15 Ağustos 2013 Perşembe

Darbe katlediyor dünya seyrediyor



30 yıllık Hüsnü Mübarek iktidarının 2011 yılında devrilmesinin ardından siyasi istikrarı bir türlü sağlayamayan Mısır dün son yılların en kanlı günlerinden birini yaşadı. 3 temmuzdaki askerî darbeyle görevinden uzaklaştırılan ülkenin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı, Müslüman Kardeşler üyesi Muhammed Mursi’nin destekçileri, devrik liderin koltuğuna yeniden dönmesi için başkent Kahire’deki Adeviye ve Nahda meydanlarında bir ayı aşkın zamandır aralıksız oturma eylemi yapıyordu. Darbenin ardından iktidara gelen geçici yönetim ise yaklaşık iki haftadır bu meydanların boşaltılması çağrısı yapıyordu. Ramazan bayramının sona ermesiyle birlikte bu meydanlara güvenlik güçleri tarafından müdahale edileceği beklentisi de artmıştı.

SABAH 06.00’DA BAŞLADI

Dün sabah yerel saatle 06.00 sıralarında ise korkulan oldu. Mısır güvenlik güçleri zırhlı araçların da desteğiyle önce nispeten daha az eylemcinin olduğu Nahda Meydanı’na girdi. Yaklaşık iki saat içinde bu meydandaki Mursi yanlıları alandan çıkarılırken, kurulan çadırlar da dozerlerle temizlendi. Bazı çadırlar ateşe verildi. Bu sırada yanarak ölen eylemciler olduğu iddia edil7di. Nahda’dan ayrılmak istemeyen eylemcilerle güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşansa da asıl büyük katliam Adeviye Meydanı ve çevresinde yaşandı. Nahda’yı boşalttıktan sonra Adeviye’ye yönelen güvenlik güçlerini, Mursi yanlıları hazırladıkları molotofkokteylleri ve taşlarla karşıladı. Özel birlikler ve çatıyara yerleştirilen keskin nişancılar da devreye girdi. Güvenlik güçleri gerçek mermi ve gözyaşartıcı gaz kullanınca ortalık kan gölüne döndü.

Eylemciler arasında da güvenlik güçlerine ateş açanlar oldu. Askerî helikopterler meydanların üzerinde alçak uçuş yaptı. Polis öğleden sonra, eylemcilerin altı haftadır ayrılmadığı Adeviye Meydanı’nı tamamen boşalttı. Ancak meydan çevresindeki çatışmalar gece yarısına kadar devam etti.

GÖSTERİCİLER DE ATEŞ AÇTI

Ölenlerin sayısı hakkında ise farklı iddialar ortaya atıldı. Sağlık Bakanlığı sözcüsü Hamdi Abdülkerim ülke çapındaki çatışmalarda 149 kişinin öldüğünü, bunların bir kısmının da güvenlik görevlisi olduğunu açıkladı. Abdülkerim yaralı sayısını ise 874 olarak duyurdu. Müslüman Kardeşler örgütü ise ölü sayısının çok daha yüksek olduğunu öne sürdü. Bazı Müslüman Kardeşler temsilcileri ölü sayısının 300 olduğunu öne sürerken, örgütün sözcüsü Cihad Hattat, “İki binden fazla kişi öldü, 20 bin de yaralı var ve tüm dünya izliyor” diye tweet attı.

ÜÇÜNCÜ MEYDANDA EYLEM

Her iki meydanın boşaltılmasının ardından Mursi yanlılarının yine Mustafa Mahmud Meydanı’nda toplanarak eylemi yapmaya başladığı ancak bu meydana da müdahale edildiği belirtildi.

TÜM YOLLAR KAPATILDI

Mısır İçişleri Bakanlığı’nın başkent Kahire’ye giden tüm tren seferlerinin durdurulması yönünde talimat verdiği belirtildi. Mısır Demiryolları yetkilileri, seferlerin durdurulması talimtıtın İçişleri Bakanlığı’nın kuzey ve güneyden başkent Kahire’ye giden tüm tren seferlerinin durdurulması yönünde talimat verdiğini ifade etti. Kahire’ye giden tüm yollar da güvenlik güçlerince kapatıldı.

