19 Ekim 2010 Salı

Füze Kalkanında Tam Kapsama Sorunu

ABD’nin füze kalkanı sistemi projesinde yaşanan en büyük pürüzlerden biri Türkiye’nin, topraklarının koruma şemsiyesi altında olacağı “tam kapsama” formülünde ısrar etmesi.

Mevcut ve potansiyel tehditlere karşı kurulmak istenen füze savunma sisteminin 19-20 Kasım’da yapılacak NATO Zirvesi’nin en hararetli gündem maddesi olacağı kesinleşirken, Türkiye’nin de, geçen yıl yapılan Strasbourg Zirvesi’nde olduğu gibi, “toplantının yıldızı” olma ihtimali yüksek. NATO’dan gelen bilgiler Türkiye’yle yaşanan en önemli sorunlardan birinin Türkiye’nin ısrarcı olduğu “tam kapsama” yaklaşımıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin işlediği, “Proje kimseyi hedef göstermemeli” tezi ise ses getirmiş gözüküyor.

Amerikan füze savunma sitemiyle NATO’nun olanaklarının entegre edilmesiyle oluşacak projede Türkiye’nin en çok önem verdiği teknik konulardan birini “tam kapsama” oluşturuyor. Türkiye, topraklarının tamamının sistemin oluşturacağı şemsiye altına alınmasını istiyor. Amerikan kaynakları, kendi sistemlerinin Türkiye’de önemli bir kapsama alanı yarattığına dikkat çekseler de “tam kapsama”, Türkiye’nin coğrafi koşulları nedeniyle realist olmaktan uzak bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, tam kapsamanın sağlanabilmesi için alt ve üst katman unsurlarının kombine edilmesi gerekiyor.

Türkiye’nin itirazı ciddiye alınıyor

Türkiye’nin, sistemin belirli ülkeler hedef gösterilerek hayata geçirilmesine yönelik itirazı da ciddiye alınmış gözüküyor. Bu aşamada müttefik ülkelerden birinin zirve sonuç bildirisiyle ilgili önerdiği yazımın Ankara’nın hassasiyetini dikkate alan nitelikte olduğu ifade ediliyor. Çalışmaların zirveye kadar komite düzeyinde aralıksız sürdürülmesi beklenirken, Türkiye’nin zireveye tüm sorunları halledilmiş şekilde gitme olasılığı şu aşamada hâlâ düşük.

Bugün İran yarın başkası

Her ne kadar sistemin ana hedeflerinden birinin İran olduğu bilinse de NATO gelecekte tehditlerin değişebileceğine dikkat çekiyor. Üst düzey bir NATO yetkilisi, “Bugün tehdit olan İran belki yarın tehdit olmaktan çıkar. Bir bakarsınız başka bir tehdit belirir. Sistemin unsurlarının nereye konulacağını tehditler ve bunlara verilmesi öngörülen askeri yanıtın yapısı belirler” dedi.

Gates: Baskı yok, destek bekliyoruz

ABD Savunma Bakanı Robert Gates, ABD-Türk Konseyi’ndeki konuşmasında, füze kalkanı konusunda Türkiye’ye baskı yapmadıklarını, ancak Lizbon Zirvesi’nde destek beklediklerini söyledi.

3 boyutlu sistemFüze savunma sisteminin ana ayaklarından birini uzaydaki olanaklar oluşturacak. Bu çerçevede ısıya duyarlı bir uydu tehdit füzesini, atıldıktan çok kısa süre sonra tespit edip gerekli bilgiyi iletişim uydusuna aktaracak. Bu uydu da deniz ve kara unusurlarının devreye sokulmasını sağlayacak. Yer ve deniz unsurlarından hangisinin devreye sokulacağında uydudan gelen bilgiler belirleyici olacak. Sistem birden fazla kademeyle çalışacak. Sistemin bir unsuru hedefi kaçırırsa bir başka unsur devreye girebilecek.

Farklı tehdide farklı önlem
NATO’nun oluşturmak istediği sistemde, tehdidin niteliğine göre farklı unsurlar kullanılacak. Kısa menzilli PAC-3 (Patriot) ve THAAD sistemlerinin de kullanılacağı projenin bel kemiğini ise Aegis balistik füze savunma sistemi oluşturacak. Bu sistemde SM-3 1A, SM-3 1B ve SM-3 2A füzeleri kullanılacak.

2020 yılında tamamlanacak

ABD’nin açıkladığı verilere göre aşamalı uygulanabilir yaklaşım çerçevesinde dört tarih kritik öneme sahip:
* 2011: Sistemin deniz unsurları aracılığıyla devreye sokulması.

* 2015: Romanya’da kara unsurunun devreye girmesi.

* 2018: Polonya’da kara unsurunun devreye girmesi.

* 2020: Kıtalararası balistik savunma sisteminin operasyonel olması.