15 Ağustos 2013 Perşembe

O komutana tahliye yok



O komutana tahliye yok   Üç kişinin infaz edilmesine ilişkin davada sanık komutana tahliye çıkmadı. BDP, Ergenekon’un faili meçhullerle ilişkisi bakımından davanın önemine dikkat çekti

 
Van’ın Çaldıran İlçesi’nde, 7 Ekim 2009’da bir lise öğrencisiyle onun yanındaki iki PKK militanının güvenlik güçlerince yakalandıktan sonra öldürülmesine ilişkin 17 sanıklı “yargısız infaz” davasının son duruşması güvenlik gerekçesiyle Ankara’da yapıldı. Üç gencin infaz emrini vermekle suçlanan dönemin Van İl Jandarma Alay Komutanı Vecihi Halil İyigün’ün tahliye talebinin reddedildiği dava, gizli tanıkların dinlenmesi için Eylül’e ertelendi. BDP ve İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcilerinin de takip ettiği dava hakkında Taraf ’a konuşan BDP milletvekili Nursel Aydoğan, davanın mahkemece ciddiye alınmasının Kürt sorununun çözümünde de önemli bir adım olacağını söyledi. Ergenekon soruşturmasının bittiği bir dönemde bu davanın sürmesinin önemli olduğuna temas eden Aydoğan, “Ergenekon davasından yargılananların bir kısmının, bu ülkede yaşanan faili meçhullerden de sorumlu olduğunu biliyoruz” dedi.

TEK SANIK İYİGÜN

Lise öğrencisi İbrahim Atabay ile HPG militanları Sunullah Keserci ve Necmeddin Ahmed Hasan’ın askerler tarafından infaz edilmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında dönemin Van İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Vecihi Halil İyigün, dönemin Jandarma Özel Harekat Tabur Komutan Yardımcısı Binbaşı Hakan Başaklıgil, Üsteğmen Muhlis Çolak, Astsubay Başçavuş Kabil Tanyeli, Jandarma Özel Harekât timinde görevli 13 uzman çavuş kasten adam öldürmekle suçlanmıştı. Sanıklar için müebbet cezası istenen iddianame kabul edilmiş ancak davada yalnızca en üst rütbeli sanık Albay Vecihi Halil İyigün tutuklu olarak kalmıştı. Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi planlanan dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya alındı ancak kurbanların aileleri sanık yakınlarınca tehdit edildiklerini ifade etti.

AİLELERİN GÜVENLİĞİ YOK

Öldürülen liseli gencin yakınları duruşmaya polis korumasında katıldı. Duruşmayı izleyen İHD Genel Başkan Yardımcısı, avukat Hasan Erdoğan, Atabay ailesinin ilk duruşma öncesi sanık ve yakınlarınca saldırıya uğrayıp tehdit edildiğini, bu durumu daha sonra İHD’ye ilettiklerini, bunun üzerine dünkü duruşmaya kendilerine verilen korumalar ile geldiklerini belirtti. Avukat, davanın çok uzağa sürgün edilmesiyle müdahil ailelerin davayı takibinin zorlaştırıldığına ve onların güvenliklerinin tehlikeye atılarak ikinci kez mağdur edildiklerine dikkat çekti.

ERGENEKON VE FAİLİ

Duruşma sonunda Taraf ’a değerlendirmede bulunan BDP’li vekili Nursel Aydoğan, şunları söyledi: “Ergenekon soruşturmasının bittiği bir dönemde bu davanın sürmesi çok önemli. Çünkü Ergenekon’dan yargılananlar sadece bu ülkede AKP’ye karşı darbe yapmaktan yargılandılar ve mahkûm oldular. Oysa Ergenekon davasından yargılananların bir kısmının, bu ülkede yaşanan faili meçhullerden de sorumlu olduğunu biliyoruz. İşte Veli Küçük’ler, Arif Doğan’lar bunlardan sadece iki örnek. Bunların Kürtlere karşı işledikleri suçlardan dolayı da yargılanmaları gerekiyordu. Ama bu yapılmadı. Biz bu yargılamaların da yapılmasını ve adalet önüne çıkarılmalarını istiyoruz. Gerçek barış ancak böyle sağlanacaktır.”

BDP’li Meral Beştaş: 17 muvazzaf asker tutuklu değil

BDP Eşbaşkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, dava hakkında şunları belirtti: “Kürt sorununun çözümünde temel taşlardan biri budur. Maalesef bu davanın örneği fazla yok. Davada Albay Vecihi Halil İyigün’ün tutuklu olması tabii ki önemli. Ama 17 muvazzaf asker hâlâ tutuksuz. Ve dosya üzerinde yaptığımız incelemede sadece iki gün tutuklu kalmışlar. Müebbet hapis cezasıyla yargılanan kişilerin tutuksuz yargılanmasını kabul edilemez buluyoruz. Derhal onların da tutuklanmasını istiyoruz. Uğur Kaymaz’ı vuranların beraati hâlâ vicdanları kanatmaya devam ediyor. Bu yüzleşmenin devam etmesi gerekiyor.”