Kahire’de sokağa çıkma yasağı

Mısır geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur, ülke genelinde 1 ay boyunca olağanüstü hal ilan edildiğini, ordunun polise yardımcı olmak için görevlendirildiğini açıkladı. Öte yandan Kahire, İskenderiye ve Süveyş’in de aralarında olduğu 11 kentte de akşam yediden sabah altıya kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu.

İhvan liderlerinin kızları da öldü

ADEVİYE Meydanı’na Mursi’nin Basın Danışmanı Ahmed Abdulaziz’in kızı Habibe’nin güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybettiği, 2 çocuğunun da yaralandığı belirtildi. Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) liderlerinden Muhammed Baltacı‘nin 17 yaşındaki kızı Esma da göğsüne ve sırtına isabet eden mermiler sonucu hayatını kaybetti. Müslüman Kardeşler’in baş stratejisti Hayrat el Şatır’ın kızı ve damadının yaşamını yitirdiği iddia edilmişti. Ancak Twitter’da büyük gürültü koparan bu iddia doğrulanmadı.

Katliam sonrası Baradey istifa etti

Mısır’da dün yaşanan katilamın ardından, askeri darbe sonrası iktidara gelen geçici yönetim içinde de çatlaklar oluştu. Ülkenin önde gelen liberal isimlerinden olan ve geçici yönetimde Cumhurbaşkanı Adli Mansur’un yardımcılığına getirilen Muhammed El Baradey, katliamın ardından istifasını verdi. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun eski başkanı olan Nobel Barış Ödülü sahibi Baradey, Mansur’a gönderdiği istifa mektubunda “Krize barışçı çözümler bulmak için hala önümüzde seçenekler vardı” ifadesini kullandı.

TÜRKİYE BÜYÜKELÇİLİĞİ’NDEN UYARI

Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği, Mısır’da protestoculara yönelik müdahalenin ardından, Mısır’da yaşayan Türk vatandaşlarına daha önce yaptığı güvenlik uyarısını yineledi. Elçilikten yapılan yazılı açıklamada, “Vatandaşlarımızın güvenlik uyarılarına ve tedbirlerine her zamankinden daha büyük bir titizlikle riayet etmeleri, kesinlikle risk yaratabilecek intikal ve hareketlerde bulunmamaları, olay mahallerinden ve kalabalıklardan uzak durmaları, mecbur kalmadıkça ev, ikamet ve çalışma mekanlarından ayrılmamaları gerekmektedir” denildi. Öte yandan Mısır Ordusu’nun Türkiye Büyükelçiliği konutunun önüne iki tank yerleştirerek güvenlik önlemi aldığı bildirildi.

ABD “şiddeti kınadı”

Mısır’da 3 temmuzda gerçekleşen askeri darbenin ardından Mursi yanlılarının kamp kurduğu alanlara dün sabah güvenlik güçlerinin kanlı müdahalesine karşılık, Avrupa’dan “itidal” çağrısı gelirken, ABD şiddeti kınadı. Batılı ülkeler, seçimle iktidara gelen yönetimi deviren orduyu “kınamadıkları” için eleştirilerin hedefi olmuştu. Cumhurbaşkanı Mursi’nin gözaltına alındığı müdahaleyi “darbe” olarak nitelemekten kaçınan ABD yönetimi, Mısır’da göstericilere karşı uygulanan şiddeti kınadı, bunun istikrara katkı sağlamayacağını belirti. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, askeri liderlerin olağanüstü hal ilanına da şiddetle karşı çıkıldı. Beyaz Saray sözcü yardımcısı Josh Earnest, Mısır halkının temel insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiği uyarısında bulunuldu. “Dünyanın Kahire’de olanları izlediğini” belirten Earnest, Mısır ordusu liderlerine itidal çağrısı yaptı. Sözcü ABD’nin Mısır’a yardımlarının tekrar gözden geçirildiğini de kaydetti.

YÜZLERCE ÖLÜ YA DA YARALI

Dünkü kanlı baskının ardından BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da, Mısır güvenlik güçlerinin Kahire’deki gösteriyi dağıtmak için şiddet kullanmasını kınadı. BM Genel Sekreteri’nin sözcüsü, olaylarla ilgili bilgi toplamayı sürdürdüklerini, “güvenlik güçleriyle göstericiler arasında çıkan olaylarda” yüzlerce insanın öldüğü ya da yaralandığı bilgisini aldıklarını ifade etti.

