Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ceylanoğlu'nun Sincan'da tankları yürüttüğü 28 Şubat sürecinin ardından ilginç bir fişlemeye imza attığı ortaya çıktı.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, Eğitim Doktrin Komutan Yardımcısı olduğu 28 Şubat sürecinde, tarihçi Kadir Mısıroğlu hakkında "Nurcu, önlem alın" şeklinde rapor hazırladığı ve Mısıroğlu'nun fişlenmesi için üstlerine bildirimde bulunduğu ortaya çıktı. 1996 yılında yaptığı Zırhlı Birlikler Komutanlığı görevi sonrası 28 Şubat'ın ardından Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Doktrin Komutan (EDOK) Yardımcısı olarak atanan Tümgeneral rütbesindeki Ceylanoğlu, yazdığı raporda, Mısıroğlu'nun 'Nurcu' olduğunu ve etrafındaki insanların beynini yıkadığını ileri sürüyor. Ayrıca raporun ana konusunda ise Mısıroğlu'nun Kuleli Askeri Lisesi'ne yakın bir 'cafe'si bulunduğu, askeri öğrenciler için ciddi bir tehlike oluşturduğu ve tedbir alınması gerektiği uyarısında bulunuyor. Bizzat Ceylanoğlu tarafından imzalı olarak hazırlanan fişleme raporundaki bilgiler, Mısıroğlu'yla 1958 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi'nde okuyan ağabeyi Atilla Ceylanoğlu'nun anlatımları doğrultusunda hazırlanmış.
AĞABEYİN ANLATTIKLARI FİŞLEMEDE
28 Şubat 1997'de Sincan sokaklarında tankları yürüten komutan olarak bilinen dönemin Etimesgut Zırhlı Tümen Komutanı Tümgeneral Erdal Ceylanoğlu, tarihçi-yazar Kadir Mısıroğlu hakkında kaleme aldığı fişleme raporunda, avukatlık yapan ağabeyi Atilla Ceylanoğlu'nun kendisine aktardığı ifadeleri kullanıyor. 28 Şubat'ın hemen ardından Eğitim Doktrin Komutan Yardımcılığı'na atanan Ceylanoğlu, Mısıroğlu hakkında 'tedbir alınmasını' istiyor. 'Rapor 1' başlığını taşıyan fişleme belgesinin EK-A bölümü, o dönemde asker içindeki fişleme çalışmalarının hangi boyutlara vardığını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
FAKÜLTEYİ BİLEREK UZATTI
Erdal Ceylanoğlu'nun imzasının bulunduğu kişisel fişleme raporu üst yazısıyla birlikte iki sayfadan oluşuyor. Raporun tamamı ağabeyi Atilla Ceylanoğlu'nun anlatımlarından oluşuyor. Fişlemede Mısıroğlu'nun 1958 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okurken 'Nurcu' öğretileri bizzat uyguladığı iddia ediliyor. Raporda şu ifadeler dikkat çekiyor: "İstanbul Hukuk Fakültesi'nde eğitim-öğretim gördüğü öğrencilik yılları olan 1958'deki arkadaşlarından Kadir Mısıroğlu, Nur tarikat esaslarını çok katı şekilde benimsemiş ve bizzat uygulamış biri olarak tanınmıştır. Bu şahıs İstanbul Hukuk Fakültesi'nde 1958-1964 yıllarında okumuş ve iki yıl bilerek mezun olmamıştır. Çok zeki ve çalışkan olmasına rağmen bir tek Ticaret dersinden takıntı bırakarak 2 yıl daha devam etmiş ve 6 yıllık eğitim sürecinde Anadolu'dan gelen gençleri Nur tarikatına üye yapmak amacıyla, etkin ve sonuçlu geniş boyutlu faaliyette bulunmuştur."
