Casusluk çetesi uydudan avlamış
Deniz Kuvvetleri’nde faaliyet gösterdiği öne sürülen casusluk çetesinin yöntemi ortaya çıktı
Deniz Kuvvetleri’nde faaliyet gösterdiği öne sürülen casusluk çetesinin, hassas görevlerde bulunan askerlerin bilgisayarlarını GES Komutanlığı’nda görevli adamlarıyla uydu takibine alıp, ulaştığı özel bilgilerle tehdit ettiği iddia edildi. Çetenin bu yolla Genelkurmay’ın çok gizli silah projelerinin de bulunduğu birçok belgeyi ele geçirdiği belirlendi.
Deniz Kuvvetleri’nde önceki gün başlayan operasyonlarda aralarında emekli ve muvazzaf askerlerin de bulunduğu 35 kişi, devletin gizli bilgi ve belgelerini casusluk için ele geçirmek, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Savunma Sanayı Müsteşarlığı Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Ahmet Lütfi Varoğlu, Deniz Albay İbrahim Sezer ve Tübitak’ta daire başkanlığı yapan Yücel Çipli’de vardı. Arama yapılan 120 adreste askerlere ait seks görüntüleri, dijital ortama kayıt edilmiş çok sayıda gizli bilgi ve belge ele geçirildiği ileri sürüldü.
Uydudan izlemişler
Polis yaptığı çalışmalarda Deniz Kuvvetleri içerisinde yapılanmış çetenin çalışma yöntemlerini de ortaya çıkardı. İddiaya göre çete şu şekilde çalışıyordu: Türkiye’nin önemli noktalarında elemanları bulunan casus çetesi, TSK’nın hassas yerlerinde görevli askerleri hedef seçiyordu. Bu kişileri Genelkurmay Elektronik Sistem Komutanlığı’nda (GES) görevli 4 elemanı ile uydu üzerinden takibe alan çete, söz konusu kişilerin internet üzerinden yaptığı tüm görüşme ve yazışmaları kayıt altına alıyordu. Subayların MSN ve mail kayıtları da uydu aracılığıyla GES’te çalışan elemanlar tarafından kaydedildikten sonra çeteye ulaştırılıyordu.
Çeteden seks kıskacı
Kayıtları özenle inceleyen çete üyeleri subay ve amirallerin aleyhine kullanabilecekleri olumsuz kayıt ve görüşmeleri seçiyordu. Özellikle cinsel içerikli kayıt ve görüşmelerden faydalanan çete üyeleri daha da ileri giderek bazı muvazzaf askerlere kadın servisi de yapıyordu. Askerler ve çete tarafından tutulan yabancı hayat kadınları arasındaki cinsel ilişkiler yine çete üyeleri tarafından gizli kameralarla kayıt ediliyordu. İddiaya göre Deniz Harp Okulu’ndan 10 öğrenci de çeteyle işbirliği yapıyordu. Çete ellerinde bulundurdukları görüntüleri internette yaymak ve bağlı oldukları birliklere vermekle tehdit ettiği askerlerden, TSK’ya ait çok gizli bilgeleri kendilerine sızdırmasını istiyordu. Çeteye TSK’ya ait gizli bilgileri verenler arasında sadece askerler yoktu. Çok gizli proje ve belgeler TÜBİTAK’ta daire başkanlığı yapan Yücel Çipli ve bazı personelden para ile satınalınıyordu. TÜBİTAK tarafından geliştirilen veya kontrol edilen Genelkurmay’ın gizli sistemlerine ait kritik bilgiler bu şekilde çetenin eline geçiyordu. İddiaya göre çeteye gizli belgeleri sızdıranlar arasında Savunma Sanayı Müsteşarlığı Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Ahmet Lütfi Varoğlu da vardı. Savunma Sanayi kontrolündeki gizli belgeler de çeteye para karşılığı aktarılıyordu.
‘Bu proje 40 bin dolar eder’
Çetenin elebaşlarından olan emekli albay İbrahim Sezer, TÜBİTAK’ta görevli bir daire başkanı ve bazı personellerden çok gizli proje ve bilgileri el altından satınalan kişiydi. Çete üyelerinin ele geçirdikleri bu bilgiler için kendi aralarında telefonla konuşmaları da polisin teknik takibine takıldı. Çetenin üst düzey bir yöneticisinin bazı telefon konuşmalarında TÜBİTAK’tan elde edilen çok gizli bir proje için, “Bu proje en az 40 bin Dolar eder”, “20 bin Dolarlık bir proje var”, “Elime bir proje geçti. Bu proje herkesin ağzını sulandırır” dediği belirlendi.
‘Milli projeleri sızdırdılar’
Çetenin Aselsan, Havelsan, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve TÜBİTAK gibi askeri silah ve elektronik teçhizat üretimi yapan 4 kurumdaki milli silah projelerini sızdırıp yurtdışına sattıkları da iddia edildi.