25 Ekim 2011 Salı

Özlenen Genelkurmay Başkanı / Osman Özsoy



Önce şu noktanın altını çizelim... Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç, hitabet yeteneği açısından hiç kuşkusuz Türk Siyasi Tarihinin en önde gelen siyasetçilerinden.
Konuştuğu zaman aynı anda hem akla, hem de kalbe hitap edebiliyor.
Sözleri sevenlerini derinden etkileyip yönlendirmekle kalmıyor, siyasi rakiplerini de abandone ediyor. Sözünün üzerine söz söylenemiyor.
Eğer Sayın Bülent Arınç kamuoyunun dikkatine sunmamış olsaydı, 19 Ekim'de Hakkari'de yaşanan kahpe terör saldırılarının ardından bölgeye giden ve o gün bugündür operasyonları yerinde takip eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Necdet Özel'in bu çabalarından haberimiz bile olmayacaktı.
Sayın Arınç'ı bilenler bilir. İğne ucuyla dokundurmaları bile, kamuoyunda çuvaldız etkisi yapar. Takdiri de etkilidir, tenkiti de...
Sayın Arınç 22 Ekim Cumartesi günü şunları söyledi:
"Şu an Genelkurmay Başkanımız ve bütün kuvvet komutanlarımız evlerine dönmedi. Eşleriyle aynı sofrada yemek yemeden bu harekatın başındalar. Kendilerini siper etmiş durumdalar. Bu işi bitirmeden Ankara'ya dönmeye, evlerine girmemeye adeta söz vermişler. Yurt içi ve yurt dışı bağlantılarıyla terörü ininde vuruyorlar. Allah askerlerimizi, komutanlarımızı her türlü kazadan, beladan korusun."
Eğer Sayın Arınç, başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere kuvvet komutanlarının bölgede yürüttüğü çalışmaları bu sözlerle övmüşse, bu sözlerin bu ülkede bir ağırlığı, bir anlamı ve ciddi bir toplumsal karşılığı vardır.
Genelkurmay'ın son yıllarda giderek aşınan imajının onarılmasında ve toplum algısında kaybolmaya yüz tutan güven unsurunun yeniden tesisinde Sayın Arınç'ın sözleri aylarca yürütülecek PR çalışmasından çok daha büyük etki yapar.
Yazının başlığına neden "Özlenen Genelkurmay Başkanı" koyduğuma gelince..
Dün uzunca bir süreyi Genelkurmay'ın web sayfasını inceleyerek geçirdim.
Genelkurmay 24 şehit verdiğimiz 19 Ekim saldırısından sonra 9 basın açıklaması yayınlamış. İlk açıklama 14 madde halinde 20 Ekim'de yapılmış. Açıklamanın 6. Maddesinde, "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı olduğu halde olayın meydana geldiği gün bölgeye intikal etmişlerdir" deniliyor.
Özel Paşa, o günden bu yana Hakkâri'deki karargahta operasyonu bizzat yönetiyor. Daha önce örneğine pek rastlanmamış bu uygulamaya rağmen, Genelkurmay'ın web sayfasında kendilerini öne çıkaracak bir fotoğrafa, bir açıklamaya asla yer vermemişler. İşi şova dönüştürmemişler.
Kazan Vadisi'ne uzun yıllar sonra ilk kez girilmesine, PKK'nın efsane kampı Kavaklı etkisiz hale getirilmesine rağmen, önceki Genelkurmay Başkanlarının yaptığı gibi, ne yapıp etsek de medyada şöyle bir görünsek şeklinde bir poz derdine düşmemişler. Mehmetçiklerin hemen yanıbaşında, onlarla birlikte olmanın görev sorumluluğunu paylaşmışlar.
2008 yılında 16 şehit verdiğimiz Aktütün saldırısı yaşandığında, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Antalya'da katıldığı golf turnuvasını bölme ihtiyacı bile duymamıştı. O günlerden bugünlere geldik. Bir de, Genelkurmay'ın iletişim dairesine el atılıp medyaya yönelik ayrımcılık sona ererse çok daha iyi olacak. Dün bir arkadaşımızın başına geldiği gibi, bir konuda bilgi almak için Karargah arandığında, "biz sizi ararız" denildiği halde sözünde durmayan önyargılı subaylar var. Karargah yakında bu algılamaları da aşacaktır.
Göreceksiniz, milletin oylarıyla seçilmiş siyasi otorite, duyarlı muhalefet, insan öncelikli çalışmalara odaklanmış sivil ve askeri bürokrasinin gayretleri ve geniş toplum desteği ile Türkiye bu terör illetinden yakın zamanda kurtulacaktır.