Helikopter ihalesi, aralıkta sonuçlanıyor. Amerikan Sikorsky ortak satış, İtalyan A.Westland ise ortak lisans öneriyor. İhaleyi kim kazanırsa kazansın, Türkiye kendi helikopterini yapabilecek.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer kurumların ihtiyacı olan 105 genel maksat helikopteri projesinde son viraja girildi. 4,5 milyar dolarlık projede Amerikan Sikorsky ile İtalyan Agusta Westland firmaları yarışıyor. Aralık ayında kamuoyuna sonucu açıklanacak projenin ana yüklenicisi TAI (Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii) olacak. İhaleyi hangi firma alırsa alsın Türkiye helikopter üretimi konusunda birçok yeni teknolojik altyapıya kavuşacak. Projeyi yürüten Savunma Sanayii Müsteşarlığı’ndan bir isim “Projeyle TAI üretim yeteneği kazanacak. Bu aşamanın bir sonrasında Türkiye, kendi helikopterini yapma noktasına gelecek.” diyor.
15 Mayıs 1984’te Turgut Özal tarafından bir tarla üzerinde temelleri atılan TAI’nin o yıllarda hiçbir teknolojik yeteneği yoktu. Fransız Eurocopter projesinde TAI kısmi montaj yaparak yeteneğini geliştirdi. Bu firmaların önünü yine Özal döneminde kurulan Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) açtı. 1980’li yıllarda askerî ihtiyaçlar hazır alım şeklinde yapılırken, 90’larda yerli firmalar ile yabancılar arasında ortak girişim dönemine girildi. Ancak 28 Şubat süreciyle AK Parti hükümeti arasında savunma sanayii hedefsiz kaldı. 2000’lerde Türkiye kendi tasarımlarını devreye soktu; ALTAY adlı tankı, ATAK isimli helikopteri, MİLGEM adlı gemisi, HÜRKUŞ isimli uçağı bunlardan bazısıydı. SSM’den aynı isim “Sanayimiz geliştikçe, tasarım ve mühendislik ağırlıklı işler yürütmeye başladık.” diyor.
Genel maksat helikopteri tedarik projesi ve Türkiye’nin helikopter yapacak noktaya gelmesi bu temel üzerinde ortaya çıktı. Aslında Türkiye, dünyanın bir numaralı tedarikçisi ABD’li Sikorsky firmasının Black Hawk modeliyle helikopter ihtiyacını karşılamayı hedeflemişti. Sadece bu firmayla görüşülüp sipariş verilecekti ancak tek taraflı, pazarlıksız bir süreç olacağını göz önüne alan SSM, İtalyanların ünlü firması Agusta Westland’ın da 2006’da ihale sürecine girmesine onay verdi. Bu durum, ihale sürecinin, teknoloji transferinin ve fiyatın yön değiştirmesine sebep oldu.
İki firmayla pazarlıklar sürüyor, helikopter projesinde son kararı hükümet verecek. Karar Başbakan’ın başkanlık edeceği 15 ya da 16 Aralık’taki Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) toplantısında açıklanacak. Aslında kararın çıkması bir yıldan fazla uzadı. Son SSİK toplantısında açıklanması bekleniyordu fakat Başbakan Tayyip Erdoğan iki firmadan hem sanayi ve teknoloji konusundaki katkılarını artırmasını hem fiyatın biraz daha iyileştirilmesini istedi. Erdoğan’ın tavrını dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ “Yeni komutan kullanacak, o karar versin.” diyerek destekledi. Sikorksy ve Agusta Westland firması sanayileşme ve fiyat yönüyle yeni tekliflerini sunduktan sonra dosya önce TAI, sonra SSM’in, en son Başbakan’ın önüne karar için gidecek.
