15 Temmuz 2011 Cuma

Çiçek planı, Genelkurmay'daki bilgisayarda hazırladı

Savcı, Çiçek davasında 'Kara'cı general tutuklasa da önümüz açılsa. Korgeneral olsunki yer açılsın. Düşmanına çok yakın duracaksın. MİT'e, Emniyet'e yaptığımız ziyaretler bu kapsamda işlemlerdir.

Genelkurmay Başkanlığı İstihbarata Karşı Koyma Başkanı Tümgeneral Mutlu Arıkan'a ait olduğu ileri sürülen ve dün internete düşen ses kaydında çok tartışılacak ifadeler yer alıyor. YouTube.com'da yayınlanan kayıttaki ses, Kurmay Albay Dursun Çiçek'in, evlerine silah bırakılan masum insanları askerî mahkemelerde yargılamayı öngören 'Kaos Planı' belgesinin Genelkurmay'ın bilgisayarlarında hazırlandığını söylüyor. "Yakalanan o belge fotokopi. Ve imza aynen duruyor üzerinde. Bizde, bilgisayarda hazırlanmış." diyor. Davalarda hep 'Deniz'ci ve 'Hava'cı generallerin tutuklandığından yakınan ses, kendi önünün açılması için savcıların 'Kara'cı korgeneralleri gözaltına alması temennisinde bulunuyor. Kayıttaki bir diğer skandal ifade ise Tümgeneral Arıkan'ın, MİT ve Emniyet'i 'düşman' olarak tanımlaması: "Düşmanına çok yakın duracaksın ki, ne yaptığını bileceksin. Bütün bu ziyaretlerimiz falan bizim bu kapsamda yapılan işlemlerdir. Yani MİT'e yaptığımız, Emniyet'e yaptığımız..."
İnternete düşen ve Genelkurmay Başkanlığı İstihbarata Karşı Koyma Daire Başkanı Tümgeneral Mutlu Arıkan'a ait olduğu ileri sürülen ses kaydı gündemi sarstı. Video paylaşım sitesi youtube.com'da yayınlanan ses kaydında, masum insanlara suç isnat ederek askeri mahkemelerde yargılamayı öngören 'Kaos Planı' belgesine dair çok önemli açıklamalar yer alıyor. MİT ve Emniyet'i ise 'düşman' olarak tanımlayan ses, Ergenekon terör örgütü davası sanıklarından Kurmay Albay Dursun Çiçek imzalı 'Kaos Planı'nın Genelkurmay'ın bilgisayarlarında hazırlandığını söylüyor. İşte ses kaydındaki o ifadeler:

"O belge, yakalanan belge fotokopi. Ve imza aynen duruyor belgenin üzerinde. Bizde, bilgisayarda hazırlanmış. Tam bir rezalet. Yani kaç gündür uğraşıyor çocuklar. Benim çocuklar başta olmak üzere. Valla ben anlamadım bu işin sonu ne olacak?

Yani bunları nasıl ayartıyorlar, nasıl buluyorlar, nasıl çıkartıyorlar ortaya? Yaa bizim istihbarat diye bir şeyimiz yok ki! Pazartesiydi galiba, MİT Müsteşarı'na komutanla gittik biz. İsmail Paşa ile ben gittim. Salı günü Emniyet Genel Müdürü'nün yanına gittik. Orduevinin yanından çıktık. Geldik Karargâh'a. Odama girdim. Hani dedim, bir iki saattir yoktum. Şu internete bir bakayım ne var ne yok? İnterneti bir açtım. Şokkk. Genelkurmay İstihabarat Başkanı Emniyet Genel Müdürlüğü'nü ziyaret etti. Bismillah dedim yaa. Vallahi bak yani oradan çıkışımız ve odaya girişim 10 dakikayı geçmedi. 10 dakika geçmedi haa. Hiç abartmıyorum. Lan 'Allah'tan korkun' dedim yaa. Bu kadar mı dedim. Medyanın gücüne bak yaa. Ondan sonra arkadaşlar, gelirken, işte oraya gittiğimi öğrenenler falan, 'hep İsmail paşamın adı geçiyordu. Sizden kimse bahsetmiyordu, özellikle İletişim Daire Başkanlığı'ndan' dediler. Eee işte aramızdaki fark bu!!!! Bende dedim; hayatta izimi, adımı çıkartmam ortaya. 'Kaos Planı' davasında biraz 'Karacı' generaller tutuklansın da bizim de önümüz açılsın. Biliyorsun iki tane havacı getirtdiler oraya, bir tane denizci gitti."

EMNİYET DÜŞMAN OLARAK TANIMLANIYOR
"Göreve geldiğimden beri şunu söylüyorum; diyorum ki bizim öğrendiğimiz aldığımız eğitim, özel kuvvetlerden de başlayarak, düşmanına ne kadar uzak durursan, soğuk durursan, o kadar çok onun ne yaptığını anlayamazsın. Onun için çok yakın duracaksın ki, ne yaptığını bileceksin. Başka türlü bilemezsin. Anlayamazsın. Bütün bu ziyaretlerimiz falan bizim bu kapsamda yapılan işlemlerdir. Yani MİT'e yaptığımız, Emniyet'e yaptığımız, Jandarma'ya gittik şöyle yapın böyle yapın, diyalog kopukluğu olmasın. Birbirinize sorun. Çünkü açık olmak zorundayız. Bugüne kadar kapalı olduk da ne oldu? Bu insanları biz kendimize yaklaştırıp güven telkin etmek zorundayız. Bu yönümüzle karşılıklı. Olmaz başka türlü."

Devlet sırrı dedik iddianameye girmedi!
Tümgeneral Mutlu Arıkan'ın, ilk ses kaydı 1 Temmuz'da dailymotion.com isimli internet sitesinde yayınlanmıştı. Söz konusu ses kaydında Arıkan olduğu ileri sürülen kişi şu ifadeleri kullanıyordu: "Belgeler önceden bize gönderildi. Biz 'devlet sırrıdır, devletin gizliliğiyle ilgilidir, yayınlanması sakıncalıdır' dedik. Onlar dosyaya girmedi. Daha neler var da! Poyrazköy'deki mühimmatı yazıma rağmen kaldırmadılar. 'Eksiğimiz yok' diye bize yazı bile gönderdiler, sonra da beni suçlamaya kalktılar. 'O belgeleri başkaları koymuş' diyorsunuz. Kardeşim telefon görüşmelerini de mi başkaları yaptı? Hiç görüşmemen gereken insanlarla görüşmüşsün. (...) Bunlar saf ve bunları hep kandırmış siviller. Kullanmışlar... Yani biz bilmiyor muyuz Kent Otel'e gidip bilmem ne yapıp yemek yemeyi, oturup konuşmayı? (...) Mustafa Dönmez falan var, adam kilit konuşmuyor. Ulan p... de ki, 'ben bunu işte ticari maksatla yaptım, menfaat, para, silah satacaktım.' Onu da söylemiyor." Arıkan, söz konusu ses kaydının kendisine ait olmadığını, kasetin montajlanıp oluşturulduğunu ileri sürmüştü.