1 Ekim 2010 Cuma

‘Zorunlu askerliğe hayır partisi’ / Mehmet Altan

Dün... Birinci Cumhuriyet’in kromozomlarını biraz daha gün ışığına çıkartacak iki gelişme oldu: Eşref Bitlis’in ölümüne ilişkin soruşturma ve JİTEM’in kurucusu Arif Doğan ifade vermesi.

Birincisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 1993 yılında uçağının düşmesi sonucu yaşamını yitiren eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in ölümüne ilişkin soruşturma başlattı.

İkincisi, JİTEM’in kurucusu Arif Doğan tüm bildiklerini anlatmak üzere Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’e ifade vermeye başladı.

Bu konulardaki her türlü gelişme, buradaki devlet etme anlayışının ve Birinci Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinin çok daha iyi anlaşılmasını sağlayacak.

Aslında...
Dün belki de en çok konuşulan konu...
Hükümetin kamuoyunda tartışmalara neden olan “tek tip askerlik” ile ilgili çalışmayı rafa kaldırma kararıydı.
Dışarıdan bakıldığında, dünkü çok önemli iki gelişmeyle doğrudan irtibatlı değilmiş gibi gözükebilir, ama kesinlikle öyle değil.

Çünkü...
Bizdeki “askeri cumhuriyet’in” temelinde “zorunlu askerlik” uygulaması var.
Anlatayım...
***
II. Abdülhamit döneminde Prusya Ordusu örnek alındı.
Bunun fiili uygulayıcısı da II. Abdülhamit döneminde askerî okullar müfettişi yapılan ve daha sonra da Çanakkale Savaşları’nı yöneterek en eğitimli, en seçkin sivil kadroları heba ettiren Alman Von der Goltz oldu.

Orduyu Alman devlet ideolojisine göre şekillendirmeye başladı.
Alman hükümdarı I. Frederich Wilhelm, “Prusya ordusu müstakbelde Prusya ‘millet-i müsellahası’ olacak” derdi... Von der Goltz da “Millet-i Müsellaha” isimli kitabında bu sözü ete kemiğe büründürdü, Osmanlı askerî bürokrasisi için 1908’den itibaren ordu-millet yaratmanın felsefesini oluşturdu.

Cumhuriyetin kurucu kadroları da “ordu-millet” felsefesini aynen benimsedi. Vatan ve millet bilincine sahip olan ordu, eğitimsiz milletin fikir ve duygularının gelişmesini, ruhunu ve maneviyatını yükseltmek yönünde güçlenmesini sağlayacaktı, daha doğrusu milleti askerileştirecekti...

Demokrasilerde ordu “devletin” parçasıdır...
Bizde Prusta tipi rejim kendi propagandasını “ordu milletin parçası” diyerek yaptı ve yapmaya devam ediyor... Prusya Devleti göçtü gitti ama zihniyeti Ankara’da hala yaşıyor.
***
Hükümetin teknik itirazlardan yola çıkarak tek tip askerlik uygulamasını rafa kaldırması çok olumlu ama Prusya modelinin tümüyle tasfiye edilerek rejimin demokratikleşmesi için “mecburi askerliğin” tedavülden kalkması, AB standartlarının bu konuda da ölçü alınması gerekiyor. Son olarak Almanya’da koalisyon hükümeti de zorunlu askerliğe son verilmesi konusunda anlaştı.

Böylece, NATO ve AB üyesi ülkeleri arasında zorunlu askerliği sürdüren sadece sekiz ülke kaldı.

Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra birçok NATO ve AB ülkesi, hem zorunlu askerliği kaldırdı ve hem de ordularını küçülttü.
***
Türkiye’de de toplumsal talep bu yönde...

Gerek bedelli askerlik talep edenlerin, gerekse de “vatanhizmeti.com” sitesini kurarak askerlik yerine başka bir kamu hizmeti görevi yapmak isteyenlerin sitelerine bir göz atın... Askerlik çağındakilerin nabzının nasıl ve ne yönde attığını bir kavrayın...

Daha öncelerde...

Seçimler yaklaşırken “Bedelli Askerlik Partisi” kursak...

Parti programını da 1916’dan kalma zorunlu askerlik yasasını lağvetmek, Prusya Tipi Ordu anlayışını demokratikleştirmek, askerlik görevini AB üyesi ülkeler düzeyine denk bir şekilde yeniden düzenlemek ile sınırlasak...

Kısacası halka acilen “profesyonel ordu” sözü versek...

“Prusya Tipi Ordu zihniyeti ile Türkiye gerçekten ne kadar demokratikleşebilir” sorusunu tartıştırsak... Acaba nasıl bir teveccüh görür, Türkiye’yi hangi oranda demokratikleştirir, diye sormuştum.

Bu kez aynı soruyu parti adını “zorunlu askerliğe hayır partisi” olarak değiştirerek soruyorum...

Ortalama yaşı 28,5 olan Türkiye’nin gençleri ve onların yakınları, bireysel özgürlükleri AB düzeyine çıkartacak ve “orduyu devletin parçası” haline getirerek TSK’yı siyasetin dışına itecek böyle bir girişime nasıl bakarlar?
***
Tabii...

Kitlesel bir destek ve hatırı sayılır bir oy tabanı hesabından önce, demokrasilerde artık zorunlu askerliğin kalmadığı gerçeği ile hareket etmek çok daha sağlıklı bir davranış olacak.

Prusya rejimine son verecek bir demokrat arıyoruz...