Karar çıktıktan sonra ihaleyi hangi firma alırsa alsın genel maksat helikopteri Türkiye’de üretilecek. 105 helikopter Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlıklarına ihtiyaçlarına göre ayrı ayrı parçalarla hazırlanacak. Havacılar için helikopterlere top takılacak, diğerleri için ayrı uygulamalar yapılacak. Sikorksy ile Agusta Westland’ın fiyat teklifleri arasında önemli bir fark bulunmuyor. AK Parti hükümeti yeni fiyata ve sanayi payına göre karar verecek, askerî kanat ise resmî yollardan iletmese de hâlen envanterde bulunan Sikorsky’yi tercih ediyor. Savunma uzmanı Lale Kemal her iki firmanın da Türk sanayiine katkı anlamında başa baş yarıştığını söylüyor. Hangi proje olursa olsun, hem savunma sanayiinin altyapısının güçlendirilmesi hem de istihdam imkânı sağlamasının dikkate alınacağını belirtiyor.
Sikorsky ile Agusta Westland’ın teklifleri arasındaki en temel fark lisans haklarında kilitleniyor. İtalyan firması, T-149 adını koyacağı helikopterde Türkiye’ye hem üretimde hem de pazarlamada ortaklık teklif etti. Yüzde 50-50 şeklindeki ortaklığa göre Agusta Westland fikrî mülkiyet hakkı diye bilinen lisans haklarını paylaşıyor. Bu teklif hükümetin ilgisini çekmiş görünüyor. Bu adıma karşı dünyanın bir numaralı genel maksat helikopter tedarikçisi Sikorsky ise lisans hakkını paylaşmak yerine Türkiye’ye büyük bir iş hacmi vadediyor.
İtalyan firmasının teklifi bir otomobilin bütün haklarının yarısının Türkiye’ye ait olması anlamına geliyor. Sikorsky’nin teklifi ise Renault, Ford gibi otomobillerin Kocaeli’nde üretilip dünyaya satılmasına benziyor. İhaleyi kim alırsa alsın ana yüklenici TAI, Sikorsky ya da Agusta Westland alt yüklenici olacak. Helikopter için üretim bandı Ankara Akıncılar’da bulunan TAI’de kurulacak. TAI’nın yüzde 40 civarındaki payıyla projenin 4,5 milyar dolara çıkması bekleniyor. İhaleyi Sikorsky alırsa helikopterlerin teslimi 2015’ten önce olmayacak. Agusta Westland alırsa bu teslimatın 2017 sonrasına kalması bekleniyor. İhalede yer alacak firma TAI’ya karşı sorumlu olacak, TAI ise SSM’e karşı. TAI bu projeyle helikopter üretim yeteneği kazanacak.
Peki firmaların teklifleri ne? Sikorksy’nin T-70 Black Hawk modeli kendini kanıtlamış bir helikopter, dünyanın 25 ülkesinde boy gösteriyor. ‘Otomobil dünyasının Mercedesi’ diye tanımlanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki genel maksat helikopterleri bu firmadan tedarik edilmiş; lojistik, bakım, depo gibi tüm ihtiyaçlar buna göre tasarlanmış. Türkiye şu anda Sikorsky helikopterlerinin bakımlarını son aşamaya kadar yapabiliyor.
Sikorsky’nin dünyada ve Türkiye’de kendini ispatlamış olmasının yanı sıra teklifinde buna bağlı iki avantaj öne çıkıyor. Birincisi Sikorksy ihaleyi alırsa Türkiye’ye alacağı helikopter kadar dünyaya ortak satmayı öneriyor. Savunma uzmanları bu firmanın helikopterinin dünyada her zaman alıcı bulacağını söylüyor. Sikorsky Stratejik Ortaklıklar Başkan Yardımcısı Stephen Estill, 105 helikopter siparişini almaları hâlinde Türkiye’ye bir milyar dolarlık iş sözü veriyor. ‘Ömür boyu ortaklık’ teklif eden Estill, Sikorsky’nin elindeki siparişe göre 12 sene boyunca her yıl 150 Black Hawk ve Seahawk üretimini garantilediklerini anlatıyor: “Küresel talebe baktığımızda önümüzdeki 20 yıl zarfında yaklaşık 4 bin Black Hawk talebi görüyoruz. Türkiye’ye şimdi para kazandıracağız, 10 yıl sonra değil.”
