Türkiye ile ABD arasında İncirlik muamması
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 5 Ağustos sabahı İncirlik Üssü’nün açılması konusunda mesafe katedildiğini ve Türkiye ile ABD’nin yakında İD’e karşı kapsamlı bir savaş başlatacağını açıkladı. Bu açıklamadan tam yedi saat sonra haber ajanslarına Amerikan Savunma Bakanlığı yetkililerinin Rakka yakınlarındaki İD hedeflerine "Türkiye'nin güneyindeki üsten ölümcül bir hava saldırısı" düzenlendiğine dair açıklamaları düştü. Bu hava saldırılarının ABD’nin halihazırda İncirlik’te bulunan silahlı İHA’ları tarafından düzenlenmiş olması kuvvetle muhtemel.
Bu gelişme üzerine beni arayan yabancı bir gazeteci “Artık başladı mı?” diye sorunca şu yanıtı verdim: “Silahlı İHA’ları kast ediyorsan evet ama ABD savaş uçaklarının operatif maksatlarla İncirlik’e inip kalkmasını kast ediyorsan henüz başlamadı. (...) İD’e asıl darbe vuracak olan ABD’nin liderliğindeki koalisyon savaş uçaklarının İncirlik’i operasyonel amaçlarla kullanması. Bu konuda hala Türkiye ve ABD arasındaki stratejik pazarlıklar sürüyor ama taraflar da iyice yoruldu”.
İncirlik Üssü
Aslında Adana’da bulunan İncirlik üssünün geçmişi NATO üyesi ülkeler arasında 1954’te imzalanan “Kuvvetlerin Statüsüne Dair Sözleşme”ye kadar gidiyor. Ancak üssün bugünkü kullanımı Türkiye-ABD arasında 29 Mart 1980’de imzalanan Savunma Ekonomik İş Birliği anlaşmasına dayanıyor. ABD’nin Türkiye’ye yönelik askeri yardımlarını ve Türkiye’deki askeri tesisleri kullanmasındaki karşılıklı mükellefiyetleri düzenleyen bu anlaşma kapsamında ABD, Türkiye’nin İncirlik’teki tüm egemenlik haklarını tanıyor ve NATO görevleri hariç operasyonel görevler için kesinlikle askeri uçak bulundurmamayı taahhüt ediyor. Ayrıca anlaşma kapsamında İncirlik üssündeki tüm hava trafik ve kontrol hizmetlerinin sorumluluğu da Türk Hava Kuvvetleri’ne ait. Bu nedenle İncirlik’te Türk bir generalin komutasındaki 10’ncu Tanker Üs Komutanlığı ve Amerikalı bir albayın komutasındaki 39’ncu Hava Üssü Kanat Komutanlığı bulunuyor. Operatif görevi olmayan bu her iki birliğin de temel görevi Türk ve ABD hava Kuvvetleri’nin lojistik faaliyetlerini karşılamak. İncirlik’in egemenliği Türkiye’ye ait olduğu için Türk savaş uçakları İncirlik’i sık sık kullanıyor. Örneğin, son iki yıldır Türkiye’nin Diyarbakır ve Merzifon hava üslerinden gelen Türk F-16’ları Türkiye-Suriye sınırındaki silahlı devriye uçuşlarını buradan yapıyor.
ABD’li karar alıcılara göre, Türkiye’nin İncirlik’in İD ile savaşta ABD savaş uçaklarının operasyonel görevlerine açılmasına izin vermesi Ankara için bir samimiyet testi. Türk tarafı ise ABD’nin Suriye konusunda İncirlik’e olan ihtiyacını PKK ile çatışmalarda ve PYD’nin Suriye’nin kuzeyindeki ilerlemesini durdurmak için stratejik bir koz olarak kullanma peşinde.
Ancak her iki taraf da neredeyse 4 ayı bulan stratejik pazarlıklarda epey yorulmuş durumda.
Ankara her ne kadar “Suriye’deki Kürt milislerin desteklenmesi anlaşma kapsamında değil” dese de işin başından beri ABD’ye tam güvenmiyor.
Peki taraflar mevcut güven bunalımını nasıl bir yöntemle aşmaya çalışıyor? Ankara’daki güvenlik kaynaklarının bu konuda sadece Al-Monitor’la paylaştığı bilgiler aşağıda:
Güvenlik kaynakları Türkiye ile ABD arasında yaklaşık yedi yıldır Ankara’daki TSK Spor Okulu tesisleri içindeki Güvenlik İş birliği Ofisi üzerinden Irak’ın kuzeyine yönelik İHA faaliyetleri, istihbarat koordinesi ve paylaşımı konularında sıkı bir iş birliği yapıldığını vurguluyor. Bu iş birliği kapsamında oluşturulan koordinasyon hücresinde Türk ve Amerikalı subaylar her türlü keşif ve gözetleme faaliyetini koordine ediyorlar ve faaliyetlerin eş güdümü Türk Genelkurmay Başkanlığı’ndaki haftalık koordine toplantılarıyla sağlanıyor. ABD ile Türkiye’nin İncirlik konusundaki güven bunalımını aşmak için de Ankara’daki koordinasyon merkezinin bir benzerinin İncirlik’te kurulması ve bu sayede hem Türk hem de ABD tarafını rahatlatacak çift gözlü bir kontrol sisteminin tesis edilmesi amaçlanıyor.
