olgunluğa sahiptir’ diye konuşmalar yaptım" dedi.

"ERDOĞAN’DAN SONRA BAŞBAKAN BELLİ"

Dinlenen telefon görüşmelerinden anlamlar çıkarılmaya çalışıldığını ifade eden Aygün, "Ankara’da neler duyuyoruz, neler konuşuyoruz, bir anlatsam yer yerinden oynar. Bugünlerde Başbakan’ın kanser olduğu konuşuluyor. Erdoğan Cumhurbaşkanı olduktan sonra yerine başbakanın kimin olacağı çoktan belli. Kimlerin bakan olacağı bile belli. Ankara kulislerinde bunlar hep konuşulur" ifadesini kullandı. Tolon, "Buraya geldiğimde Tuncay Özkan bana soruyor, ’Abdullah Bey (Abdullah Gül) nasıl’ diye, ben Ankara’da herkesi tanırım. Ben Bush, Putin ve Medvedev’i de tanıdım. Ancak bunları tanımış olmam aramızda örgüt olduğu anlamına gelmiyor. Ben darbelerin çözüm getireceğine inanmıyorum" dedi.

"BEN KAPİTALİZMİN TEMSİLCİSİYİM"

Darbeye kesinlikle karşı olduğunu ifade eden Aygün şöyle konuştu: "Ben kapitalizmin temsilcisiyim. Beni para ilgilendirir. Krizin gelebileceği uyarısında bulundum. O gün 50 milyar dolar borcum vardı. Dolar 1 lira artsa çok kötü şeyler olurdu. Benim borcum katlanırdı. Karşılıksız çekten içeride olurdum"

"PARTİ KAPATILMASIN ŞAHISLAR CEZALANDIRILSIN"

"Ben partilerin kapatılmasına karşıyım" diyen Aygün "Bir tek sektör bu durumdan memnun olur. Onlar da tabelacılardır. Ak Parti’nin kapatma davası açıldığında ben ’Türkiye parti mezarına döndü’ dedim. Parti kapatılmasın şahıslar cezalandırılsın. Terörle ilgili olmadığı sürece, o lanet kelimeyi söylemedikleri sürece ben hiçbir partinin kapatılmasını istemiyorum. BDP’liler Meclis kürsüsünden ’Kürdistan’dan geldim diyorlar. Zaten parti kapatmalardan sadece boyacılar ve tabelacılar kazançlı çıkıyor. Biri kapatılıyor,yerine yenisi kuruluyor. Ak Parti’nin kapatılmaması gerektiğini söylediğim 40 telefon tapem var" diye konuştu.

"BİLGİSAYAR KULLANMAYI BİLMEM"

Aygün, bu davada yargılandığı bazı kişilerle internette konuştuğu iddiasına da değinen Aygün, "Ankara Ticaret Odası başkanlığım süresince bana 700 bin adet mail gelmiş. Bunlardan sadece 2 tanesi özeldir. Onların dışındakiler spam ya da grup maillidir. Bunları da engellememe imkan yoktur. Benim dışımda gelişen bir konu. Kimseye yolladığım bir mail yok. Ben bilgisayar kullanmayı bile bilmiyorum. Mail adreslerimin şifresini bile bilmiyorum. Oysa ki bu davada yargılandığım kişilerle msn’de konuştuğum söyleniyor. Benim maillerimi bile danışmanlarım kontrol eder. Telefonda mesaj yazmasını bile bilmem"

"DEVLETLE HİÇ KARŞI KARŞIYA GELMEDİM"

İnsanlar adını her yere not olarak düştüğünü söyleyen Aygün, "Bu önüme örgüt bağlantısı olarak çıkıyor. Bazı listelerde ulusalcıyım, bazı listelerde liberalım. Benim 50 bin esnafta telefon numaram var. Benim adımın yanına not düşerek, "fikirlerimiz uyuşmasa bile faydanılabilir" diyorlar. Benim örgütle örgütçülerle işim olmaz. Trafik kurallarını bile ihlal etmemişimdir. Devletle hiç karşı karşıya gelmedim" dedi.

"MÜVEKKİLİM ZAN ALTINDA BIRAKILDI"

Eski 1. Ordu Komutanı emekli orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın eski bakanlardan Fikri Sağlar’a "Dolmabahçe’de Büyükanıt’a dosya verildi mi" başlıklı yazısından dolayı açtığı tazminat davasında konu edilen CD’ye ilişkin söz istedi. Yaşar Büyükanıt ile Fikri Sağlar arasında Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, Tolon’da bulunduğu iddia edilen CD’lerin söz konusu edildiğine dikkat çeken Avukat İlkay Sezer "Sizin mahkemenizin başka bir mahkemeye gönderdiği, içeriğini kabul etmediğimiz CD’ye ilişkin müvekkilim Tolon’a suç isnadı yapılmaktadır, basında zan altında bırakılmaktadır" dedi.

