-DURUŞMADA TUTUKLU SANIKLARDAN 5'İ SAVUNMASINI YAPTI
''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin
görülen davada, tutuklu sanıklardan 5'i savunmasını yaptı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan tutuklu
sanıklardan Mümtaz Can, mahkemenin zamanını almamak için savunmasını
özetleyeceğini belirterek, iddia edilen seminere katıldığını ancak teorik bir
takdim yapmadığını kaydetti.
Ordu seminerinde dahi yapacağı sunumun iptal edildiğini söyleyen Can,
üzerine atılı suçu kabul etmedi.
Çetin Doğan ile geçmişte bir konuşmasının olmadığını savunan Can, şunları
söyledi:
''Çetin Doğan ile sicil bağlantım bile yok. Komutanım Şükrü Sarıışık bile
emniyette beni tanıyamadı. İddia edilen yapılanmadan kişisel olarak bilgim
olmadı. 'Balyoz Planı' çerçevesinde bana görev verildiği iddiası da asılsızdır.
Ben ne görev aldım ne de görevlendirildim. Savunmama ilişkin açıklamaları
mahkemenize yazılı olarak sunuyorum.''
Can, 31 yıl Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaptığını, pek çok takdir
aldığını ve sicil notlarının yüksek olduğunu vurgulayarak, ''Sabah kapıyı çalan
sütçü değilse demokrasi yok demektir', sözünü doğrulayacak bir şekilde bir sabah
polislerce arandım ve buradayım. Bu ülkede başkalarının gidecek bir vatanı
olabilir ancak benim gidecek başka vatanım yok. Bu ülke, subayına yapıştırdığı
terörist yaftasının vicdan azabını çekecektir. Tahliyemi talep ediyorum'' dedi.
Tutuklu sanıklardan Ahmet Topdağı da savunmasında, iddia edilen CD'lerin
somut bir nitelik taşımadığını, herhangi bir görevlendirme almayıp iddiaya
ilişkin bir görevlendirme yapmadığını söyledi.
İddianamede kendine ilişkin bir delilin olmadığını savunan Topdağı,
''Asılsız bir suçlamaya maruz kaldım. Benim bilgim ve rızam olmadığı halde
hazırlandığı iddia edilen listede yer almayı kabul etmiyorum. Tahliyemi talep
ediyorum'' şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Fatih Altun ise iddiaların sahte dijital verilere
dayandığını savunarak, suçlamaları yok hükmünde saydığını belirtti.
Delillerin hukuki niteliği kanıtlanmadan savunma yapmayacağını dile
getiren Altun, ''Cezaevlerinde, kader mahkumlarından daha fazla katalog mahkumlar
bulunmaktadır. 83 kişi Ek-A denilen sahte belgeden yargılanıyor. Biz yıllarca
devletin bekası için çalıştık. Maalesef komplocuların bekası devletin bekasının
önüne geçti'' diye konuştu.
Altun'un avukatı Kürşat Veli Eren de, müvekkilinin aynı zamanda devre
arkadaşı olduğunu belirterek, ''Bizden müvekkilimizin suçsuzluğunun ispatını
istiyorsunuz. Bu dava hukuk çerçevesinde yürümüyor. Siz benim bu davada
yargılanan 9 müvekkilimin suçunu ispatlayın ben kellemi ortaya koyarım.
İspatlayamazsanız çekilin, bırakın bu mesleği'' dedi.
Altun'un çapraz sorgusunun ardından söz alan Çetin Doğan da, dava konusu
semineri kendisinin sevk ve idare ettiğini, bunların hesabını vermeye hazır
olduğunu tekrarlayarak, verdiği emirle seminerde hangi soruların sorulacağını
belirttiğini, ancak zaman yetmeyince atlandığını kaydetti.
Doğan, ''Seminerin süresi 12 saat, yani 2,5 gündür. Bunlarda ne Balyoz
Planı, ne de B'si var. Bize atılı suçlarla ilgili somut deliller sunun.
Sanıklardan 42'si seminere katılanlardan. Hepsinin hesabını vermeye hazırım''
dedi.
Tutuklu sanıklar Cemal Candan ve Gökhan Murat Üstündağ da, savunmasında
suçlamaları reddetti.
Duruşma, sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
-AVUKAT ERSÖZ'ÜN AÇIKLAMASI-
Duruşma salonu önünde basın mensuplarına açıklama yapan Doğan'ın avukatı
Hüseyin Ersöz de, tutuklu sanıkların milletvekili seçilmesiyle ilgili işlemleri
avukatlarının yapacağını söyledi.
Ersöz, mahkemenin milletvekili seçilen kişinin sosyal konumunu
değerlendirmesi gerektiğini ifade ederek, ''Mahkemenin, aslında
milletvekilliğinin en ağır adli tedbirlerden bir tanesi olduğunu göz önünde
bulundurması gerekiyor. Çünkü düzenli olarak meclise gitmek zorunda, meclisteki
oturumlara katılmak zorunda'' dedi.
Milletvekili seçilen sanıkların cezaevinden çıkamama durumları da
olduğunu belirten Ersöz, ''Milletvekili seçilmiş olması tutukluluk durumunu
doğrudan etkileyecek bir şey değil. Ancak, tutukluluk da bir düzenleme. Biraz
önceki belirttiğim sebepler nedeniyle de tahliye kararı verilmesi gerektiğini
düşünüyorum'' ifadesini kullandı.
Çetin Doğan'ın yargı sürecinde yaşanan hukuksuzlukları meclis
sıralarından duyurmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla milletvekili seçilmek
istediğini belirten Ersöz, ''Bu işlemi üstlenecek olan şu anda Engin Alan''
dedi.
