...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Tarihimizde ilk kez kendi milli piyade tüfeğimizi yine bu dönemde tasarladık, 2011'de de seri üretime geçiyoruz. Artık Mehmetçikler, kendi ürettiğimiz silahları taşıyacaklar'' dedi.
Erdoğan, televizyonlarda yayımlanan ''Ulusa Sesleniş'' konuşmasında, Türkiye'nin kaybedecek tek bir dakikası bile olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
''Çok çalışmalı, çok üretmeli, sadece bugünün meselelerini çözmekle kalmayıp yarınlara da hazırlanmalıyız. Şükürler olsun ki her alanda büyük bir ataletin yaşandığı kısır çekişme yıllarını artık tümüyle geride bıraktık. Türkiye 8 yıldır kazandığı özgüvenle bütün dünyayı şaşırtan devasa projelere imza atıyor. Bu ay içinde özellikle savunma sanayimizdeki gelişmelere örnek teşkil eden çok gurur duyduğumuz bir ilke imza attık. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın etkinliğini ve caydırıcılığını artıracak olan Süratli Amfibi Gemi Projesi kapsamında inşası tamamlanan ilk gemimizi törenle suya indirdik. Tamamıyla kendi mühendislerimiz tarafından tasarlanan bu gemilerin silah atış kontrol sistemleri de ASELSAN tarafından geliştirilerek gemilere entegre edildi. Bunlar Türkiye'nin askeri gemi inşa sanayinde nereden nereye geldiğini açıkça ortaya koyan çok güzel örneklerdir, inşallah devamı da gelecek. Bu gemi, tersanelerimizde 7 ay gibi çok kısa bir süre içinde inşa edilerek denize indirildi. Bu proje kapsamında yapılan çalışmalarla, yerli katkı oranını, yüzde 75'lere taşıma kararlılığındayız. Gururla ifade etmek isterim ki savunma sanayimizdeki gelişmeler bununla da sınırlı değil.''
-''TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN İHTİYAÇLARININ YARISI ARTIK YERLİ ÜRETİMDEN KARŞILANACAK''-
Başbakan Erdoğan, birkaç örnekle bu alanda nasıl bir atılım içinde olunduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''2002 yılında savunma sanayimiz Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarının sadece yüzde 25'ini karşılayabilecek bir seviyedeydi. O günden bu yana yapılan çalışmalarla, 2009 sonu itibarıyla bu oran nerede biliyor musunuz, yüzde 46. Bu yılın sonu için hedefimiz yüzde 50 seviyesini yakalamaktır. Bunun anlamı şudur; Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarının yarısı artık yerli üretimden karşılanacak. 2002 yılında milli savunma sanayimizin cirosu sadece 1 milyar Dolar seviyesindeyken, 2009 sonunda bu rakamı yaklaşık 2,5 milyar Dolara kadar yükselttik. 2010 sonunda 3 milyar Dolar hedefini de inşallah yakalayacağız. Savunma sanayi ihracatımız bu süre zarfında 240 milyon Dolardan 832 milyon Dolara çıktı, 2011 için hedefimiz 1 milyar Dolar seviyesini yakalamak, fazlası olacak inşallah, bunun, altı, aşağısı olmayacak. Tarihimizde ilk kez kendi milli piyade tüfeğimizi yine bu dönemde tasarladık, 2011'de de seri üretime geçiyoruz. Artık Mehmetçikler, kendi ürettiğimiz silahları taşıyacaklar. Bütün alt sistemleri ile birlikte ilk defa kendi tankımızı üretmeye de başladık. Altay adını verdiğimiz bu tankların prototip üretimi şu anda gerçekleştiriliyor. Bunun yanında Anka adını verdiğimiz insansız hava aracının prototip üretimine de başlamış durumdayız. Yine Atak adıyla üretilen ilk milli helikopterlerimizin test uçuşları da bu yıl yapılıyor. Türk mühendislerinin eseri olan Göktürk adlı istihbarat uydumuzun çalışmaları da devam ediyor, inşallah 2012'de uzaya fırlatmayı planlıyoruz. Bütün bu projeler ülkemizin, savunma sanayimizin imzasını taşıyor. Savunma sanayimizin bu büyük atılımı ülkemizin yarınları açısından hayati derecede önemli bir kazanımdır, inşallah devamı da gelecek.''