DİYARBAKIR’ın Bismil İlçesi’nde 18 yıl önce gözaltına alınan Abdulkadir Kurt’u işkenceyle öldürdüğü iddiasıyla yargılanan ‘Rambo’ lakaplı asteğmen Salih Üner, ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasına çarptırılırken, 14 sanık beraat etti.
Bismil’in Ağıllı Köyü’nde 1992 yılı Nisan ayında operasyon düzenleyen güvenlik kuvvetleri, terör örgütü PKK’ya yardım ettikleri iddiasıyla bazı köylüler gözaltına alındı. Köylülerden 36 yaşındaki Abdulkadir Kurt, 19 Nisan 1992 günü gözaltındayken öldü. Adli Tıp Kurumu, ölüm nedenini Kurt’un makatına cop sokulmak suretiyle ‘rektum yırtılmasına bağlı iç ve dış kanamamaya bağlı ölüm’ olarak açıkladı. Kurt, ailesini şikayeti üzerine 1994 yılında 15 asker hakkında ‘İşkence yapmak suretiyle adam öldürmek’, ‘İştirak etmekten’ ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan karar duruşmasına tutuksuz yargılanan 15 sanık katılmazken, Abdulkadir Kurt’un oğlu Mustafa Kurt ile avukatı ve bazı sanık avukatları katıldı. Duruşmada, savcı mütaalasında asteğmen Salih Üner’in, ‘İşkence yapma suretiyle adam öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasına, diğer sanıkların ise beraatine karar verilmesini talep etti.
Mağdur avukatı Mehmet Bozkurt, savcının mütalaasına katıldıklarını belirterek, tanık beyanlarında eylemi ‘Rambo’ lakaplı asteğmen Salih Üner’in yaptığının anlatıldığı, Üner’in de ‘Rambo’ lakaplı kişinin kendisi olduğunu söylediğini belirtti.
MAHKEME İNDİRİM YAPMADI
Mahkeme Salih Üner’i, ‘eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, Üner, hakkında dosyaya yansıyan geçmişteki hali, fiilden sonraki davranışları, olayı örtbas etme konusundaki çabaları, olay nedeniyle pişman olduğuna ilişkin bir halinin görülmemesi nedeniyle indirim uygulanmasına yer olmadığını da kararlaştırdı. Mahkeme diğer sanıkların yöneltilen suçu işledikleri sabit olmadığı gerekçesiyle beraatlarına karar verdi.
İşkenceyle öldürüldüğü belirtilen Kurt’un oğlu Mustafa Kurt, diğer askerlerin de cezalandırılmasını gerektiğirni belirterek, davaya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını söyledi.
Sanık avukatı Mehmet Bozkurt, diğer sanık askerlerin olayla pek ilgili olmadıklarını düşündüğünü belirtti. Mahkemenin verdiği kararın cesur bir karar olduğunu belirten Bozkurt, davanın zaman aşımına uğrama ihtimali bulunduğu gerekçesi ile dönemin diğer komutanlarının da yargılanması için davayı temyiz etmeyeceklerini söyledi. Dönemin diğer komutanlarının da olayda rolü olduğunu belirten Bozkurt, “Eğer davanın zaman aşımından düşme durumu olmasaydı, kesinlikle davayı temyize götürürdük” dedi.