Başbakan’ın özellikle iki tasarrufunun çok tartışılacağı anlaşılıyor. Bunlardan birincisi, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya görev vermemesidir. Bu karar, genelde kamuoyunda sürpriz etkisi yaratmıştır.
İkincisi, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün yeniden görevlendirilmemesi sürpriz olmamakla birlikte, kendisinin yerine bilinen şablonun dışında bir ismin gelmesi anlamlıdır. Gönül, uzun yıllar Emniyet Genel Müdürlüğü ve Valilik gibi görevlerde bulunmanın verdiği tecrübeyle genelde asker kesimle sıkıntısız, ancak düşük profilli bir ilişki yürütmüştü.
Bu kez önce Denizcilik Müsteşarlığı, ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı görevlerinde bulunmuş kısmen genç bir hukukçu bürokrat olan İsmet Yılmaz’ın atanması, Milli Savunma Bakanlığında görmeye alıştığımız “görmüş geçirmiş ağır bakan” kalıbının dışına çıkıyor. Bu atama, muhtemelen Erdoğan’ın sivil-asker ilişkilerinde görmek istediği çizgiyi daha çok yansıtıyor ve sivil otoritenin alanını daha da genişletme mesajını taşıyor.