Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'in medya ile ilişkisi merakla bekleniyordu. Tabii ki sadece medyayla münasebeti değil; siyasetle ve yargıyla ilişkisi de merak konusuydu. Ancak medya, böyle durumlarda turnusol kâğıdı özelliği taşıyor. 28 Şubat döneminin anormal refleksleri, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) komuta kademesini bambaşka bir mecraya savurup atmıştı. Bazı basın kuruluşlarını kendi ajansları gibi kullanmaktan tutun; bazı basın kuruluşlarına karşı haksız ve gerekçesiz akreditasyon uygulamasına kadar pek çok iletişim hatası yapılmıştı.
Maalesef eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ iletişim yanlışlarının kurbanı oldu. Sık sık medyanın karşısına çıktı ve her konuşması hatalar zincirine yeni bir halka ekledi. Üstelik 'postmodern darbe'nin anlamsız uygulamalarına devam etti. Sonuçta ne oldu? Ordumuz bundan bir fayda temin etti mi? Kesinlikle hayır. Verilmek istenen mesajlar havada kaldı, önemli bir okur (seyirci) kitlesi küstürüldü...
Yeni Genelkurmay'ı dikkatle takip ediyoruz. İletişime önem veriliyor. Mesela gazetelerde yer alan bir habere en kısa sürede açıklama yapılıyor. Üstelik o basın kuruluşuna, 'hıyanet' suçlaması yapmadan, tehdit dolu cümleler sarf etmeden, dışlamadan... Bu tavrı takdir etmek şart. Zira İlker Bey döneminde bazı gazeteler hakkında ağza alınmayacak ithamlar ifade edildi. 'Kanı bozuk' yayıncılardan bahsedildi, "Sabrımız taşıyor." dendi, vs.
Unutulan neydi? Ordu, hepimizin ordusu. Onun başarısı bu ülkenin başarısı. Onun yıpranmasına hiç kimsenin gönlü müsaade etmez. Ancak, ortada hukuk dışı uygulamalar ve yanlışlar varsa onu yazmak da basının aslî görevidir. Dağlıca, Aktütün baskınları, Heron tartışmaları, el bombasının bir ere ceza olarak verilmesi ve o patlama sonucu yavrularımızın ölmesi gibi hadiseleri yazmak, bu olayları yorumlamak vatanperverliğin gereğidir, 'ordu düşmanlığı'nın değil...
Her neyse. Şimdi yeni bir durum söz konusu. Şu anki komuta kademesi, iletişime değer veriyor. Bu iyi niyetin yeni ve doğru adımlara vesile olması çok önemli. Umarım bu konuda izlenecek yeni yol haritası Türkiye'mizin normalleşmesi ve demokratikleşmesi konusunda yeni bir sayfa açacaktır. Hukukun içinde kalınarak çizilen yeni güzergâh halkla devleti barıştıracaktır. Hiç kuşkunuz olmasın...