Yeni Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı tanımamızı sağlayacak en önemli bilgi, matematiğe düşkünlüğü olmalı.
Harp
Okulu Komutanı iken, matematik hocalarıyla sık sık problem çözdüğü
anlatılıyor. Matematiğin temeli sağduyudur. Matematik bilen biri hiçbir
zaman ana konularda büyük hata yapmaz. Meselâ, iki haneli iki rakamın
toplamı hiçbir zaman dört haneli olmaz; sağlama yapmaya gerek yok,
sağduyuya aykırıdır. Askerlik mesleği hesaba, kitaba ve temel olarak
matematik muhakemeye dayanır. Selahaddin Eyyûbi bir matematik dehasıdır.
93 Harbi'nde Erzurum'u savunan Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın çok iyi
geometri bildiği, inşa ettirdiği tabyalardan bellidir. Bizde ilk modern
matematik ve aynı zamanda askerlik eğitiminin başlangıcı geometri ve
hesaplama bilen topçu subayları yetiştirmek için kurulan kara ve deniz
mühendishane mektepleridir. Mesafe ve mekân bilgisine, yani coğrafyaya
hakimiyete, zamanlama, hesaplama ve buz gibi bir muhakemeyi dahil
ederseniz karşınıza iyi bir askerî yetenek çıkar. Modern askerlik bilimi
askerî strateji ve taktikleri tam olarak matematik formüllere bağlayıp,
komutana bilimsel karar için alt yapı sunuyor. Meselâ, meskûn bir
mahali ele geçireceksiniz; gerekli silah ve teçhizat dışında, lojistik
ihtiyaçlarınızı hesaplıyor, kuvvet karşılaştırması yapıyor ve elinizdeki
formüle göre problemi çözüp karar veriyorsunuz.
Nitekim matematiksel kesinlikte, PKK'nın Türkiye'ye karşı başlattığı ve bitirmek zorunda kalacağı savaşın stratejik değil taktik bir hedef gözettiğini öngörebilirsiniz. PKK'nın dönemsel stratejik hedefi Fırat'ın batısına geçip Cerablus, Tel Abyad ve sonra Afrin üzerinden Suriye'nin kuzeyinden kalın bir şerit halinde Akdeniz'e ulaşmaktı. Türkiye ABD ile pazarlık yapıp ve bu stratejiyi durdurmaya çalışırken PKK Türkiye'ye savaş ilan edip pazarlık gücünü artırmayı denedi. PKK'nın amacı zamansız ve maliyeti çok ağır bir halk savaşı başlatmak değil, Kuzey Suriye'deki hayatî çıkarları için Türkiye'yi baskı altına almaktı. ABD IŞİD karşılığında PKK'yı hiç tereddüt etmeden sattı ve Türkiye'ye garantiler verdi, kısaca PKK'nın temel stratejisi çöktü. Şimdi PKK düşük profilli saldırılarını durdurmak ve en az zararla ricat yolunu emniyete almak için zemin oluşturmaya çalışıyor. MİT-Öcalan süreci mekanizmalarının yeniden devreye girmesi ve HDP kanadından gelen ısrarlı barış hamleleri bu geri çekilişin işaretleri. Kısaca PKK'nın hesabı tutmadı, çünkü bizim cephenin hem matematiği hem de sağlaması daha kuvvetliydi.
Aynı matematik bize erken seçimin de sağduyuya aykırı olduğunu gösteriyor. Siyaset mesleği de askerlik gibi matematik hesaplamalara dayanır; lakin risk her zaman daha fazladır ve çoğu zaman aptalca kararlar verilir. Erken seçim senaryosu PKK'nın Türkiye sathında şiddeti tırmandıracağı hesabına dayandırılmıştı. Bu hesap üzerine inşa edilen siyasî strateji de yanlış oldu. Selahattin Demirtaş'ın yoğun trafiği, inisiyatifin Kandil'den HDP'ye geçtiğini; Suriye stratejisinin silah yerine diplomasiyle yürüyeceğini haber veriyor. Tabii Kandil'in savaş ilan ettiği 15-20 Temmuz tarihinin öncesindeki şartların çok gerisine düşerek. Böyle olunca AK Parti'yi tek başına iktidara getirmek üzere seçmen iradesini şekillendirecek şartlar da ortadan kalkıyor.
