ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümleriyle ilgili soruşturmada kritik ayrıntılar ortaya çıktı.
Aracında intihar ettiği söylenen Hüseyin Başbilen'le ilgili fotoğraf ve
görüntüler savcılığın görevlendirdiği dünyaca ünlü uzman ekip
tarafından değerlendirildi. Yapılan incelemeye göre Başbilen'in boğazı
sağ arka koltukta oturan bir başka kişi tarafından kesildi. Bıçak
çekilirken kan arka koltuğa damladı.
ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümleriyle ilgili soruşturmada kritik ayrıntılar ortaya çıktı. Mühendis Hüseyin Başbilen'in şüpheli ölümünü inceleyen uzman ekibin, Başbilen'in boğazının sağ arka koltukta oturan bir başka kişi tarafından kesilmiş olabileceği görüşüne yer verdiği öğrenildi. Uzman ekip, bıçakta kalan kan damlalarının bıçağı çekerken 'gayri ihtiyari' arka koltuğa damlamış olabileceğini belirtti.
ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümleriyle ilgili soruşturmada kritik ayrıntılar ortaya çıktı. Mühendis Hüseyin Başbilen'in şüpheli ölümünü inceleyen uzman ekibin, Başbilen'in boğazının sağ arka koltukta oturan bir başka kişi tarafından kesilmiş olabileceği görüşüne yer verdiği öğrenildi. Uzman ekip, bıçakta kalan kan damlalarının bıçağı çekerken 'gayri ihtiyari' arka koltuğa damlamış olabileceğini belirtti.
ELİ DE KESİLMİŞTİ
7 Ağustos 2006'da aracında boğazı ve elleri kesilmiş halde bulunan
Milli tank, Kanas silahı ve F-16 uçakları üzerinde çalışan ASELSAN
mühendisi Hüseyin Başbilen'in intihar olduğu öne sürülen ölümüyle ilgili
yürütülen soruşturmada çarpıcı bilgilere ulaşıldı. Başbilen'in ölü
bulunduğu araçta kriminal inceleme ekipleri tarafından cinayet sonrası
yapılan araştırmadaki bilgiler, uzman ekip tarafından değerlendirildi.
Başbilen'in ölümü sonrası olay yerine giden kriminal ekipler, kanın yön
ve akış şeklini olay yerinde inceleyerek fotoğraflamış ve kameraya
almıştı. Soruşturma savcılığı tarafından görevlendirilen uzman ekipler
olay yerine giden kriminal ekibin topladığı bilgi ve dokümanları
yorumladı.
SORU İŞARETİ UYANDIRIYOR
Dünya çapında tanınmış ekibin, Başbilen'in boğazını kesen falçatanın sağ
arka koltukta oturan bir başka kişi tarafından saplanmış olabileceği
belirttiği, falçatanın önce boyun alt tarafına doğru kesik bıraktığı
çıkarken ise aracın arka koltuk yönüne doğru çıkış izi bırakmış
olabileceği görüşüne yer verdiği bildirildi. Uzman ekibin aracın arka
koltuğunda Başbilen'e ait bulunan kan izlerini buna bağlayarak, "Gayri
ihtiyari bıçak arka taraftan çekilirken bıçakta biriken kan damlaları da
bıçakla beraber hareket ederek arka tarafa damladı" tespitinde
bulunduğu kaydedildi. Ekibin kan fışkırma, kan akma, kanın yönü ve kanın
akış şeklini detaylı incelediği aktarıldı.
Uzman ekibin
ayrıca Başbilen'in boynundaki 20 cm'lik kesik ile bileğindeki kesikleri
detaylı incelemeye tabi tuttuğu bildirildi. Uzman ekibin bileklerini
kesen bir kişinin bu acıyla boğazını 20 cm nasıl kesebileceğine ilişkin
de sorgulama yaptığı dile getirildi. Edinilen bilgilere göre inceleme
ekibinin en çok üzerinde durduğu nokta Başbilen'e ait kanın araç
içindeki dağılması oldu.
SON FAZI TAMAMLAYAMADI
Milli Tank Projesi üzerinde çalışan Başbilen'in 57 saatlik çalışmasının
ardından sunum yapacağı gün öldüğünü babası daha önce BUGÜN'e
açıklamıştı. Bir başka ayrıntı daha gün yüzüne çıktı. Milli Savunma
Bakanlığı'nın Şubat 2006'da, yurt dışından 1000 adet tank alımını
kapsayan Yeni Nesil Tank Alımı Projesi'nden vazgeçmesinin ardından
Başbilen'in Milli Tank Projesi'nde görevlendirildiği belirlendi. Yeni
Nesil Tank Alım Projesi'nde Fransa, Almanya ile ABD-İsrail ortaklığı
yarışıyordu. Tank başına Türkiye'ye 13 milyon ile 18 milyon dolar
aralığında üç teklif yapıldı. 1000 tankın alınması halinde Türkiye'ye 13
milyar ile 18 milyar dolarlık fatura çıkarıldı. Türkiye projeden
vazgeçip Altay Milli Tank Projesi'ne yöneldi. Bu projede 4 fazlık yerel
çalışma hazırlaması istenen Başbilen'in öldüğünde 3'ncü fazı yeni
bitirdiği belirtildi. Başbilen, tank ve kanas silahlarında gece görüş
sistemini sağlayan uzak mesafede etkili olacak sistem üzerinde de
çalışıyordu.
KAYITLARA GÖRE İNTİHAR
Hüseyin Başbilen, 7 Ağustos 2006'da boğazı ve bileği kesilmiş olarak
aracının içinde bulundu. Ardından 17 Ocak 2007'de Halim Ünal kafasına
isabet eden tek kurşunla öldü. Dokuz gün sonra da Evrim Yançeken
oturduğu binanın 6'ncı katından düşerek can verdi. ODTÜ mezunu üç genç
mühendisin ölüm nedenleri kayıtlara intihar olarak geçti.