4 Ekim 2010 Pazartesi

Bitlis'in Uçağı Bombayla Düşürüldü

Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in hayatını kaybettiği uçak kazasının bilirkişisi Prof. Ahmet Nuri Yüksel, 'Bal gibi sabotajdı' dedi.

Yüksel, 40-50 saniye gibi bir sürede infilak eden uçak motorlarının bomba düzeneği ile devre dışı bırakıldığını iddia etti.

Kürt sorununun çözümü için bugün atılan adımları savunduğu bilinen eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in uçak kazasına ilişkin soruşturmada mahkeme tarafından bilirkişi olarak atanan Prof. Dr. Ahmet Nuri Yüksel, yıllar sonra "Rapora sabatojı yazdık. Araştırılmadı" tespitini bir adım daha ileri götürdü. Kaza için "Bal gibi sabotajdı" diyen Prof. Yüksel, 40-50 saniye gibi kısa bir süre içinde infilak eden uçak motorlarının bomba düzeneği ile devre dışı bırakıldığını iddia etti. Yüksel "İki motorda aynı anda arıza çıkıyor iç tahribatla. Vardığım sonuç, içeride bir patlama olduğu. Motorların girişine, arkasına C-4 yerleştirilebilir. Bu dışarıdan patlatılabilir veya belli bir hava sıcaklığına erişildiğinde de kendiliğinden patlayabilir" diye konuştu.

Motorun gömleğini sapasağlam bulduklarını söyleyen Yüksel, "Gömlekte yalnız küçük küçük çökmeler var o kadar. Yani motorun girişi hafif darbeli ama içerdeki ısıya dayanıklı belirli sıcaklıkta çelikten üretilmiş tribün palaları kırılmış. Gömlek sağlam dururken bu palaların kırılması ancak bombalı sabotajla olabilir" diye konuştu. Yüksel şunları söyledi:

TRİBÜNLER HAVADA DAĞILIYOR
"İç patlama yapılarak motorlar bozuldu. Başka izahı, başka bir delili yok. Havacılıkta iki motor da arıza yapabilir. Fakat 2 motorlu bu uçaklarda iki motor birden durmaz. 7 dakikada her şey oluyor. Tiribün palaları havada düşüyor yerde değil. Bu olay patlama ihtimalini ortaya çıkarır. Kim bilir hangi tarlada pulluğa takılacak bu palalar. 50-100 kilometrelik alanda çıkabilirler."

'DONMA OLURSA SES GELMEZ'
Ses kayıtlarından alınan bilgilerde buzlanmaya dair bir kayıt almadıklarını anlatan Prof. Dr. Ahmet Nuri Yüksel, "Eğer buzlanma olsaydı motorun ağız kısmında olurdu olsa bile o da çözülürdü. Ses kayıtlarındaki konuşmada evvela 'arıza var sarsılıyor' deniliyor. 50 saniye sonra 'diğer motorda sorun var iki motor da sarsılıyor' diyor. Bu kısacık zaman içinde bunun buzlanmayla alakası olamaz" dedi. Ses kayıtlarında yer alan ufak bir detayı da anlatan Yüksel, donan bir uçak motorundan ses gelmeyeceğini dolayısıyla buzlanmaya bağlı olarak bir arıza olmadığının altını çizdi. Yüksel, Eşref Bitlis'in ölümüne ilişkin ise "Özal niçin öldürüldüyse Bitlis'te onun için öldürülmüştür" dedi.

'FİRMA UZMANLARI SABOTAJ DİYEMEDİ'
Kazadan sonra 1 hafta sonra uçağın firmasından kaza yerine gelen uzmanların kaza alanında yaptıkları inceleme sonrası raporunda 'buzlanma yoktur' diye imzası olduğunu söyleyen Yüksel, "Biz 4 soruya cevap aradık. Kazanın bu sebeplerin hiçbirinden kaynaklandığını belirten hiçbir bulgu yok. Aksine bulgular var. Kazanın nedeni kesin şudur diyemeyiz. Ancak sabotaj ihtimalini göz ardı etmemek gerekir" dedi. Yüksel teknik meseleyi ABD'li uzmanların bilebileceklerini ama açıklamadıklarını söyledi. Yüksel, "İmalatçı doğru raporu vermek zorundadır aynı kusurdan faka basmamak için. Amerika'dan gelenler bile sabotaj olduğunu bilseler bile söylemezler. Kendi kurumlarına söylerler" diye konuştu.

Hüseyin Oğuz 'C4' demişti
Dönemin istihbarat astsubayı Hüseyin Oğuz da TBMM Susurluk Komisyonu'na verdiği ifadede dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in suikasta kurban gittiğini söylemişti. Oğuz "C-4 ile öldürüldü. C-4 uçağa pilot elbisesi içinde sokuldu. Bursalı nöbetçi bir asker bunu gördü" ifadelerini kullanmıştı. (yenişafak)