20 Ekim 2011 Perşembe

Terör örgütü, Çukurca'da 7 noktaya eşzamanlı saldırdı: 24 şehit: SINIRI AŞTILAR

Asker, sivil, kadın, çocuk demeden katliam yapan PKK, önceki gece vahşi yüzünü Çukurca'da gösterdi. Ağır silahlarla sınırı geçen 250 terörist, 7 ayrı güvenlik noktasına saldırdı. Bir üsteğmen ve iki astsubayla birlikte 24 Mehmetçik şehit düştü. PKK'nın son yıllardaki en kanlı saldırısı, Türkiye'yi teröre karşı kenetledi. Siyasetçisinden işadamına kadar herkes 'katliama' lanet yağdırıyor. 


Terör örgütü PKK önceki gece Hakkâri-Çukurca'da 7 ayrı noktaya eşzamanlı saldırı düzenledi. Irak sınırından giren yaklaşık 250 teröristin gece saat 01.00'de gerçekleştirdiği baskınlarda 24 asker şehit oldu, 18 asker de yaralandı. Güvenlik güçlerinin bulunduğu binaları uzun namlulu silahlar ve roketatarlarla yoğun ateş altına alan teröristlere ilçe merkezinde polis ve asker anında karşılık verdi. Ancak Kekliktepe'de kayıplar ağır oldu. 19 asker burada şehit düştü. Çatışmalar sabaha kadar sürdü. 

Alınan bilgilere göre teröristler, önce Çukurca ilçe jandarma komutanlığına saldırdı. Bu sırada elektriklerin kesilmesinden istifade eden PKK'lılar, hükümet konağı ve polis lojmanlarına yöneldi. Eşzamanlı olarak Çukurca'ya 3 kilometre uzaklıktaki Kekliktepe, Haksel Tepesi, Kinyas Tepe, Asayiş Tepe ve Kavuşak ileri gözetleme bölgeleri de hedef alındı. Yakındaki bazı köylerden de askeri birliklere ateş açıldı. Askerlerin son kurşunlarına kadar direndiği, Kekliktepe'de Üsteğmen Murat Bek'in mermi temin etmek için depoya gitmeye çalışırken vurulduğu öğrenildi. Teröristlerin, Bek'in odasına kadar girdiği, bu sebeple birliğin merkezden yardım isteyemediği belirtildi. 


Alınan bilgiye göre yaklaşık 250 kişilik PKK'lı grup, gece 12.30 sularında Belat Vadisi'nden Çukurca'ya sızdı. 15-20 kişilik gruplara ayrılan teröristler önce ilçe jandarma komutanlığına saldırdı. Tam bu esnada ilçede elektrikler kesildi. Bu durumdan istifade eden PKK'lılar, yaklaşık 600 metre ilerideki hükümet konağı ve arkasında bulunan polis lojmanlarını hedef aldı. Roketatarların da kullanıldığı saldırıya Özel Harekât polisleri anında karşılık verdi. İlçe merkezinde saldırılarla eşzamanlı olarak Kekliktepe üs bölgesi hedef alındı. Çukurca'ya 3 kilometre uzaklıkta bulunan Kekliktepe'deki ileri gözetleme üs bölgesi de yaklaşık 50 kişilik terörist grubun saldırısına uğradı. 

40 askerin görev yaptığı bölge, uzun namlulu silahların yanı sıra roketatarlarla vuruldu. 19 asker şehit olurken, çok sayıda asker yaralandı. PKK'lılar, Haksel Tepesi, Kinyastepe, Asayiştepe ve Kavuşak ileri gözetleme bölgelerini de ateş altına aldı. Kinyastepe ve Kavuşak ileri gözetleme noktalarına Irak sınırından havanlı saldırı yapıldı. Bu bölgelerdeki çatışmalarda da 5 asker şehit düştü. PKK'lıların, eylem sırasında yakındaki bazı köyleri de kullandığı, buralardan askeri birliklere ateş açıldığı belirtiliyor. 4 saat süren çatışma sırasında askerlerin son kurşunlarına kadar direndiği, Kekliktepe'de çarpışan Üsteğmen Murat Bek'in mermi temin etmek için depoya gitmeye çalışırken vurulduğu öğrenildi. 

