Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın çıktığı ihaleleri alan firma
yetkililerinin, uçak biletlerini bile devletin verdiği 'yerli katkı
payı'na eklediği ortaya çıktı. Müsteşarlığın dergisine konuşan eski bir
çalışanı Emin Ergin, "Bir firmanın üst düzey yetkilisi, THY ile
'business class'ta yapmış olduğu yolculuk gideri 'yerli katkı' raporunda
yer almıştı." dedi. Dergi toplatıldı.
Türkiye,
son dönemde savunma alanında önemli projeler gerçekleştiriyor. ATAK
helikopteri, Türk tankı Altay, insansız hava aracı Anka ve MİLGEM
projesi, bunların başında geliyor. Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM)
üst düzey yetkilileri, çeşitli platformlarda yerli katkının yüzde 50'yi
geçtiğini ifade ediyor. SSM tarafından hazırlanan Savunma Sanayii
Gündemi adlı dergide bu rakamı tartışmaya açacak bir yazının
sansürlendiği ileri sürüldü. İddialara göre, derginin 16. sayısında eski
bir müsteşarlık çalışanı olan Emin Ergin, 'business class'ta yapılan
uçak yolculuklarının bile yerli katkı olarak faturalandırıldığını
söyledi. Dergi, basıldıktan kısa bir süre sonra SSM yönetimi tarafından
toplatıldı.
Ergin, kendisiyle yapılan ve krize yol açan
söyleşide şahitlik ettiği bir hadiseyi anlattı. Dergiyi toplattıran şu
ifadeleri sarf etti: "SSM'nin ilk dönemlerinde teknoloji kazanımı
konusu, 'yerli katkı' adıyla tarif edilen ve yüklenici firmalara
teslimatı yapılacak ürün bedelinin belli bir oranda yerli katkıyla
üretilmiş olması gerektiği gibi genel bir yükümlülük getirilerek
yapılmaya çalışıldı. Bu tanım, oldukça geniş ve iyi niyetli olmayan
yükleniciler tarafından manipüle edilecek bir tanımdır. Nitekim
yürüttüğüm projelerden bir tanesinde yüklenici firmanın yerli katkı
raporunu incelediğimde bir örnek vardı ki, oldukça çarpıcıdır. Firmanın
bir üst düzey yetkilisinin THY ile 'business class'ta yapmış olduğu
yolculuk gideri ve Ankara'da kaldığı süre içerisindeki restoran
giderleri 'yerli katkı' raporunda yer almıştı."
Savunma alanında
birçok önemli proje, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı
(TSKGV) şirketleri olan TAI, Aselsan, Havelsan ve Roketsan'a tek kaynak
olarak veriliyor. Bu şirketler de taşeron olarak alt yüklenicileri
kullanıyorlar. Yurtdışından getirilen birçok ürün, yerli şirketler
üzerinden projelere dahil edildiği için yerli katkı olarak sunuluyor.
Zaman'a konuşan bir savunma bürokratı şu çarpıcı bilgileri verdi: "Yerli
katkının yüzde 50'nin üzerinde olmadığını aslında herkes biliyor. Eski
müsteşar yardımcısı Ömer İnak'ın, "Yerli katkı oranı yüzde 50 diyorlar,
aslında bu yüzde 35 bile etmez." sözlerini kulağımızla duyduk. Mesela,
yerli katkı olarak sunulan bazı donanım ve yazılımlar Aselsan, TAI ve
diğer TSKGV kuruluşları tarafından yerli bir şirketten alındığı için
yerli katkı içerisinde sayılıyor. Fakat bu ürünlerin dağıtımını yerli
firmalar yapsa da, kritik parçalar ve yazılımlar doğrudan yurtdışından
ithal ediliyor."