Türkiye’ye daha önce de benzer bir teklif sunduklarını ancak “Henüz hazır değiliz!” cevabı aldıklarını anlatan Estill, “10 yıl daha bekleyecek misiniz?” diye soruyor. Türkiye’nin ortaklığı kabul etmemesi üzerine yatırımlarını Polonya’ya yönlendiren Sikorsky, helikopterin gövdesini bu ülkede üretiyor. Türkiye’de ise daha kritik parçaları üretmeyi planlıyor. Helikopterin en önemli parçaları arasında yer alan ana, orta ve arka dişli kutusunun yanı sıra rotor ve iniş takımları Eskişehir’deki Türk ortağı Alp Havacılık tarafından üretilecek.
TAI ise ana ve kuyruk kompozit panellerini ve gövdeyi üretecek, entegrasyonu yapacak. ASELSAN kokpiti geliştirecek. Türkiye bunları helikopter üreticilerine ihraç edebilecek. Estill, bütün bunları ve helikopterin tamir, bakım ve filo hizmetlerini göz önünü aldıklarında Türkiye için 8 milyar dolarlık bir gelir tablosu çıktığını söylüyor. Sikorsky hızı ikiye çıkaran X2 adlı geliştirmekte olduğu helikopter projesine Türkiye’yi de ortak etmeyi planlıyor.
Alp Havacılık bu projeyi alırsa yıllık 100 milyon dolarlık ek iş hacmi, 750 kişilik istihdam hedefliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Alpata, şirketin proje kapsamında kabiliyetlerini daha da geliştireceğini söylüyor. Rotor, dişli kutusu gibi parçaların üretiminin yanı sıra testleri ve mühendislik hizmetlerinin sağlanması hedefeleniyor. Böylece Alp Havacılık, Black Hawk helikopterler için Polonya dışındaki tek yedek parça tedarikçisi konumuna gelecek. Kazanılacak yetenekler orta sınıf tüm helikopterlerin altyapısında kullanılabilecek, helikopter üreticilerine ihraç edilebilecek. Alpata, Sikorsky’nin geldiği noktayı “SSM’in başarısı” diye tanımlıyor; “Eskiden sanayi yoktu. SSM, bunun altyapısını oluşturdu. Sikorsky bize ortaklık ve garantili satış öneriyor. Bize önerdiği ortaklık, Polonya’dan daha derinlikli. Polonya montaj yapıyor; ama dişli kutusunu kimse yapamaz.”
Sikorsky’nin satışa yönelik ortaklık teklifine karşılık İtalyan Agusta Westland, üretim ve pazarlamaya dönük ortaklık öneriyor. Türkiye’nin helikopteri üçüncü ülkeye satabileceğini taahhüt ediyor. İtalyanların Türkiye’ye lisans haklarını da kapsayacak şekilde ortaklık önermesinin altında aslında Türkiye’nin son yıllarda pro-aktif dış politikası yatıyor. Afrika, Asya ve Avrupa’daki birçok ülkeyle ilişkilerini üst noktalara taşıyan Türkiye’nin üzerinden İtalya, bu pazarlara ulaşmayı hedefliyor. İtalyanlar lisans hakkını paylaşmasına karşın Sikorsky’nin Eskişehir’deki üretim tesisi gibi kritik parçaların Türkiye’de üretilmesine onay vermiyor. Bu parçalar İtalya’dan gelecek. TAI ve ASELSAN’ın yapması gereken aviyoniklerde (havacılık elektroniği) destek olacak.
Agusta Westland piyasaya yeni çıkan bir firma değil. Savunma uzmanları Westland’ın teklifi için “Dikkate değer” ifadesini kullanıyor. Bu firmayla TAI’nın ana yüklenici olduğu, ATAK adlı taarruz helikopteri projesi yürütülüyor. Ancak firmanın dezavantajı, Türkiye’ye önerdiği T-149 modelinin henüz tasarım aşamasında olması. Helikopter daha önceden herhangi bir ülkede kullanılmadı. Performansı bilinmiyor. Güneydoğu Anadolu bölgesinde teröre karşı kullanılacağı düşünülünce, performans daha da önem kazanıyor. Türkiye’deki helikopter altyapısı Sikorksy’ye göre hazırlandığından, ihaleyi İtalyanların alması durumunda depo, lojistik, bakım merkezi gibi altyapıların yeniden kurulması gerekiyor.