AB Dış Politika Temsilcisi Catherine Ashton ise, sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada, Mısırlı yetkililere itidal çağrısında bulundu. Sözcü Michael Mann, Mısır’dan gelen ölü ve yaralı haberlerinin “kaygı verici” olduğunu belirterek, “Şiddetin herhangi bir çözüm getirmeyeceğini yineliyoruz” dedi. Bu arada katliamın ardından tüm taraflara itidal çağrısında bulunan AB, ikinci bir açıklama yayımladı. Ashton tepkiler üzerine, herkes yerine “güvenlik güçlerine azami itidal” çağrısında bulundu.

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle Mısır’da “şidddetin son derece tehlikeli bir şekilde tırmandığını” söyleyerek, tüm siyasi tarafları ivedilikle diyalog masasına dönmeye çağırdı.

ACİL DİYALOG GEREK

İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de, Mısır’da tırmanan şiddet ve kargaşadan “derin endişe” duyduğunu belirtip taraflara itidal çağrısı yaptı. Hague, “Protestocuların, şiddet kullanılarak dağıtılmasını kınıyorum ve güvenlik güçlerine itidal göstermeleri çağrısında bulunuyorum. Tüm tarafların liderleri daha fazla şiddet yaşanması riskini azaltmak için beraber hareket etmelidir” dedi.

Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da taraflara sükunet çağrısında bulunuldu.

İran: Taşa karşı kurşun yağmuru

Mısır’da güvenlik güçlerinin Mursi destekçilerinin kamplarını dağıtmasına ve göstericilere şiddet uygulamasına İran ve Katar’dan kınama geldi. İran haber ajansı Mehr’in haberine göre, İran Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, “şiddet eylemlerini tasvip etmediklerini ve halkın öldürülmesini kınadıklarını” belirtip “bu tip eylemlerin tehlikeli sonuçlar doğurmasından endişe duyduklarını” ifade etti. Fars haber ajansı ise “Taşa karşı kurşun yağmuru” başlığını kullandı. Katar da Mursi’ye destek kamplarının dağıtılmasını kınadı. Katar Dışişleri ise “barışçıl protestolara karşı güvenlik seçeneğini öne sürmekten kaçınmaları” uyarısında bulundu.

El Ezher: Haberimiz yoktu

Mısır’da Sünnilerin en üst düzey dini mercii olarak kabul edilen ve darbeye destek vermekle suçlanan El Ezher’ni Şeyhi Ahmed et Tayyib, Mısır ordusunun dünkü müdahalesinin ardından olayla ilgileri olmadığını açıkladı. Tayyib, Ezher’in siyasi çatışmaların içine çekilmemesi yönündeki talebini dile getirerek, ülkenin içinde bulunduğu krizden çıkması için samimi şekilde yürütülecek adil ve ciddi diyaloğun sağlanması gerektiğini kaydetti. Tayyib, “Göstericilerin tahliyesine yönelik çalışmaları basından öğrendik” dedi.

Darbenin ardından yaşananlar

» 3 Temmuz - Mısır’da Şubat 2011’de 30 yıllık Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesinin ardından 30 Haziran 2012’de seçimle işbaşına gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı, görevinin yıldönümü yaklaşırken kitlesel protestolar düzenlenmeye başladı. Mısır ordusunun ülkedeki krizin çözüm için siyasilere verdiği 48 saatlik ültimatomun dolmasının ardından Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi’nin açıklamasıyla Mursi, ordu darbesiyle devrildi.

» 4 Temmuz - Devrik lider Mursi yandaşları Kahire’de Adeviye ve Nahda meydanlarında toplandı.

» 8 Temmuz - Cumhurbaşkanlığı Muhafız Güçleri’nin kışlası yakınlarında çıkan olaylarda askerler Mursi taraftarı 51 kişiyi öldürdü.

» 27 Temmuz - Adeviyye Meydanı’nda güvenlik güçleriyle çatışma çıktı; 70’i aşkın protestocu vurularak öldürüldü.

» 11 Ağustos - Mursi yandaşlarının protesto kamplarını dağıtma tehdidinde bulunan ordu, daha sonra bu operasyonu erteledi.

» 14 Ağustos - Yerel saatle sabah 07.00 sularında güvenlik güçleri, Adeviye ve Nahda meydanlarındaki protestocuları dağıtmak için harekete geçti.