27 Ekim 2010 Çarşamba

Subaylar / Nail Güreli

20 Ekim 2010
Beylik söylemdir; “Tarafsız gazeteciliğin gereği olarak, karşıt görüşe de yer veriyoruz” denir. Biz de öyle yapacağız.

Geçen hafta astsubayların ağzından sorunlarını aktarmıştık. Kendilerinden e-postayla pek, ama pek çok teşekkür iletisi geldi. Yurdun dört köşesinden iltifatlar yağdıran e. astsubaylara teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Gelelim, az sayıda da olsa, e. subayların görüşlerine. İletilerin hepsinden söz etmemize elbet olanak yok. Ortak bir konuyu eski bir kurmay subay olduğunu bildiren Cengiz Uçar’dan özetleyelim.

Uçar, 15 yıl olan mecburi hizmet süresinin indirilmesi konusunda astsubaylarla aynı görüşte. Ancak, astsubayların üniversite bitirdikleri halde, subaylar kadar maaş alamaması konusunda farklı düşünüyor:

“Subay olmak için harp okulunu bitirmek ya da üniversiteyi dereceli olarak bitirdikten sonra subay olmak için TSK’ya başvurmak gerekiyor. Sınavda başarılı olursa kabul ediliyor. Onların okuduğu üniversite branşlarının askerlikle alakası yok. Okudukları okullarla ilgili meslekler arasınlar.”

E. Albay Mehmet Özyıldız da aynı konuda şunları ekliyor: “Silahlı Kuvvetler’de astsubayların 1. dereceye çıkarılması sicil notuna bağlıdır. Üniversite ve master yapmak yeterli değildir. Subaylar da gerekli sicil alamazsa terfi edemez ve 1. derece olamaz.”

Subay - astsubay maaşları arasında büyük maaş farkı olduğunu Cengiz Uçar kabul etmiyor. Harp Okulu mezunu e. binbaşının 1400, yarbayın 1800 lira, e. astsubayın da 1350 lira maaş aldığını yazıyor.

E. Albay Mehmet Özyıldız’ın maaş örneklemesi ise şöyle: Bir albay 31 yıl hizmetten sonra emekli olduğunda 2800 TL aylık alır. Aynı süre görev yapıp ayrılan bir astsubay ise 1. derece olmuşsa 1800 TL alır.”

Değişik açılardan bakınca, değerlendirmeler de farklı oluyor. Örneğin, astsubaylar 1. dereceye çıkamadıkları esasına göre maaşlarını söylüyor; subaylar ise, astsubayları 1. dereceye çıkmış sayarak maaşlarını hesaplıyor.