ÖĞRENCİLERE KANCA ATIYOR
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu'na ait raporun devamında, Mısıroğlu'nun üniversiteye gelen yeni öğrencilere 'kanca attığı' belirtiliyor: "Fakülteye gelen yeni öğrencilere imkan sağlanarak (yer-yemek-kitap vb. gibi) kanca atıp tarikat mensubu yapmış ve akılcı eğitimlerden geçirmek için gayret sarf etmiştir." Fişlemenin devamında ise Mısıroğlu'nun üniversitede 'Beyin Jimnastiği" yaptığına da yer veriliyor: "O zaman yapılan bu tip bazı çalışmalar çerçevesinde, Kadir MISIROĞLU'nun gençlere "Beyin jimnastiği yapacağız" diyerek etkili anlatım, güzel söz söyleme, etkileme, söylenen bir sözden/cümleden ve kelimelerden ayrı anlamda söz ve cümleler üretme eğitimi yaptırdığı ve bunu devamlı uyguladığının bilindiği öğrenilmiştir."
ASKERİ ÖĞRENCİLER İÇİN TEHLİKELİ
Erdal Ceylanoğlu, fişleme yazısında Mısıroğlu'nun Kuleli Askeri Lisesi'ne yakın bir yerde cafe işlettiği ve bu dükkanın askeri öğrenciler için sakıncalı olduğunu belirtiyor. Mısıroğlu'nun 'cafe'si için tedbir alınması istenilen raporda "Çengelköy'de Kuleli Askeri Lisesi'ne çok yakın bir yerde 'cafe'si olduğunu ve burayı işlettiğini söylemiştir. Konunun Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri ve ciddiyeti yönünden detaylı incelenmesinde ve tedbir alınmasında faydalar görülmektedir. Arz ederim." ifadeleri kullanılıyor.
Yel değirmenleriyle dövüşen Don Kişot'lar
Erdal Ceylanoğlu'nun kendisi hakkında hazırladığı fişleme belgesine cevap veren Kadir Mısıroğlu, Avukat Atilla Ceylanoğlu'nu tanımadığını belirtti. Bu fişlemeleri yapanları ise yel değirmeniyle dövüşen Don Kişot'a benzeten Mısıroğlu şöyle konuştu: "Ben ne 'Nurcu' oldum ne de başka bir gruptan oldum. Ama üniversitede 'Nurcu' diye de dövüldüm. 1971'te Eskişehir'de hapsedildiğimde MİT raporları geldi. Her raporda bin tane yanlış var. Sen beni düşman olarak görüyorsan gör ama bilgin doğru olsun. Ben ne olduğumu gizlemedim ki! Ben bir Müslümanım. Dinime zarar veren her hareketin karşısındayım. Bunlar değişen dünya şartlarını bilmiyorlar ya da kabul etmek istemiyorlar. Bundan dolayı Cumhuriyet'in ilk yıllarında yapılan din karşıtlığını sürdürmek istiyorlar. Biz ise din ve vicdan özgürlüğü istiyoruz. Bize 'vatan haini' diyorlar. Türk'üm ben arkadaş, böyle vatan hainliği nerede görülmüş! Bunlar yel değirmenleriyle dövüşen Don Kişot'lardır."
AĞABEYİN ANLATTIKLARI FİŞLEMEDE
28 Şubat 1997'de Sincan sokaklarında tankları yürüten komutan olarak bilinen dönemin Etimesgut Zırhlı Tümen Komutanı Tümgeneral Erdal Ceylanoğlu, tarihçi-yazar Kadir Mısıroğlu hakkında kaleme aldığı fişleme raporunda, avukatlık yapan ağabeyi Atilla Ceylanoğlu'nun kendisine aktardığı ifadeleri kullanıyor. 28 Şubat'ın hemen ardından Eğitim Doktrin Komutan Yardımcılığı'na atanan Ceylanoğlu, Mısıroğlu hakkında 'tedbir alınmasını' istiyor. 'Rapor 1' başlığını taşıyan fişleme belgesinin EK-A bölümü, o dönemde asker içindeki fişleme çalışmalarının hangi boyutlara vardığını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
FAKÜLTEYİ BİLEREK UZATTI
Erdal Ceylanoğlu'nun imzasının bulunduğu kişisel fişleme raporu üst yazısıyla birlikte iki sayfadan oluşuyor. Raporun tamamı ağabeyi Atilla Ceylanoğlu'nun anlatımlarından oluşuyor. Fişlemede Mısıroğlu'nun 1958 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okurken 'Nurcu' öğretileri bizzat uyguladığı iddia ediliyor. Raporda şu ifadeler dikkat çekiyor: "İstanbul Hukuk Fakültesi'nde eğitim-öğretim gördüğü öğrencilik yılları olan 1958'deki arkadaşlarından Kadir Mısıroğlu, Nur tarikat esaslarını çok katı şekilde benimsemiş ve bizzat uygulamış biri olarak tanınmıştır. Bu şahıs İstanbul Hukuk Fakültesi'nde 1958-1964 yıllarında okumuş ve iki yıl bilerek mezun olmamıştır. Çok zeki ve çalışkan olmasına rağmen bir tek Ticaret dersinden takıntı bırakarak 2 yıl daha devam etmiş ve 6 yıllık eğitim sürecinde Anadolu'dan gelen gençleri Nur tarikatına üye yapmak amacıyla, etkin ve sonuçlu geniş boyutlu faaliyette bulunmuştur."
