23 Haziran 2011 Perşembe

8 ASKERİN YARGILANMASI

         -TERÖR ÖRGÜTÜ PKK ÜYELERİNİN HAKKARİ'NİN YÜKSEKOVA İLÇESİNİN DAĞLICA
         BÖLGESİNDEKİ ASKERİ BİRLİĞE SALDIRISI SIRASINDA İRTİBAT KESİLEN
         VE BİRLİKLERİNE DAHİL OLDUKTAN SONRA VAN ASKERİ MAHKEMESİNCE
         YARGILANAN 8 ASKERDEN 2'SİNİN VAN 3. AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE
         YARGILANDIĞI DAVANIN GÖRÜLMESİNE BAŞLANDI
        
         23.06.2011 - Terör örgütü PKK üyelerinin Hakkari'nin 
 Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesindeki askeri birliğe saldırısı sırasında irtibat 
 kesilen ve birliklerine dahil olduktan sonra Van Askeri Mahkemesince yargılanan 8 
 askerden 2'sinin görevsizlik kararı verilerek Van 3. Ağır Ceza Mahkemesince 
 yargılandığı davanın görülmesine başlandı.
         Hakkari'nin Yüksekova ilçesinin Dağlıca bölgesindeki tabur komutanlığına 
 21 Ekim 2007'de terör örgütü PKK üyelerince düzenlenen, 12 askerin şehit olduğu, 
 17 askerin yaralandığı saldırıda irtibat kesilen ve 5 Kasım 2007'de Türk Silahlı 
 Kuvvetleri bünyesine katılan 8 askerden er Ramazan Yüce ile uzman çavuş Halis 
 Çağan'ın Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinde ''suçu ve suçluyu övmek ile basın yoluyla 
 terör örgütü propagandası yapma'' iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 
 yapıldı.
         Sanıklardan uzman çavuş Halis Çağan'ın katılmadığı duruşmada hazır 
 bulunan Ramazan Yüce, 9 sayfalık savunmasını okuyarak, hakkındaki suçlamayı kabul 
 etmediğini söyledi.
         Dağlıca baskınından önce arkadaş çevresinde söylediği bazı sözlerin bazı 
 arkadaşları tarafından çarpıtıldığını iddia eden Yüce, şöyle konuştu:
         ''Dağlıca baskınından sonra tabur komutanı yarbay Onur Dirik, 
 arkadaşlarımın aleyhinde kullandığı gerçek dışı ifadeleri kullanarak, sadece Kürt 
 olduğum için beni hedef almıştır. Baskından 3 ay önce Ahmet Kaya'nın bir 
 şarkısını dinlediğim için Gaziantepli bir askerle kavga etmiştim. Bu kavga 
 sırasında 'Eğer Ahmet Kaya'yı sevmek ve onu dinlemek terör ise en büyük terörist 
 benim' demiştim. Benim sözlerimle ilgili hiçbir işlem yapılmadı ama yaşanan 
 baskından sonra tabur komutanı Onur Dirik, benim sözlerimi çarpıtarak meydana 
 gelen baskınla ilgili bütün zafiyetleri üzerime yıkmıştır.''
         Baskından hemen sonra terör örgütü üyelerinin kendisinin de aralarında 
 bulunduğu 8 askeri kaçırdığını hatırlatan Yüce, terör örgütü kamplarına 
 götürülüşünü ve burada kaldıkları 14 günlük süreci anlattı.
         Suça konu olan terör örgütünün yayın kanalındaki konuşmasını, kaldıkları 
 kamptaki terör örgütü sorumlusunun tehdidi ve baskısıyla yaptığını ifade eden 
 Yüce, 14 günde diğer asker arkadaşlarıyla birlikte kötü muamele görmediklerini 
 ancak ölüm korkusu yaşadıklarını belirtti.
         Mahkeme başkanının ''Tehdit olmasaydı nasıl konuşurdun?'' sorusuna Yüce, 
 ''Durumumun çok iyi olduğunu belirterek aileme selam söylerdim. Terör örgütü ve 
 devletle ilgili bir şey söylemezdim'' yanıtını verdi.
         Yüce, mahkeme başkanının sorusu üzerine, söz konusu yayın kanalına 
 yansıyan konuşmalar için örgüt üyelerinin kendilerine metin vermediğini ancak 
 nasıl konuşmaları gerektiği konusunda üstü kapalı tehditte bulunulduğunu 
 kaydetti.
         Sanık uzman çavuş Halis Çağan'ın avukatı Ali Fahir Kayacan da, sanığın 
 üzerindeki atılı suçun terör örgütü propagandası olduğunu hatırlatarak, şunları 
 söyledi:
         ''Terör örgütünün nihai amacı ayrı bir Kürt devleti kurmaktır. Müvekkilim 
 Halis Çağan ise, özgür olmadığı bir ortamda, 'Bu savaş bitsin artık analar 
 ağlamasın' demiştir. Günümüz siyasi konjonktüründe bundan daha ağır sözler 
 söylenmektedir. Bu sözleri devlet bürokrasisi içinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan 
 bile dile getirilmektedir. Müvekkilime işkence ve kötü muamele yapılmamış olsa 
 da, terör örgütünün daha önce askerler, kamu görevlilerine ve hatta sivillere 
 yönelik yaptığı vahşi katliamlar bile bir tehdittir.''
         Mahkeme, duruşmaya katılmayan uzman çavuş Halis Çağan'ın, ikamet ettiği 
 Kahramanmaraş'ta ağır ceza mahkemesince ifadesinin alınması için duruşmayı 22 
 Eylül'e erteledi.
         Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesindeki tabur komutanlığına, 21 
 Ekim 2007'de terör örgütü PKK üyelerince düzenlenen ve 12 askerin şehit olduğu, 
 17 askerin yaralandığı saldırıdan sonra irtibat kesilen ve 5 Kasım 2007'de Türk 
 Silahlı Kuvvetleri bünyesine katılan uzman çavuş Halis Çağan, çavuş Mehmet 
 Şenkul, erler Ramazan Yüce, İlhami Demir, İrfan Beyaz, Özhan Şabanoğlu, Fatih 
 Atakul ve Fuat Başoda, 10 Kasım 2007'de Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Van 
 Askeri Mahkemesince tutuklanmıştı.
         Van Askeri Mahkemesinde, 18 Aralık 2009'daki son duruşmada, sanıklardan 
 er Ramazan Yüce'nin ''alenen askerleri itaatsizliğe teşvik'' suçundan 2 yıl 6 ay 
 hapis cezasına, uzman çavuş Halis Çağan'ın ''görevi ihmal'' suçundan 1 yıl 8 ay, 
 erler Fuat Başoda, İlhami Demir, İrfan Beyaz, Mehmet Şenkul, Fatih Atakul ve 
 Özhan Şabanoğlu'nun da aynı suçtan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına ve 
 hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.
         Mahkeme, sanıklar Yüce ve Çağan hakkında ''suçu ve suçluyu övme ile basın 
 yoluyla terör örgütü propagandası yapma'' suçlarından ''görevsizlik'' kararı 
 vererek, dosyayı Van Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.