Teröristlerin, Bek'in odasına kadar girdiği, bu sebeple de birliğin yardım çağıramadığı belirtildi. Emniyet binalarına yönelik saldırıya ise Özel Harekat polisleri anında karşılık verdi. Olay yerinde 12 adet patlamamış roketatar mermisi bulundu. Öte yandan haber ajansı Reuters, saldırı sırasında 15 teröristin de öldürüldüğü bilgisini geçti. Saldırıya, İran'dan çekilen PJAK'a bağlı teröristlerin de katıldığı iddia ediliyor. Bir kısmının da Çukurca Kazanvadisi bölgesinde barındığı belirtiliyor. Hain saldırıda şehit olan askerlerin isimleri şöyle: J. Üst. Murat Bek (Yozgat), J. Kd. Bşç. İbrahim Geçer (Konya), P. Astsb. Bilal Özcan (İstanbul), P. Uzm. Çvş. Halil Özdoğru (Sinop), P. Uzm. Çvş. Mustafa Aslan (Çorum), P. Uzm. Onb. Reşit Eracan (Elazığ), P. Çvş. Koray Özel (Adana), P. Çvş. Yunus Yılmaz (Ankara), P. Çvş. Birol Elmas (Sakarya), P. Onb. Mesut Cengiz (Hatay), P. Onb. Mesut Kazanç (Erzurum), P. Onb. Yavuz Çoban (Aksaray), P. Onb. Fikret Özer (Samsun), P. Onb. Hüseyin Güldal (Kocaeli), P. Onb. Soner Ateşsaçan (Artvin), Eyüp Çolakoğlu (İstanbul), İdris Çam (Kahramanmaraş), Fevzi Kazak (Gaziantep), Mehmet Çetin (Aydın), Süleyman Kalkan (Isparta), Ahmet Tunçer (Bitlis), Mehmet Ağgedik (Elazığ), Ramazan Akın (Ağrı), Ufuk Bozkurt (Kırklareli). 

ÖZEL TİM, K.IRAK'TA TERÖRİSTLERİN PEŞİNDE
Çukurca'daki askeri birliğe saldıran PKK'lıların Kuzey Irak'a kaçtıkları yönündeki istihbarat üzerine askeri birlikler sınırı geçti. Sıcak takip yapan Jandarma komando birliklerinin ilerlemesi sürüyor. Diyarbakır'dan kalkan savaş uçakları da Kuzey Irak'taki PKK kamplarını bombalamaya başladı. Türkiye'ye en yakın kamp olan Zap başta olmak üzere Kandil, Hakurk ve Hinere F-16'lar tarafından ateş altına alındı. Diyarbakır 2. Taktik 8. Jet Ana Üs Komutanlığı'ndan havalanan F-16'lar, kampları tek tek imha etti. 

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile kuvvet komutanları da saldırı haberinin ardından sabah saatlerinde askeri bir uçakla Van'a geldi. Komutanlar buradan helikopterle Hakkâri'ye geçti. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de Başbakanlık'ta düzenlenen terör zirvesinin ardından bölgede incelemeler yapmak üzere yola çıktı. 

Sızma, termal kameralarla görüntülenmiş
İddialara göre teröristler, saldırıda kullandıkları ağır silahları iki hafta boyunca sınırdan içeri sokarak yığınak yaptı. Yaklaşık bir hafta önce termal kameraların sınırdaki geçişleri tespit ettiği, ancak 'sivil vatandaş olabilir' denilerek müdahale edilmediği ileri sürüldü. Öte yandan istihbarat birimlerinin, eylül ayı içerisinde Çukurca ilçesi Yapraklı köyünden, Cevizli ve Çeltik köyleri istikametine 6 adet katırla bir adet Doçka uçaksavar ve mühimmat dolu çuvalların götürüldüğü bilgisi verilmiş. Ayrıca her bir katırın yanında ikişer adet bayan terör örgütü mensubunun bulunduğu bilgisi de bölgedeki birimlere acil koduyla iletilmiş. Çukurca'nın hemen karşısındaki Zap kampından da 200 adet havanın sevk edildiği belirtilmiş. Bir diğer iddia da saldırı olabileceğine dair çok sayıda istihbaratın ulaştığı, bunun da bilgi kirliliğine sebep olduğu yönünde. Hem polisin hem de askerin bu istihbaratları uzun bir dönemdir takip ettiği ancak bir sonuca ulaşamadığı belirtiliyor.