ÖĞRENCİLERE KANCA ATIYOR
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu'na ait raporun devamında, Mısıroğlu'nun üniversiteye gelen yeni öğrencilere 'kanca attığı' belirtiliyor: "Fakülteye gelen yeni öğrencilere imkan sağlanarak (yer-yemek-kitap vb. gibi) kanca atıp tarikat mensubu yapmış ve akılcı eğitimlerden geçirmek için gayret sarf etmiştir." Fişlemenin devamında ise Mısıroğlu'nun üniversitede 'Beyin Jimnastiği" yaptığına da yer veriliyor: "O zaman yapılan bu tip bazı çalışmalar çerçevesinde, Kadir MISIROĞLU'nun gençlere "Beyin jimnastiği yapacağız" diyerek etkili anlatım, güzel söz söyleme, etkileme, söylenen bir sözden/cümleden ve kelimelerden ayrı anlamda söz ve cümleler üretme eğitimi yaptırdığı ve bunu devamlı uyguladığının bilindiği öğrenilmiştir."
ASKERİ ÖĞRENCİLER İÇİN TEHLİKELİ
Erdal Ceylanoğlu, fişleme yazısında Mısıroğlu'nun Kuleli Askeri Lisesi'ne yakın bir yerde cafe işlettiği ve bu dükkanın askeri öğrenciler için sakıncalı olduğunu belirtiyor. Mısıroğlu'nun 'cafe'si için tedbir alınması istenilen raporda "Çengelköy'de Kuleli Askeri Lisesi'ne çok yakın bir yerde 'cafe'si olduğunu ve burayı işlettiğini söylemiştir. Konunun Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri ve ciddiyeti yönünden detaylı incelenmesinde ve tedbir alınmasında faydalar görülmektedir. Arz ederim." ifadeleri kullanılıyor.
Yel değirmenleriyle dövüşen Don Kişot'lar
Erdal Ceylanoğlu'nun kendisi hakkında hazırladığı fişleme belgesine cevap veren Kadir Mısıroğlu, Avukat Atilla Ceylanoğlu'nu tanımadığını belirtti. Bu fişlemeleri yapanları ise yel değirmeniyle dövüşen Don Kişot'a benzeten Mısıroğlu şöyle konuştu: "Ben ne 'Nurcu' oldum ne de başka bir gruptan oldum. Ama üniversitede 'Nurcu' diye de dövüldüm. 1971'te Eskişehir'de hapsedildiğimde MİT raporları geldi. Her raporda bin tane yanlış var. Sen beni düşman olarak görüyorsan gör ama bilgin doğru olsun. Ben ne olduğumu gizlemedim ki! Ben bir Müslümanım. Dinime zarar veren her hareketin karşısındayım. Bunlar değişen dünya şartlarını bilmiyorlar ya da kabul etmek istemiyorlar. Bundan dolayı Cumhuriyet'in ilk yıllarında yapılan din karşıtlığını sürdürmek istiyorlar. Biz ise din ve vicdan özgürlüğü istiyoruz. Bize 'vatan haini' diyorlar. Türk'üm ben arkadaş, böyle vatan hainliği nerede görülmüş! Bunlar yel değirmenleriyle dövüşen Don Kişot'lardır."
