1 Eylül 2010 Çarşamba

Temel İçgüdü / Fehmi Koru

İnsanoğlunun en temel içgüdülerinden biridir merak. Merak dürtüsünü ortadan kaldırdığınızda uygarlık tarihinden pek çok yeniliği de silmeniz gerekir. Meraklı olmasaydık, yeni kıtalar keşfedemez, bugün kullandığımız pek çok yararlı araç-gereçten mahrum kalırdık.

Özellikle bizler başka uluslarla mukayese edilmeyecek kadar fazla meraklı insanlarız. Hemen her kanalı sürükleyen dizilerin bunca izlenmesinin ardında dinmek bilmeyen merakımız yatıyor. Başka kişiler ve ailelerin hayatına bir pencere açıyor diziler; komşularımızı izler gibi izliyoruz artistlerin canlandırdığı tipleri.

Başkalarına kulak vermek hastalık mı? Hastalıksa, bazıları son yıllarda iyice yaygınlaşan dinleme cihazları sayesinde hastalığını tedavi cihetine gidiyor. Suçluları ve suç örgütlerini ortaya çıkarmak için alınan resmi izinlerle yapılan dinlemelere ek olarak, basit cihazlarla dinleyen resmi olmayan kulaklar da var. Ara sıra ortaya çıkan gerçeklere bakılırsa, koca karısını, kadın kocasını, işyeri sahibi çalışanını, şirketler rakiplerini dinletiyor bizim ülkemizde.

Son günlerdeki iddiaları ciddiye almak gerekirse, resmi çevreler de, üzerlerine vazife olmadığı halde, birbirimizle neler konuştuğumuz merakını gidermek için gayr-ı resmi dinleme yapıyorlar. En son haber Genekurmay'dan geldi; o dönemde askeri istihbaratın başında olan komutan, 2007 yılında, başbakan ile bazı bakanların da üye olduğu Savunma Sanayii İcra Kurulu kararıyla alınan dinleme cihazları vasıtasıyla bazı kişileri dinlemiş...

"PKK'yı dinlemek için alındı" deniyor Genelkurmay'da kurulu tele-kulaklar için...

Daha en baştan bir sorun var: Türkiye'de resmi dinlemeler hakim kararıyla yapılabiliyor; bunun için oluşturulmuş bir yüksek kurul (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı - TİB) var ve dinleme faaliyetini yürütmekle görevli devlet birimleri TİB'den aldıkları izinle bunu yapabiliyorlar.

Yasa askerleri istisna olarak görmüyor dinleme faaliyeti için; tam tersine yasada izinli kurumlar arasında Genelkurmay Başkanlığı sayılmadığı için orada yapılan dinlemeler 'yasadışı' kapsamına giriyor. Genelkurmay'ın istihbarat biriminin kimleri dinleyeceğine kendisinin karar verdiği anlaşılıyor haberden. Ayrıca, dinlenenler arasında 'PKK' ile irtibat kurulması hayli zor çok sayıda 'aydın' bulunuyor.

Asker de merak eder, ama merakını gidermek için yasadışı yollara başvurması düşünülemez.

Cihazların satın alınıp dinleme faaliyetinin başlatıldığı 2007 ilginç bir yıldı Türkiye için: Cumhurbaşkanı seçiminden tarihi erkene alınan genel seçimlere kadar uzanan süreçte çok hızlı olaylar yaşandı. Arada Anayasa Mahkemesi'nde bir dava, 'e-muhtıra' ve yıl sonuna doğru Ak Parti'yi kapatma davasının hazırlıkları var...

Merak edilecek çok şey var da siyasi hayatta 'PKK' konusunda özel olarak meraklanmayı gerektiren pek bir gelişme yok 2007 yılında...

Balyoz, eldiven, sarıkız, yakamoz, ayışığı, kafes gibi yakın tarihin akim kalmış darbe planlarından o yılla ilgisi olan var mıydı? Merak bile etmiyorum.

Elbette benim merak etmeyişim bir anlam taşımıyor. Genelkurmay devletin mevcut resmi dinleme birimlerine (ki bunlar arasında Jandarma da var) ek olarak kendisi de dinleme faaliyeti yürütmeye karar vermişse, bunu yalnızca cihaz satın almaya yarıyan Savunma Sanayii İcra Kurulu'nun kararına dayandıramaz. Bir faaliyetin yasal olması için yasaların tanıdığı yetki gerekir çünkü.

Temel içgüdü olan merakın siviller kadar askerlerde de olması doğal; ancak sivil-asker fark etmez, herkes, içgüdülerine değil yasalara uymak olmak zorunda.