Seçim 7 Haziran'a ilave yeni şartlarda yapılacak. Bu ilave şartlar arasında Türkiye'yi seçime zorla götüren Erdoğan faktörünün kendisi önemli bir yer tutacak. Tek başına cumhurbaşkanının “yüksek arzusu”nu yerine getirmek için seferber olacağız. Devam eden keyfîlikler, zorbalıklar ve bunların üzerine ekonomik maliyeti yüksek bir seçim ısrarı, sahibine ne kazandırır? AK Parti oylarının 7 Haziran'ın gerisine düşmesini getirir. Kalemi-kâğıdı elinize alıp eksi ve artıları madde madde alt alta yazıp toplamını bulabilirsiniz. Bu hesaplamadan hiçbir şekilde sarayın arzuladığı sonucu çıkartamazsınız. Siyaset bir kumar ve maliyeti bizim hayatlarımız ise, sandıktan mutlaka bir fatura çıkacaktır.
Neyse ki artık matematik bilen bir Genelkurmay başkanımız var. Güvenliğinizle ilgili bir hesap hatası olmadığı takdirde siyasî hesaplardaki hataları sağduyusu kuvvetli millet nasıl olsa düzeltecektir.
Nitekim matematiksel kesinlikte, PKK'nın Türkiye'ye karşı başlattığı ve bitirmek zorunda kalacağı savaşın stratejik değil taktik bir hedef gözettiğini öngörebilirsiniz. PKK'nın dönemsel stratejik hedefi Fırat'ın batısına geçip Cerablus, Tel Abyad ve sonra Afrin üzerinden Suriye'nin kuzeyinden kalın bir şerit halinde Akdeniz'e ulaşmaktı. Türkiye ABD ile pazarlık yapıp ve bu stratejiyi durdurmaya çalışırken PKK Türkiye'ye savaş ilan edip pazarlık gücünü artırmayı denedi. PKK'nın amacı zamansız ve maliyeti çok ağır bir halk savaşı başlatmak değil, Kuzey Suriye'deki hayatî çıkarları için Türkiye'yi baskı altına almaktı. ABD IŞİD karşılığında PKK'yı hiç tereddüt etmeden sattı ve Türkiye'ye garantiler verdi, kısaca PKK'nın temel stratejisi çöktü. Şimdi PKK düşük profilli saldırılarını durdurmak ve en az zararla ricat yolunu emniyete almak için zemin oluşturmaya çalışıyor. MİT-Öcalan süreci mekanizmalarının yeniden devreye girmesi ve HDP kanadından gelen ısrarlı barış hamleleri bu geri çekilişin işaretleri. Kısaca PKK'nın hesabı tutmadı, çünkü bizim cephenin hem matematiği hem de sağlaması daha kuvvetliydi.
Aynı matematik bize erken seçimin de sağduyuya aykırı olduğunu gösteriyor. Siyaset mesleği de askerlik gibi matematik hesaplamalara dayanır; lakin risk her zaman daha fazladır ve çoğu zaman aptalca kararlar verilir. Erken seçim senaryosu PKK'nın Türkiye sathında şiddeti tırmandıracağı hesabına dayandırılmıştı. Bu hesap üzerine inşa edilen siyasî strateji de yanlış oldu. Selahattin Demirtaş'ın yoğun trafiği, inisiyatifin Kandil'den HDP'ye geçtiğini; Suriye stratejisinin silah yerine diplomasiyle yürüyeceğini haber veriyor. Tabii Kandil'in savaş ilan ettiği 15-20 Temmuz tarihinin öncesindeki şartların çok gerisine düşerek. Böyle olunca AK Parti'yi tek başına iktidara getirmek üzere seçmen iradesini şekillendirecek şartlar da ortadan kalkıyor.
Seçim 7 Haziran'a ilave yeni şartlarda yapılacak. Bu ilave şartlar arasında Türkiye'yi seçime zorla götüren Erdoğan faktörünün kendisi önemli bir yer tutacak. Tek başına cumhurbaşkanının “yüksek arzusu”nu yerine getirmek için seferber olacağız. Devam eden keyfîlikler, zorbalıklar ve bunların üzerine ekonomik maliyeti yüksek bir seçim ısrarı, sahibine ne kazandırır? AK Parti oylarının 7 Haziran'ın gerisine düşmesini getirir. Kalemi-kâğıdı elinize alıp eksi ve artıları madde madde alt alta yazıp toplamını bulabilirsiniz. Bu hesaplamadan hiçbir şekilde sarayın arzuladığı sonucu çıkartamazsınız. Siyaset bir kumar ve maliyeti bizim hayatlarımız ise, sandıktan mutlaka bir fatura çıkacaktır.
Neyse ki artık matematik bilen bir Genelkurmay başkanımız var. Güvenliğinizle ilgili bir hesap hatası olmadığı takdirde siyasî hesaplardaki hataları sağduyusu kuvvetli millet nasıl olsa düzeltecektir.