16 Haziran 2011 Perşembe

''BALYOZ PLANI'' DAVASI

         -TUTUKLU SANIKLARDAN HARP AKADEMİLERİ KOMUTAN YARDIMCISI
         KORGENERAL YURDAER OLCAN'IN ÇAPRAZ SORGUSU YAPILDI
         -SANIK YAKINLARI, DURUŞMA SALONUNDA HARFLERİN YAZILI
         OLDUĞU TİŞÖRTLER GİYEREK ''BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN''
         YAZISINI OLUŞTURDU

         İSTANBUL (A.A) - 16.06.2011 - ''Balyoz planı'' davasının tutuklu sanığı 
 Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Yurdaer Olcan'ın çapraz sorgusu 
 yapıldı.
         İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Harp 
 Akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Yurdaer Olcan'ın avukatı Şener Atılgan, 
 müvekkilinin 2003'te tuğgeneral rütbesiyle seminere emir üzerine katıldığını 
 belirterek, ''TSK'da emirler disiplin esasına göre yerine getirilir. Müvekkilimin 
 sunulan egemen planda yer alması bu duruma göre makuldür. Emir üzerine 
 katılmaması suçtur. TSK'da tam otorite, yukarıdan aşağı itaat vardır'' diye 
 konuştu.
         Atılgan, duruşma salonuna yukarıdan sarkıtılan mikrofonların avukatların 
 savunma hakkını engellediğini ifade ederek, ''Bir kılıç gibi mikrofonların 
 yukarıda durmasından rahatsızlık duyuyoruz. Bundan sonra savunma yapamayacağım 
 için müvekkilimden özür diliyorum'' dedi.
         Duruşmada söz alan tutuklu sanık Doğan Fatih Küçük, savcılık sorgusunda, 
 seminerin hazırlanışında yer alıp almadığının ve Yurdear Olcan'ın sunumuna 
 katkıda bulunup bulunmadığının sorulduğunu belirterek, bunun doğruluğunun 
 Olcan'dan sorulmasını istedi.
         Olcan da Küçük'ün seminer zamanında Kosova'da görevde olduğunu söyledi.
         Üye hakim Ali Efendi Peksak'ın ''Savunmanızda seminer öncesi tugayda ve 
 tümende ön çalışma yapıldığı ancak savcılık sorgunuzda böyle bir çalışma olmadığı 
 beyanında bulunduğunuz görülüyor. Bu iki söylem arasında çelişki yok mudur?'' 
 sorusu üzerine Olcan, zaman geçmesi dolayısıyla net olarak hatırlamadığını, 
 iddianameyi ve eklerini okudukça hatırladığını kaydetti.
        
         -ÇETİN DOĞAN-
         
         Tutuklu sanık, eski 1. Ordu Komutanı emekli orgeneral Çetin Doğan ise 
 seminerin, Egemen Harekat Planı'na göre yapıldığını, bu planın Yunanistan'ın 
 karasularını 6 mile çıkarması durumunda, geri bölgede meydana gelecek iç 
 karışıklıklarla ilgili olduğunu söyledi.
         Örtülü veya örtüsüz nelerin tartışıldığının seminer cereyan planında 
 açıkça belli olduğunu ifade eden Doğan, ''Burada örtülü bir şekilde darbeyi 
 planladığımız, görüştüğümüz düşünülürse çok yanlıştır'' dedi.
         Senaryonun o günkü şartları ve durumu aksettirmediğini ifade eden Doğan, 
 ''Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo (OEYTS) kabul edilmiştir. Türk-Yunan 
 savaşı olasılığı en düşük savaş ihtimalidir, ama Türkiye'nin başı dertte olduğu 
 zaman Yunanistan 'Karasularımı 12 mile çıkartma hakkım var' diyor. OEYTS'nin, 
 düşman, darbe gibi algılanmasını bırakalım'' diye konuştu.
        