''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin
görülen davada, tutuklu sanıklardan 5'i savunmasını yaptı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan tutuklu
sanıklardan Mümtaz Can, mahkemenin zamanını almamak için savunmasını
özetleyeceğini belirterek, iddia edilen seminere katıldığını ancak teorik bir
takdim yapmadığını kaydetti.
Ordu seminerinde dahi yapacağı sunumun iptal edildiğini söyleyen Can,
üzerine atılı suçu kabul etmedi.
Çetin Doğan ile geçmişte bir konuşmasının olmadığını savunan Can, şunları
söyledi:
''Çetin Doğan ile sicil bağlantım bile yok. Komutanım Şükrü Sarıışık bile
emniyette beni tanıyamadı. İddia edilen yapılanmadan kişisel olarak bilgim
olmadı. 'Balyoz Planı' çerçevesinde bana görev verildiği iddiası da asılsızdır.
Ben ne görev aldım ne de görevlendirildim. Savunmama ilişkin açıklamaları
mahkemenize yazılı olarak sunuyorum.''
Can, 31 yıl Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaptığını, pek çok takdir
aldığını ve sicil notlarının yüksek olduğunu vurgulayarak, ''Sabah kapıyı çalan
sütçü değilse demokrasi yok demektir', sözünü doğrulayacak bir şekilde bir sabah
polislerce arandım ve buradayım. Bu ülkede başkalarının gidecek bir vatanı
olabilir ancak benim gidecek başka vatanım yok. Bu ülke, subayına yapıştırdığı
terörist yaftasının vicdan azabını çekecektir. Tahliyemi talep ediyorum'' dedi.
Tutuklu sanıklardan Ahmet Topdağı da savunmasında, iddia edilen CD'lerin
somut bir nitelik taşımadığını, herhangi bir görevlendirme almayıp iddiaya
ilişkin bir görevlendirme yapmadığını söyledi.
İddianamede kendine ilişkin bir delilin olmadığını savunan Topdağı,
''Asılsız bir suçlamaya maruz kaldım. Benim bilgim ve rızam olmadığı halde
hazırlandığı iddia edilen listede yer almayı kabul etmiyorum. Tahliyemi talep
ediyorum'' şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Fatih Altun ise iddiaların sahte dijital verilere
dayandığını savunarak, suçlamaları yok hükmünde saydığını belirtti.
Delillerin hukuki niteliği kanıtlanmadan savunma yapmayacağını dile
getiren Altun, ''Cezaevlerinde, kader mahkumlarından daha fazla katalog mahkumlar
bulunmaktadır. 83 kişi Ek-A denilen sahte belgeden yargılanıyor. Biz yıllarca
devletin bekası için çalıştık. Maalesef komplocuların bekası devletin bekasının
önüne geçti'' diye konuştu.
Altun'un avukatı Kürşat Veli Eren de, müvekkilinin aynı zamanda devre
arkadaşı olduğunu belirterek, ''Bizden müvekkilimizin suçsuzluğunun ispatını
istiyorsunuz. Bu dava hukuk çerçevesinde yürümüyor. Siz benim bu davada
yargılanan 9 müvekkilimin suçunu ispatlayın ben kellemi ortaya koyarım.
İspatlayamazsanız çekilin, bırakın bu mesleği'' dedi.
Altun'un çapraz sorgusunun ardından söz alan Çetin Doğan da, dava konusu
semineri kendisinin sevk ve idare ettiğini, bunların hesabını vermeye hazır
olduğunu tekrarlayarak, verdiği emirle seminerde hangi soruların sorulacağını
belirttiğini, ancak zaman yetmeyince atlandığını kaydetti.
Doğan, ''Seminerin süresi 12 saat, yani 2,5 gündür. Bunlarda ne Balyoz
Planı, ne de B'si var. Bize atılı suçlarla ilgili somut deliller sunun.
Sanıklardan 42'si seminere katılanlardan. Hepsinin hesabını vermeye hazırım''
dedi.
Tutuklu sanıklar Cemal Candan ve Gökhan Murat Üstündağ da, savunmasında
suçlamaları reddetti.
Duruşma, sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
-AVUKAT ERSÖZ'ÜN AÇIKLAMASI-
Duruşma salonu önünde basın mensuplarına açıklama yapan Doğan'ın avukatı
Hüseyin Ersöz de, tutuklu sanıkların milletvekili seçilmesiyle ilgili işlemleri
avukatlarının yapacağını söyledi.
Ersöz, mahkemenin milletvekili seçilen kişinin sosyal konumunu
değerlendirmesi gerektiğini ifade ederek, ''Mahkemenin, aslında
milletvekilliğinin en ağır adli tedbirlerden bir tanesi olduğunu göz önünde
bulundurması gerekiyor. Çünkü düzenli olarak meclise gitmek zorunda, meclisteki
oturumlara katılmak zorunda'' dedi.
Milletvekili seçilen sanıkların cezaevinden çıkamama durumları da
olduğunu belirten Ersöz, ''Milletvekili seçilmiş olması tutukluluk durumunu
doğrudan etkileyecek bir şey değil. Ancak, tutukluluk da bir düzenleme. Biraz
önceki belirttiğim sebepler nedeniyle de tahliye kararı verilmesi gerektiğini
düşünüyorum'' ifadesini kullandı.
Çetin Doğan'ın yargı sürecinde yaşanan hukuksuzlukları meclis
sıralarından duyurmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla milletvekili seçilmek
istediğini belirten Ersöz, ''Bu işlemi üstlenecek olan şu anda Engin Alan''
dedi.