İstanbul 10. Ağır Ceza
Mahkemesi’nde görülen Balyoz Davası’nda savunma yapan tutuklu sanık
HAVELSAN eski Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman hakkındaki suçlamalara
ilk kez cevap verdi. Dava kapsamında 5 aydır tutuklu bulunduğunu
söyleyen sanık Yarman, artık HAVELSAN Genel Müdürü olmadığını uzun süre
tutuklu kaldığı gerekçesiyle iş akdinin fesh edildiğinin tarafına
bildirildiğini söyledi. Kimlik tespiti yapıldığında aylık gelirinin 16
bin olduğunu söylediğini hatırlatan sanık Yarman, "Artık bir gelirim
yok. İşsizim. Lütfen kayıtlara geçsin" dedi. Havaalanında Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan ile birlikte yurtdışına toplantı için gidecekleri sırada
gelen telefon üzerine savcılığa gittiğini söyleyen sanık Yarman, kaçma
şüphesi üzerine tutuklandığını söyledi.
"DAVANIN TEK TUTUKLU SİVİL SANIĞIYIM"
Sanık
Yarman, Balyoz davası kapsamında hazırlanan iddianamelerin hepsini tek
tek okuduğunu söyleyerek, "3. Balyoz Davası kapsamında hazırlanan
iddianamenin sadece 205-208 sayfalarında şahsımla ilgili iddialar yer
almaktadır. İddianmeyi okuduğumda bir anlam veremedim. Suç ile kendim
arasındaki bağlantıyı bir türlü anlayamadım" ifadelerini kullandı.
Davanın tek tutuklu sivil sanığı olduğunu belirten sanık Yarman, askeri
darbe iddisıyla bir yargılama yapıldığını ve dava sanıklarının çoğunun
asker olduğunu hatırlatarak, "Savunma sanayinde bir kariyerim var.
Avrupa’da ve NATO’da yönetim kurulunda üyeliklerim bulunmaktadır.
Bunları anlatıyorum. Balık bilmezse halik bilir" dedi. 9 Ocak 2003
tarihinde ’F. Yarman’ isimli kullanıcı adıyla ’Savunma Sanayi’ isimli
bir belge oluşturulduğu iddiasına da değinen sanık Yarman, "2003
tarihinde ben HAVELSAN Genel Müdürü bile değilim. O tarihte benim
kendime ait bir bilgisayarım da yok. 5 Mart 2003 tarihinde HAVELSAN’da
çalışmaya başlıyorum" diye konuştu.
"DİJİTAL VERİLER SUÇLAMANIN İSPATI DEĞİLDİR"
Sanık
Yarman, "Kim tarafından, ne maksatla hazırladığı belirsiz bir sanal
veride adım geçiyor diye tutuklu olarak yargılanıyorum. Dijital veriler
suçlamanın ispatı değildir. Balyoz Davası’nda HAVELSAN’ın adı
kullanılarak yıpratılmaya çalışıldığını düşünüyorum. Bunu devlet
memurlarını suçlamak için söylemiyorum. Birileri benimle ve HAVELSAN ile
oynuyor. Darbecilerin darbe için HAVELSAN’a ihtiyacı yok. ’Bunu nereden
biliyorsun’ diye soracak olursanız eğer darbelerin tarihini
okuduğunuzda bunu anlayabilirsiniz" ifadelerini kullandı.
"SAVUNMA SANAYİ ALTIN YILLARINA GELMİŞTİR"
"İddianamede
yer alan ’illegal faaliyet içinde’ olduğum ifadesi kanıma dokunmuştur.
Şiddetle reddediyorum" diyen sanık Yarman, "Devirmeye çalışıldığı iddia
edilen hükümet döneminde sivil savunma çok gelişti. Türk savunma sanayi
altın yıllarına gelmiştir. Biz her fırsatta Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Milli Savunma Bakanı’na
teşekkürlerimizi sunduk. Onların ve TSK’nın desteğiyle bu başarılara
ulaştığımızı kendiklerine de her fırsatta ilettik" dedi.