         -DOĞAN: ''YAŞIM 70 AMA İŞ BİTMEMİŞ DAHA''-
         
         Emekli orgeneral Doğan, dava konusu plan seminerinde adli müşavirin de 
 bulunduğunu, bunu çok iyi hatırladığını ifade ederek, ''Yaşım 70 ama iş bitmemiş 
 daha. Mali müşavirin de seminere katılmasını istemiştim'' diye konuştu.
         Hakim Ali Efendi Peksak da Doğan'a ait olduğu iddia edilen ''İçimizde 
 şimdiye kadar barınamayanlar meclise taşınmıştır. Bu bir meydan okumadır. Geri 
 adım atamayız''  şeklindeki konuşmayı okuyarak, bunlarla ilgili açıklamaları olup 
 olmayacağını sordu.
         Doğan, şunları kaydetti:
         ''Bu konuşmanın seminerde yapıldığını mı sanıyorsunuz? Bu, 20 Aralık 
 2002'deki konuşmadır. Bunu da 2 polis, 'Balyoz çerçevesinde yapılan karargah 
 koordinasyon toplantısı' olarak belirtmiştir. Askeri Şura'da birinci gündem 
 personelin durumuyla ilgilidir. O günkü koşulları düşünürseniz İmam Hatiplilerin 
 gösterisi vardı. Tesettürle derse girmeler, bayrak törenine katılmama gibi. 
 Bunlar Başbakanlığın genelgesine göre rapor edildi. Bu irticanın takibine ilişkin 
 genelge Ocak 2011'e kadar yürürlükteydi. Ordudan ilişiği kesilen kişi Konya 
 Milletvekili olarak meclise girdi. Bir sürü adama belediyeler kol kanat gerdi. 
 Halbuki Başbakanlığın genelgesi var, 'Bunları belli yerlere almayın' diye. Biz 
 doğru bildiğimizi bize verilen emirler çerçevesinde yapalım.''
         
         -''GÜLÜNECEK BİR SORU''-
         
         Bunun üzerine, Savcı Savaş Kırbaş, ''Ordudan herhangi bir şekilde ilişiği 
 kesilenlerin dışarıda bir işe girmelerini engellemek ne kadar doğru?'' sorusuna 
 Doğan'ın gülmesi, salonda da gülüşmelerin olması üzerine ''Gülünecek bir soru'' 
 dedi.
         Doğan da ''Gerçekten de gülünecek soru. Sorunuzu Başbakanlığa yöneltin, 
 genelgesi var'' dedi.
         Kırbaş'ın ''Bir ayaklanma mı var Türkiye'de de Yunanistan bundan 
 faydalansın?'' sorusu üzerine de Doğan, savcının bu konuyu anlamadığını
 söyledi.
         Doğan'ın ''Ben size soru sorayım. Siz bu davada darbe planı olduğuna 
 inanıyor musunuz?'' sorusu üzerine de Kırbaş, kendisine soru yöneltemeyeceğini 
 ifade etti.
         Çetin Doğan, savunmasında da bu konuları anlattığını belirterek, 
 ''Okuyun, senaryoyu okuyun. Siz anlamıyorsunuz. Savcılık makamına saygım var ama 
 sınırları zorluyorsunuz.  Egemen Harekat Planı'nı bilmiyorsunuz. Burada bir 
 komedi mi oynanıyor? 11 no'lu CD'nin sahte olduğunu ifade ettim'' dedi.
         Kırbaş da ''Savcı olarak zorladığım sınırlar nedir? Soru sorarak mı 
 sınırları zorluyorum?'' diye konuştu.
         Savcı Kırbaş, Yurdaer Olcan'a da ''Birincilikle terfi etmiş bir 
 komutansınız. OEYTS'nin 2003'te oynanması için Türkiye'de bir durum var mıydı? 
 Siz karar mercisinde olsaydınız oynar mıydınız?' diye sordu.
         İstanbul'daki tehdit durumunun değerlendirdiğini, ilçe emniyet komisyon 
 toplantılarının yapıldığını ifade eden Olcan, ''İstanbul'daki asayişte artış, 
 EMASYA birliklerinin yetersizliği nedeniyle bu plan seçilmiş. Bu şartlarda ben de 
 oynardım herhalde'' dedi.
         Mahkeme heyetinin duruşmaya öğlen arası verdiği sırada, sanık 
 yakınlarının oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu üyeleri, üzerlerinde harflerin 
 yer aldığı tişörtleri giyerek ''Babalar Gününüz Kutlu Olsun'' yazısını 
 oluşturdu.
         Sanık yakınları ''Babalar gününüz kutlu olsun'' diye slogan atarken 
 sanıklar da alkışlarla karşılık verdi.
         Bu sırada bazı sanıklar ve yakınlarının ağladığı görüldü.
         Duruşma arasında da cezaevinin önünde toplanan platform üyeleri, aynı 
 şekilde slogan atıp beyaz balon uçurdu. Tutuklu sanıklardan Mehmet Alper 
 Şengezer'in kızı Yağmur Şengerez de ''Canım babam'' isimli mektup okudu.
         Platform üyeleri, mektubun okunmasının ardından basın mensuplarına ve 
 sanık yakınlarına dut dağıttı.