Ankara’daki güvenlik kaynakları aslında İncirlik’te zaten devam eden ABD’nin silahlı-silahsız İnsansız Hava Aracı (İHA) uçuşları için bir koordinasyon merkezinin kurulduğuna ve burada Türk ve Amerikalı personelin ortak çalışmaya başladığına dikkat çekiyor. İHA’ların yapacağı uçuşların koordinatları ile vurulacak hedefler bu merkezde beraber planlanıyor ve son kararı Türk tarafı veriyor. Önümüzdeki günlerde İD’e karşı başlatılması beklenen büyük temizlik harekatı çerçevesinde savaş uçaklarının gelmesiyle birlikte İncirlik’teki koalisyon merkezinin de genişletileceği konuşuluyor.
Türkiye’nin İncirlik konusundaki talepleri ise şöyle:
Türkiye İncirlik’in kullanımına ilişkin yukarıda değinilen anlaşmanın çok fazla esnetilmesini istemiyor. Bunun için de üssün sadece Amerikan savaş uçaklarına değil NATO ve İD-karşıtı koalisyon üyesi İngiltere, Fransa, Belçika, Kanada gibi ülkelerin uçaklarına da açılmasını istiyor. Buradaki amaç Suriye’deki İD hedeflerine yönelik harekatın bir NATO harekatı kapsamında yorumlanmasını sağlamak ve bu harekata NATO meşruiyeti katmak. Ayrıca bu sayede gelecekte İncirlik’in operasyonel amaçlarla kullanımı NATO kapsamında tutulabilecek.
-Türkiye, genişletilecek İncirlik koordinasyon hücresinde savaş uçaklarının nereye uçacağı, nereleri bombalayacağı gibi tüm hareketlerine birlikte karar verilmesini ancak son karar yetkisinin Türkiye’de olmasını istiyor. Bunu sağlamak için de İncirlik’te alınan kararların anında Ankara’ya aktarılmasını ve tüm hareketler ve uçuşların İncirlik’le eş zamanlı Ankara’daki koordinasyon merkezinden de takip edilmesini şart koşuyor.
Ankara yukarıdaki hususlara aykırı durumlarda Türkiye’nin koalisyon güçleri uçaklarını geri gönderme yetkisi istiyor ve bunun mutabakat metninde yer alması için uğraşıyor.
İncirlik üssünün kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla ABD İncirlik üssünün yanı sıra Malatya ve Diyarbakır gibi hava üslerinin de operasyonel uçuşlara açılması için baskı yapıyor. Ankara ise bu üslerin sadece acil durumlar için kullanılmasını ve uçakların ihtiyacın karşılanmasının akabinde bu üsleri terk etmelerini istiyor.
Ankara’daki Irak’a yönelik koordinasyon merkezi ile İncirlik’te Suriye’ye yönelik koordinasyon merkezlerinin birleşmesi aynı zamanda ABD ve Türkiye’nin Irak ve Suriye’ye yönelik tüm operasyonel hava görevlerinin tek bir havuzda koordinesi anlamına gelecek. Bu, ABD ve Türkiye’nin düzenleyeceği ortak hava harekatında Irak ve Suriye’nin birleşmesi anlamına da geliyor. Yani Türkiye’nin bir süre daha devam etmesi beklenen Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine yönelik hava operasyonları ile ABD’nin İD’e yönelik hava operasyonları koordineli şekilde planlanacak. Burası ilginç zira Türkiye ve ABD birbirlerinin Irak’ta gerçekleştireceği her hava operasyonunun ayrıntılarını bilecek ama kimse birbirinin işine karışmayacak.
ABD tarafının ise üç korkusu var. İlk olarak Türkiye’deki çalkantılı siyasi ortamı yakından takip eden ABD’li karar alıcılar İncirlik konusunda bir son dakika golü yemek istemiyor. Hatırlanacağı gibi, ABD’nin 2003’teki Irak harekatı için Şubat 2003’te Türkiye’ye gelen 7 bin Amerikan askeri İncirlik’te iki hafta beklemiş ama 1 Mart tezkeresi nedeniyle Irak’a girememişlerdi. Bu sonuç, ABD için kritik bir iki haftaya ve milyarlarca dolara mal olmuştu. Türkiye’deki siyasi belirsizlik ve Türk hükümetinin beklenmedik, hızlı u-dönüşleri ABD’lilerde belli ki bir güven bunalımına yol açmış durumda.
ABD’nin diğer korkusu ise Türkiye’nin Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine yönelik hava saldırılarının İD’e yönelik çabaları siyasileştirme riski. ABD Irak ve Suriye’de sadece İD ile mücadele kapsamında olmak istiyor ve Türkiye-PKK çatışması gibi çok hassas ve aşırı siyasi bir konunun İD’le mücadeleyi zehirlemesini istemiyor.
Üçüncü korku ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İD’le mücadeleyi yeterince ciddiye almama riski. Operatif görevlerde bir hantallık ve kapasite eksikliğine yol açabilecek ve dolayısıyla sahadaki başarıyı doğrudan etkileyebilecek bu risk ABD’li karar alıcıları kara kara düşündürüyor.
Sonuç olarak, İncirlik muamması henüz çözülmüş değil ancak epey gelişme kaydedilmiş durumda. Karmaşık pek çok parametrenin şekillendirdiği bu muamma kritik bir dönemde ABD ile Türkiye arasındaki stratejik müttefikliğin gücünü gösteren en önemli işaretlerden biri olacak.
Read more: http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2015/08/turkey-united-states-syria-iraq-isis-incirlik-air-base-jets.html#ixzz3iFaDcMSn