13 Haziran 2011 Pazartesi

Doğan Güreş'e Eşref Bitlis Sorusu

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olan 1991 ile 1994 yılları arası yeniden masaya yatırılıyor.
Faili meçhul cinayetlerin adeta 'zirve' yaptığı bu puslu dönem, 12 Eylül referandumu ile kabul edilen 'asker kişilerin sivil mahkemede yargılanabilmesi' maddesi sayesinde aydınlanacak. Uçağı şüpheli bir şekilde 'düşen' Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis, Kanas silahı ile gözünden vurulan Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, 'intihar etti' denilen Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu ve öldürülen emekli Korgeneral Hulusi Sayın, dosyası aydınlatılacak isimlerden yalnızca birkaçı.

Faili meçhul cinayetlerle tetiklenen terörün ve toplumsal olayların en yoğun yaşandığı 1991-1994 yıllarındaki dosyalar tek tek açılıyor. Adli kaynaklardan edinilen bilgiye göre, 1991-1994 yılları arasında faili meçhul veya 'şüpheli' olarak tanımlanan bütün dosyalar tek tek açılacak. Yeniden açılan bu dosyaların ayrı ayrı ve olayların meydana geldiği yerlerdeki sivil savcılık tarafından inceleneceği, araştırma sonucu aralarında fiili irtibat bulunması durumunda tek bir dosyada birleştirileceği öğrenildi. Soruşturmaların gizli bir şekilde yürütüleceği, dönemin tanıklarının dinleneceği ve kurumların arşivleri ile günlük, telefon defteri gibi kişisel eşyaların da incelenebileceği kaydedildi. Soruşturmaları özel yetkili cumhuriyet savcılarının yürüteceği belirtildi.
 
REFERANDUM FAKTÖRÜ
12 Eylül 2010'da yapılan Anayasa Değişikliği Referandumu ile asker kişilerin sivil mahkemelerde soruşturulmasının önü açılmıştı. Bu tarihi adımla birlikte Türkiye'de "Pandora'nın kutusu" da açılmış oldu. 1993 yılında uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybeden dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in bir yıl önce açılan dosyasını şimdi de Kazım Çillioğlu dosyası takip etti. Diyarbakır Lice'de Kanas'la gözünden vurularak şehit edilen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın dosyası da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılmıştı. Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in şüpheli ölümü ile ilgili dosya kapsamında dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Doğan Güreş'in de ifadesine başvurulacağı öğrenildi.
 
GÜREŞ'İN DE İFADESİ ALINACAK
Eşref Bitlis, 17 Şubat 1993'te Beechcraft B200 King Air tipi uçağın henüz aydınlanamayan sebeplerle düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Olay yerinde ilk incelemeyi yapan dönemin askeri savcısı Albay Hasan Tüysüzoğlu, "Paşa'nın kol ve bacakları kopmuştu ama yüzü tanınıyordu. Cüzdanında bir miktar para ve ayetler vardı" diyor. Aynı yıl gazeteci Uğur Mumcu ve JİTEM Grup Komutanı Ahmet Cem Ersever'in de öldürüldüğüne dikkat çeken Tüysüzoğlu, bütün bu cinayetlerin aynı komplonun parçası olduğunu ve amacın PKK'nın devamını sağlamak olduğunu söylemişti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, uçağın düşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, olayın bir kaza olduğunu söylemiş, "Sabotaj yok, motor buzlanmasının sebep olduğu kaza" demişti. Ancak gerek İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bilirkişileri, gerek düşen uçağın motor üreticisi firmaları böyle bir buzlanma ihtimalin imkansız olduğunu dile getiren raporlar hazırlamışlardı. Soruşturma savcısı bu kapsamda dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in de ifadesini alacak. Düşen uçağa motor temin eden firmanın "Türkiye Cumhuriyeti'ne sunduk" dediği rapor da istenecek. Söz konusu firmanın raporunun dosyada bulunmadığı, ilgili firmayla temas kurulduğu ve arşivlerinden bu raporun istendiği belirtildi.
 
ARMAĞAN KULOĞLU DA DİNLENECEK
Dönemin Kara Havacılık Okulu Komutanı Tuğgeneral Armağan Kuloğlu'nun da ifadesine başvurulacağı öğrenildi. Eşref Bitlis'in şehit düştüğü 1993'teki uçak kazasının raporunu yazdığı iddia edilen isimsiz bir albayın 17 yıl sonra yaptığı açıklamada, "Uçuş yapılamaz" uyarısına rağmen Kuloğlu'nun uçuş için özel izin verdiğini iddia etmişti.
 
ORG. EŞREF BİTLİS'İN EKİBİNİ ERGENEKON MU TASFİYE ETTİ?
Tunceli'deki lojmanında ölü bulunan Albay Kazım Çillioğlu ve kendisinden yaklaşık 1 yıl önce şüpheli bir uçak kazası sonucu hayatını kaybeden dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in ölümlerindeki sır perdesi dikkat çekiyor. "Bitlis'in ekibi" olarak bilinen isimlerin belli bir zaman dilimi içerisinde şüpheli şekilde hayatlarını kaybetmeleri 'suikast' şüphelerini iyice artırıyor. Orgeneral Bitlis'e yakınlığı ile bilinen, Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz, Mardin Jandarma Alay Komutanı Rıdvan Özden, Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu, emekli Korgeneral Hulusi Sayın, Jandarma Binbaşı (JİTEM kurucusu) Cem Ersever şüpheli bir şekilde hayatlarını kaybetmişler veya öldürülmüşlerdi. Ergenekon davasının sanık ve tanıkları Eşref Bitlis ve yakın çalışma arkadaşlarının öldürülmesi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuşlardı.
 
BAHTİYAR AYDIN SUİKASTI ESRARINI KORUYOR
Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı yaparken 22 Ekim 1993'te Diyarbakır Lice Asayiş Bölük Komutanlığı binası önünde Kanas marka suikast silahıyla gözünden vurularak şehit edilen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın dosyası da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden açılmıştı. Diyarbakır Başsavcılığı, Ergenekon savcılarından bilgi ve belge istemişti. Ergenekon soruşturması kapsamında ifadesi alınan PKK'nın eski 2 numaralı ismi Şemdin Sakık, "Tuğgeneral Aydın'ı PKK'nın değil Ergenekon yapılanmasının öldürdüğünü, terörün bitmemesini isteyen kişilerin 33 askerin şehit edilmesi ve Bahtiyar Aydın cinayetlerini gerçekleşirdiğini" iddia etmişti. 'Şüpheli' sıfatıyla ifade veren PKK'nın eski üst düzey yöneticilerinden Bülent Dumlu ise ifadesinde "Aydın'ı öldürenler terörün devam etmesini isteyen Ergenekon yapılanmasıdır" demişti. Aydın suikastında kullanılan Kanas marka suikast silahı daha sonra birdenbire ortadan 'kaybolmuştu'.