31 Ekim 2011 Pazartesi

Afganistan'daki Amerikan askerî varlığı / Fikret Ertan


Bugün Afganistan'da yaklaşık 130 bin askerden meydana gelen büyük bir NATO-ISAF gücü Taliban ve diğer bağlantılı gruplara karşı savaşıyor.
Bu gücün 90 bin kadarı Amerikan gücü. Bunun da büyük bölümü NATO-ISAF bünyesinde, bir kısmı da Amerikan komutanlığına bağlı bulunuyor. NATO-ISAF ve Amerikan gücünün karşısında ise 30-40 bin arası Afgan-Taliban gücü, 500-1000 civarında El Kaide, 1000 kadar Hakkani grubu, 1000-2000 arası Hikmetyar'a bağlı Hizb-i İslami grubu güçleri yer alıyor. Ayrıca, 30-35 bin arası Tehrik-i Taliban denen Pakistan menşeli grubun da savaşa belli ölçülerde dâhil olduğu söyleniyor.


Başkan Obama'nın hem Irak ve hem de Afganistan'daki Amerikan askerî varlığına son verme sözü ve strateji uyarınca Afganistan'daki Amerikan gücü NATO-ISAF gücüyle birlikte 2014 yılı sonuna kadar tamamen çekilmiş olacak. Planlar tutarsa bundan sonra güvenlik tamamen Afgan ordu ve polisi tarafından üstlenilecek. Amerika, açıkladığı üzere söz konusu güçten 10 bin askeri önümüzdeki aralıkta, 20 bin askeri de 2012 sonbaharına doğru geri çekmeye başlayacak. Planlar böyle.

Ne var ki, aynen Irak'ta olduğu gibi Amerika Afganistan'daki askerî gücüyle ilgili birtakım tereddütler, endişeler yaşıyor. Her ne kadar Afganistan'daki askerî gücünü 2014 sonunda tamamen çekeceğini açıklamış olsa da bir süredir bu tarihten sonra da Afganistan'da belli bir askerî gücü muhafaza etmeyi planlıyor; hatta bunu bir süredir Afgan hükümeti ile müzakere ediyor. Aylardır devam eden bu müzakereler iki ülke arasında 2005 yılında imzalanan stratejik güvenlik anlaşmasını bir tür güncelleme, bugünün ve yarının şartlarına göre uyarlama amacı taşıyor. Esasen söz konusu 6 yıllık anlaşma genel bir stratejik anlaşmaydı. Güvenlik konusu öne çıkmakla birlikte anlaşmada demokratik ve idari gelişmeler, ekonomik, siyasi ve güvenlik işbirliği gibi konular da bulunuyordu.

Haberlere göre, bugün taraflar yeni stratejik anlaşma konusunda bir taslak metin üzerinde mutabık kalmış bulunuyorlar. Anlaşmada Afganistan'da 2014 sonrası kalması planlanan Amerikan askerî gücü miktarı, bunun oynayacağı rol ve muhtemel statüsü konularına da elbette yer veriliyor. Anlaşma taslağının önümüzdeki ayın 14'ünde toplanacak LoyaJirga denen geleneksel Afgan milli şûrasında ele alınacağı, üzerinde tartışma ve görüşmeler yapılacağı bildiriliyor. Karzai hükümeti muhtemelen LoyaJirga öncesi toplanacak delegelere önceden anlaşma ve taslak hakkında bilgi verecek, ön görüşlerini öğrenmeye çalışacak. Taliban'ın, yapılmaması konusunda uyarıda bulunduğu bu şûra muhtemelen son yılların en önemli şûrası olacak. Afganistan'da yeni bir dönüm noktasına gelinen şu safhada bu şûradan çıkacak karar ve tavsiyeleri şimdiden dikkate almak gerekiyor elbette. Bu şûra muhtemelen müzakere edilen stratejik anlaşmayı destekleyecek. Şûradan sonra da anlaşma parlamentoya gelecek, orada görüşülecek, tartışılacak, karara bağlanacak.

Ne var ki, anlaşmaya şimdiden karşı olanlar da var. Kısa bir süre önce kurulan ve eski mücahitlerden, din adamlarından ve başkalarından meydana gelen Milli Birleşik Cephe denen grup, kalıcı Amerikan askerî varlığının bugün yaşanan ihtilafın devam etmesine katkı sağlamaktan başka bir işe yaramayacağından hareketle anlaşmayı istemiyor. Hatta bu grup geçen hafta pazartesi günü Kabil Üniversitesi önünde gösteri yaparak, anlaşmayı kınamış bulunuyor. Ayrıca, anlaşmaya karşı olan parlamenterler de var. Bunlar da bu konuda ses çıkarıyorlar.

Diğer yandan, anlaşmayı destekleyenler de güçlü bir tabana ve desteğe sahipler. Bunlar, Taliban'ın ülkeye geri dönmesinden ve Pakistan kaynaklı grupların ülkeyi işgalinden korkuyorlar.
Amerika ise yarını bilemediği için her ihtimali dikkate alarak Afganistan'da belli bir caydırıcı askerî varlığın 2014'ten sonra da kalmasını istiyor. Bu muhtemel askerî varlık elbette Afganistan'ın, komşuları Pakistan ve özellikle İran'ı şimdiden düşündürüyor. Irak'ta 2011'den sonra Amerikan askerî varlığının kalmaması için perde gerisinde mücadele eden, bu konuda kilit rol oynayan İran, muhtemelen Afganistan ile ilgili kalıcı Amerikan askerî varlığı konusunda da elinden geleni ardına koymayacak.

Bu konuda ne kadar başarılı olur, bilinmez; ancak Afgan halkı kalıcı Amerikan varlığına olumlu karar verirse, İran'ın söyleyecek sözü kalmaz. Muhtemel Amerikan askerî varlığı konusu; çok boyutlu, tahmin edilemeyecek pek çok dinamik ve muhtemel eylemlerin, söz konusu Afgan meselesinin önümüzdeki dönemde en çok konuşulacak konularından birisi olacak.
Bu hafta İstanbul'da yapılacak önemli Afganistan Konferansı öncesinde bu konuyu mutlaka gündeme getirmek gerekiyordu. Bu konu belki açıkça olmasa da kapalı kapılar ardında mutlaka konuşulacak bize göre...