Başkan Hasan Hüseyin Özese ise "Mahkeme dışı beyanlar bizi bağlamaz" diye konuştu. Tutuklu sanık Hurşit Tolon söz alarak şunları söyledi: "İki gündür basın organlarında devam eden yayınlarda kişisel haklarıma, Anayasal haklarıma saldırılmaktadır. İki kişi arasındaki (Yaşar Büyükanıt-Fikri Sağlar) hukuk davasında delil olarak bir CD’den bahsedilmekterir. Davayı gören mahkemeye CD heyetinizce gönderilmiş. Fikri Sağlar , beyanlarıyla kişisel onurumu, haysiyetimi rencide etmektedir. Sanık sıfatı taşımam benim şeref ve haysiyetimle oynanabileceği anlamına gelmez"

"BAYAN BÜYÜKANIT’LA İLGİLİ TEK BİR ÇAY FİŞİ DAHİ YOK"

Tolon, kendisinde bulunduğu ve içeriğinde Yaşar Büyükanıt ile ilgili bazı bilgilerin olduğu iddia edilen CD’ye ilişkin "Adil yargılamayı etkileme teşebbüsünde bulunulmaktadır. İddialar aslı esası olmayan CD’ye dayandırılmaktadır. Ben Yaşar Büyükanıt’ı 50 yıldır tanırım. Yaşar Büyükanıt ile ilgili tek bir kayıt tutmadım, muhafaza etmedim. Dosya içeriğinde bayan Büyükanıt ile ilgili bir tek çay fişi dahi bulunmamaktadır. Heyetinizden yasal haklarımın korunmasını istirham ederim" dedi. Tolon, "CD’nin içeriğinde cinayet diye bir klasör bulunduğu iddia edilmektedir. Benim hiçbir konutumda böyle bir CD bulunmadığı gibi, oğlumun evinde yapılan yasadışı aramada bulunduğu ileri sürülen kayıtlarda da bulunmamaktadır. Bende bulunan 111 CD’den 18’inin adli emanette bulunduğu tutanaklarda yer alırken 21 CD bulunduğu iddia edilmektedir" dedi.

ÇAPRAZ SORGU YAPILMADI

Aygün savunmasını tamamladıktan sonra soruları yanıtlamaya hazır olduğunu ifade edince Başkan Özese "Mahkeme bütün sanıkların savunmaları alındıktan sonra gerekirse soru sormayı kararlaştırdı. Çapraz sorgu yapılmayacak" diye açıklama yaptı. Duruşmada, tutuksuz sanık Erol Mütercimler’in savunmasına geçildi.

EROL MÜTERCİMLER: BÜYÜKANIT BANA ARTIK KİMSE TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'NDEN BİR HAREKET BEKLEMESİN DEDİ

"Ergenekon" davasının tutuksuz
sanıklarından Erol Mütercimler, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar
Büyükanıt’ın kendisine, "Artık halk Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bir hareket
beklemesin. Biz kenara çekilmişiz. Balkonda bile değil, sanala geçtik. Hiç yokuz.
Halk isterse sivil toplum örgütlerini harekete geçirsin" dediğini belirtti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları
Yerleşkesi’ndeki küçük salonda görülen duruşmada savunma yapan Erol Mütercimler,
Şener Eruygur ile Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı olduğu dönemde
tanıştığını söyledi.

Mütercimler, Eruygur ile 18 Mart 2005 tarihinde İzmir’deki bir programa
katıldığını, kendisinin iki bayramını ve bir yılbaşısını kutladığını,
tanışıklığının bu kadar olduğunu belirtti.

Mustafa Balbay ile hiç bir etkinlikte birlikte olmadıklarını, Ankara’da
gazetede bile kendisini ziyaret etmediğini, sadece 3 defa telefonda
konuştuklarını söyleyen Mütercimler, "Birinci konuşmamızda kendisine köşesinde
yazdığı yazı için teşekkür ettim. 2 defa da kitabımın ulaşıp ulaşamadığını sormak
için aradım. Ne benim cep telefonum onda var, ne de onun bende vardır" dedi.

Mütercimler, Sinan Aygün’ün televizyon programları için aranan bir isim
olduğunu, kendisini çok aradığını ifade ederek, "Telefon ile konuşma
yoğunluğumuz 2007 yılında başladı. Ankara Ticaret Odası yayınları bana
gönderiliyordu. Kendisine teşekkür etmek için arardım" şeklinde konuştu.

Bir televizyon programında "darbe" ile ilgili yaptığı konuşmaya ilişkin
de Mütercimler, şunları kaydetti:

" ’Ordu, artık çekildi ve balkondan izliyor’ dedim. ’Bu ordu ile
uğraşmayın, bu ordu eski ordu değil’ dedim. ’Zorlamayın, gelirlerse 25 yıl
gitmezler’ dedim. Bu söylediğim konuları bana Yaşar Büyükanıt söyledi. Büyükanıt,
’Artık halk Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bir hareket beklemesin. Biz kenara
çekilmişiz. Balkonda bile değil, sanala geçtik. Hiç yokuz. Halk isterse sivil
toplum örgütlerini harekete geçirsin’ dedi bana. Bunu Yaşar Büyükanıt, kendi
hanımının da aralarında bulunduğu bir ortamda söyledi" şeklinde konuştu.

Bu davanın Türkiye’nin ikinci önemli büyük davası olduğunu belirten
Mütercimler, "Türkiye’nin ilk önemli davasının 1926 yılında paşalar suikastı
davasıydı. İkinci önemli davası ise bu davadır" dedi.

Daha sonra Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, hava koşulları nedeniyle
duruşmayı yarına erteledi.