"ASKERİ DARBE VARSA BUNUN İÇİNDE SANIK YARMAN OLMAZ"
İddianamede
kendisiyle ilgili somut bir suçlamanın bulunmadığını söyleyen sanık
Yarman, "Benimle ilgili somut bir delil yok. Olamaz da zaten. Nedeni çok
açık ben böyle bir suç işlemedim" dedi. Duruşmada bulunan savcıya ve
hakimlere seslenen sanık Yarman, "İşiniz çok zor. İşinizin zorluğunu
anlıyorum. Dijital çöplükte gerçekle hayali ayırt etmeniz zor. Gerçi
görünen köyde kılavuz istemez. Meramımızı size anlatıyoruz" dedi. Sanık
Yarman sözlerini şöyle tamamladı:
"HAVELSAN’ın başında bulunduğum 8 yılda bütün savunma sanayi alanında dünyaya ihracat yaptık. Tutuklanarak kariyerim bitmiştir. Balyoz askeri darbe planı varsa eğer bunun içinde Ömer Faruk Ağa Yarman olamaz. "Ben neden buradayım" diye soruyorum. Cezaevi duvarlarından cevap yok. Meslek yaşamım boyunca şerefimle görev yaptım. Bütün suçlamaları reddediyorum. Tahliyeme ve beraatime karar verilsin."
"HAVELSAN’ın başında bulunduğum 8 yılda bütün savunma sanayi alanında dünyaya ihracat yaptık. Tutuklanarak kariyerim bitmiştir. Balyoz askeri darbe planı varsa eğer bunun içinde Ömer Faruk Ağa Yarman olamaz. "Ben neden buradayım" diye soruyorum. Cezaevi duvarlarından cevap yok. Meslek yaşamım boyunca şerefimle görev yaptım. Bütün suçlamaları reddediyorum. Tahliyeme ve beraatime karar verilsin."
"BEN KURUYEMİŞ SATMIYORUM"
Söz alan
tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri "Yarman, oluşturduğu iddia
edilen dosyayı bana göndermiş, ben de son kaydedicisi olarak
görünüyorum. Beni tanıyor mu? Benim yerime dosyayı 1. Ordu’ya göndermiş
olamaz mı?, Kendisine 1. Ordu’da herhangi bir görev verildi mi?" diye
sordu. Sanık Yarman da Tanyeri ile dava nedeniyle bu mahkemede
tanıştıklarını anlatarak, "Bizim muhatabımız, müşterimiz TSK bile
değildir. Bizim muhatabımız Milli Savunma Bakanlığı’dır. Ben kuruyemiş
satmıyorum. Bir ülkenin kendi kaderini tayin edebilecek silahlı
kuvvetlerinin yazılımını satıyorum. Ne 1. Ordu HAVELSAN’a, ne de
HAVELSAN 1. Ordu’ya gelir" diye konuştu. Sanık Tanyeri’nin, "Bana
birileri hakaret ediyor. ’Teröristsin, darbecisin’ diyor. Kovuşturma
savcısının görevi nedir. Benim hakkımı korumak mı, bana iftira atan
savcının hakkını korumak mı?" dedi.
Bu sözler üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, kelimeleri dikkatli kullanması konusunda Sanık Tanyeri’nin uyarıda bulundu."YURTDIŞINDA GÖREVLİ OLUP DA TUTUKLU OLAN TEK SUBAY BENİM"
14 yaşından beri askeri üniforma giydiğini belirteren tutuklu sanıklardan Albay Önder Çelebi de hakkında disiplin soruşturması bile yapılmadığını belirtti. Girit Hanya’da NATO görevinde bulunurken savcılığın çağrısı üzerine ifadeye gelen Çelebi, "Yurt dışında görevli olup da tutuklu olan tek subay benim. Aynı suçlarla yargılanan yurt dışına görevli olan mesai arkadaşlarım tutuksuz yargılanmaktadırlar. Bu eşitsizliği dikkate alınarak tahliyeme karar verilmesini istiyorum" diye konuştu. Hava muhalefetinden dolayı duruşmayı bir saat erken bitiren mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.