7 Ağustos 2013 Çarşamba

'İsrail casus uçakları Sina'da'

'İsrail Casus Uçakları Sina'da'

Sina’da bulunan Cihatçılar, bölgede İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait insansız hava araçlarının bombardıman yaptığını belirtti.
Sina Selefi Cihat Grubu, Mısır Güvenlik Güçleri’nin son haftalardaki tutumunu kınayan bir bildiri yayımladı.

Bildiride aynı zamanda Mısırlı yetkililerin İsrail’e ait insansız hava araçlarının Sina yarımadasında operasyon yapmasına izin verdiği belirtildi.

Grup, açıklamasında medyanın hükumetle ortak iş yaptığına ve faaliyetlerini detaylı bir şekilde sunmadıklarına değindi. Selefi Cihat, Mısır ordusunun Sina yarımadasında bir dize sivili katlettiğini söyledi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Sina halkının kanı ordu mensupları için hiçbir pahası olmayan o kadar ucuz bir hale geldi ki ne sorgulama var ne cezalandırma!”

Grup, 29 Haziran ve 31 Temmuz aralığında meydana gelen yedi olaya özellikle vurgu yaparak bunların Mısır Güvenlik Güçleri’nin büyük cürümleri olduğunu söyledi.

Açıklamaya göre Mısır Yönetimi hava sahasını İsrail’e ait casus uçaklara açtı. “Son zamanlarda Siyonist casus uçakları, El Ariş ve El Şeyh Zuveyd’in gökyüzünü kirletmiş ve Kuzey Sina’da istediği her yere füze fırlatmıştır” denildi.

Grup, daha önce de Kasım 2012’de İsrail casus uçaklarının bölgede operasyon yaptıklarını söylemişti. Bu açıklama grup tarafından yapılan ikinci oldu.

Açıklama şu şekilde devam etti: “Tehlikeli bir gelişme olarak geçen hafta boyunca çok defa ve uzun mesafeli olarak İsrail varlığının casus uçakları Mısır hava sahasına girerek topraklarımızın hürriyetine ve mukaddesatına saldırmıştır. Mücahit kardeşleriniz, Yahudilere ait pilotsuz uçakların Şeyh Zuveyd, Refah ve Sina gökyüzünde izlerini sürmüş ve görüntülemiştir.”
Selefi Cihat Grubu’nun bildirisi, ‘orduda halen makul, aklı başında, dinine ve Ümmete sadık, ordunun içindeki lider kadrosundan ajan ve hainleri durduracak ve bu orduyu tekrar doğru yola getirerek Ümmetin düşmanlarıyla savaşmasını, dini desteklemesini ve Müslümanların topraklarını, canlarını ve izzetlerini savunmasını sağlayacak birilerinin olup olmadığı’ sorusuyla son buldu.