Balyoz Davası’nda
duruşma savcısı Savaş Kırbaş, dün bazı internet sitelerinde yer alan
davanın tutuklu sanığı Koramiral Kadir Sağdıç’a ait olduğu iddia edilen
ses kaydının sanığa sorulmasını istedi. Kadir Sağdıç bugün duruşmaya
katılamazken Savcı Kırbaş, "Bu ses kaydı delillere etki etme ile
ilgilidir. Ses kaydında cezaevinden dahi delillere etki edilebileceğine
dair ifadeler var. Ses kaydının sanığa ait olup olmadığının kendisine
sorulmasını istiyorum" dedi. Savcının sorusu avukatların tepkisine neden
olurken, Mahkeme Başkanı Ömer Diken, ses kaydının yasal yollardan elde
edildiğine dair bir belge mahkemeye sunulmadığını belirterek "Ses
kaydının hukuken hiçbir anlamı yoktur" diye konuştu.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Balyoz Davası’nda bazı sanık ve avukatlar, dünkü oturumda savunmasını yapan tutuklu sanıklardan kurmay Albay Hasan Özyurt’un Microsoft word uygulamasını kullanarak geliştirdiği bir programla, hayali bir senaryoya ilişkin belge oluşturmasına değindi. Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, Özyurt’un yeni ihtimalleri gündeme getirdiğini belirterek, "2002 yılında hazırlanan bir CD’de nasıl olur da 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılına ait bilgiler olur. Savunmanın asıl üzerinde durması gereken konu budur" ifadelerini kullandı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Balyoz Davası’nda bazı sanık ve avukatlar, dünkü oturumda savunmasını yapan tutuklu sanıklardan kurmay Albay Hasan Özyurt’un Microsoft word uygulamasını kullanarak geliştirdiği bir programla, hayali bir senaryoya ilişkin belge oluşturmasına değindi. Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, Özyurt’un yeni ihtimalleri gündeme getirdiğini belirterek, "2002 yılında hazırlanan bir CD’de nasıl olur da 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılına ait bilgiler olur. Savunmanın asıl üzerinde durması gereken konu budur" ifadelerini kullandı.
"SEMİNERİ OYNAMAYA HAZIRIZ"
Söz
alan davanın bir numaralı sanığı eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral
Çetin Doğan, "Bu dava Türk silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Türk milletine
pahalıya mal olan bir davadır. Bu davanın maliyetini ölçmek çok zor.
Türkiye’nin en önemli gizli bilgileri komşularımızın eline geçti. Dava
meşru zeminde ilerlemiyor. Dava dosyasında sağlam deliller yok" diye
konuştu. Davada yargılanan 365 sanıktan sadece 48 sanığın 1. Ordu
Komutanlığı’nda düzenlenen seminere katıldığını belirten Sanık çetin
Doğan, "Diğer sanıkları bırakın görevlerinin başına gitsin. 5 -7 Mart
2003 yılında gerçekleşen seminer benim idaremde gerçekleşmiştir. 48 kişi
benim emrimle seminere katıldı. Seminerin hesabını vermeye hazırım.
Bizim bir hazırlığımız var. 48 kişi semineri baştan sona oynamaya
hazırız. Ses bantlarıyla, tartışmalarıyla semineri tekrar oynamaya da
hazırız" dedi.
Seminere katılanların hiç biriyle dahi telefonla
özel bir konuyu görüşmediğinin altını çizen sanık Doğan, "Dava
dosyasında bulunan dijital verilerde zaman ve mekan çelişkisi vardır.
Neden kuşku duyuluyor? Bizim anlımızda suçlu mu yazılıyor. Bu tarihe
geçecek bir davadır. Sizinde tarihi sorumluluğunuz var. Biran evvel bu
davanın sonlandırılmasını istiyoruz" diye konuştu.
"SAHTECİLİĞİ YAPANLAR HATA YAPMIŞLAR"
Tutuklu
sanıklardan emekli Oramiral Özden Örnek de 25 Şubat 2010 tarihinde
savcıya ifade verirken dava konusu belgelerin sahte olduğunu bildiğini
belirtti. Sanık Özden, sanık Hasan Özyurt’un belgelerin sahte olarak
üretildiğini farklı bir yoldan ortaya koyduğunu anlattı. Mahkeme izin
vermesi durumunda da kendisinin de sahteciliği ortaya koyabileceğini
belirten Örnek, "Sahteciliği yapanlar hata yapmışlar. Her sahtekar
muhakkak bir yerde parmak izi bırakır" ifadelerini kullandı. Savcı
Hüseyin Kaplan sanık Hasan Özyurt’un yaptığı sunumun sanal bir gösteri
olduğunu söyledi. Savcılık makamının amacının hakikatin ortaya
çıkartılması olduğunu belirten savcı Kaplan, "Dava konusu gizli cuntasal
faaliyettir. Zaten askeri kuralların böyle bir durumda tam olarak
uygulanması gerektiğini söylemedik. Bunları araştırmak görevimiz. Somut
savunmalar üzerinden gidiyoruz. Hakikatin ortaya çıkması için sanığa
sorular soruyoruz. Savcılık olarak izah etmezsek olay açıklanamaz" dedi.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken ise bu konu ile ilgili çok yorum yapıldığını
belirterek bu tartışmanın bitirilmesini istedi.
Duruşma savcısı
Savaş Kırbaş daha sonra, Mahkeme Başkanı Diken’den söz istedi. Savcı
Kırbaş, Balyoz davasının tutuklu sanığı Koramiral Kadir Sağdıç’a ait
olduğu iddia edilen bir ses kaydının dün bazı sitelerde yer aldığını
söyledi. Savcı Kırbaş, "Kendisi(Kadir Sağdıç) de bugün duruşmaya
katılmadı ve dün avukatı Hüseyin Ersöz bu ses kaydını kabul
etmediklerini söyledi. Ancak kendisinin de açıklaması uygun olacaktır.
Çünkü kabul ederse, bu ses kaydı delillere etki etmeyle ilgilidir. Ses
kaydında cezaevinden dahi delillere etki edilebileceğine dair ifadeler
var. Ses kaydının sanık Sağdıç’a ait olup olmadığının sorulmasını
istiyorum" diye konuştu. Savcı Kırbaş’ın bu sözleri duruşma salonunda
gerginliğe neden oldu. Savcının sorusu üzerine sanık avukatları itiraz
etti ve söz almak istedi. Avukatlara söz vermeyen Mahkeme Heyeti Başkanı
Ömer Diken, "Sanık avukatı, ses kaydını kabul etmediklerini söyledi.
Ses kaydının yasal yollardan elde edildiğine dair mahkemeye bir belge
sunulmadı. Ses kaydının hukuken hiçbir anlamı yoktur. Mahkemenin, bu ses
kaydı hakkında bir değerlendirme yapması söz konusu olmaz" dedi.
"DELİLLER DAHA SONRAKİ AŞAMALARDA DEĞERLENDİRİLECEKTİR"
Sanık
avukatlarından Ali Fahir Kayacan da "İddianamede yasal olmayan
yollardan elde edilmiş ses kayıtları var. Ancak mahkeme iddianameyi
kabul etti" dedi. Bunun üzerine Başkan Diken, mahkemenin iddianamenin
savunucusu olmadığını belirterek, "İddianamenin kabul edilmesi, içindeki
bütün herşeyin hukuki olarak kabul edilmesi anlamına gelmez. Deliller,
daha sonraki aşamalarda değerlendirilecektir" ifadelerini kullandı.
Duruşmaya öğle arası verildi.