1 Haziran 2011 Çarşamba

Asıl o zaman görelim / Engin Ardıç/ Sabah




Bir sürü hokkabaz istediği kadar anket sonuçlarıyla ve oranlarla oynamaya kalksın, seçimi kimin kazanacağı belli.
MHP meclise girse de girmese de, AKP yeterli koltuk sayısını bulsa da bulmasa da, yüksek bürokrasi taş koysa da koymasa da yeni bir anayasa hazırlanacak, bu da belli.
Halk da bunu kabul edecek çünkü "teamül" hep böyle olmuştur.
Buraya kadar anlattıklarım, iyice kabak tadı vermiş gerçekler.

Asıl merak ettiğimiz, "ezeli ve ebedi ana muhalefet" CHP'nin bu yeni dönemde neye nasıl muhalefet edebileceğidir!
Eskisi gibi davranamaz, Deniz Baykal devrindeki gibi "her şeye karşı" çıkamaz. Çıkarsa, 2015 seçimlerinde, şimdi alacağı oyları da geri verir.
Yenisi gibi de davranamaz, muhalefet olma "niteliği" elden gidecektir, tutunacak dalı kalmayacaktır.
CHP ihvanı bunu hiç düşünmüyor, bütün derdi oylarını arttırmak, varsa yoksa körolası birkaç artı puan...
Ama zurnanın zırt diyeceği yerler geldikçe, önümüzdeki kış, herhalde çok güleceğiz...
Somut bir örnek verelim: TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, "TSK bakanlığa bağlanabilir" dedi.
Bunu, tarihimizde ilk kez bir orgeneralin darbecilikten tutuklandığı, Kenan Evren'in de savcılığa ifade vermeye çağırıldığı gün söyledi.
Evet, yeni anayasada ordu bakanlığa, yani seçilmiş sivil otoriteye bağlanacak, böylece ilişki ve ordunun konumu Avrupa Birliği'ndeki her ülkenin tıpkısının aynısı olacaktır.

Bu bir devrimdir Türkiye için.
İmdi, buna basındaki kılıç artığı Ergenekon askerlerinin nasıl bağıracakları, nasıl edepsizlenecekleri önemli değil...
Kürt Partisi'nin sırf karşı çıkmak için hangi dereden hangi suyu getireceğini de otursun Sebahat Hanımefendi düşünsün...
Mecliste olsun ya da olmasın MHP'nin ne diyeceğini de kimse merak etmez...
İşin en ilginç yanı, ordunun da nasıl huysuzlanacağını, ne diyeceğini kimse merak etmiyor, çünkü kimse "ordu bir şey yapabilir mi" diye de merak etmiyor artık!
Muhtıra verirse "kendi işine bak paşa" diye tepki verecek kişi sayısı o kadar arttı ki...

CHP ne yapacaktır?
Seçim bildirgesinde ve "köylü gıdıklamak için" atılan küfürlü meydan nutuklarında aynı şeyi savunmak marifet değildir, günü geldiğinde mecliste ne yapacaktır?
Karşı çıkamaz, çünkü kendisi de bunu istiyor (en azından istermiş görünüyor.)

Onaylarsa, CHP içindeki faşistler kazan kaldırabilirler. Kodeslerden kurtarılıp mebus edilmiş faşistler de su koyuverebilirler.
Buna benzer daha birçok konu... Kürtçe eğitimden tutun da, yerel yönetimlerin özerkliğine kadar...
Seçim döneminde "pek özgürlükçü" görünmeye heves eden CHP, özgürlüklerin hayata geçirilme günü gelip çattığında, "aslına rücu" mu edecektir, yoksa basın amigolarının ısrarla iddia ettikleri gibi "yeni" olduğunu mu kanıtlayacaktır?
Anayasa konusunda iktidarı desteklemek zorunda kalacaksa, yapacağı muhalefet neye "baliğ" olacaktır?
Dön dolaş gene "fakir fukara edebiyatına" mı?
Yeni bir Türkiye kurulurken çok eğleneceğiz çocuklar, çok eğleneceğiz...