Ergenekon ana davasında tanık sıfatıyla ifade veren Sinan Berberoğlu,
mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin sorularını cevaplarken dava
konusu Ataşehir toplantılarını yine gündeme getirdi.
Sanık
Osman Yıldırım'ın, Ataşehir veya Bostancı'da bir toplantıya katılmak
için cep telefonlarını kendisine emanet etmek istediğini belirterek,
telefonları açık bıraktığı için kabul etmediğini söyledi. İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 223. duruşmasında Veli Küçük,
Muzaffer Tekin ve Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan'ın da yer
aldığı 21 tutuklu sanık hazır bulundu.
Duruşmada, Özese'nin soruları üzerine Sinan Berberoğlu, tutuklu sanıklardan Osman Yıldırım ile 2004-2005 yılında Bayrampaşa Cezaevi'nde bulundukları zaman tanıştıklarını, Danıştay saldırısından 15-20 gün önce de kendisini telefonla arayan Yıldırım ile Bostancı'da buluştuklarını belirtti. Berberoğlu, "Bir toplantıya katılacağını belirterek cep telefonlarının bende kalmasını, çalarsa da cevap vermemi istedi. Telefonlar kapalı olsa belki kabul ederdim ama bu durumda kabul etmedim. Toplantı için ya Ümraniye'ye ya da Ataşehir'e gidecekti. İçeriğinden de bahsetmedi." dedi. Yıldırım'ın 2-3 tane telefonu olduğunu söyledi. Özese, "16 Mayıs 2006'da Alparslan Arslan'ın telefonundan aranmışsınız. Ne konuştunuz, size plaka soruldu mu?" diye sordu. Alparslan'ı tanımadığını söyleyen tanık Berberoğlu, "O telefon Osman'ın telefonudur. Çünkü tanımadığım numaraları açmıyorum. Bana plaka da sorulmadı." cevabını verdi.
Duruşmada ifade veren tanık Serhat İnce ise Organize Suçlarla Mücadele Şubesi eski Müdürü Adil Serdar Saçan ile Sedat Peker arasında danışıklı bir dövüş olduğunu iddia etti. Peker'in en parlak döneminde Saçan'ın görevde olduğunu hatırlatan İnce, "Saçan, Peker'e yol vermiştir. Saçan sonrası Peker'in hiçbir işlevi kalmadı." şeklinde konuştu. İnce, "Eğer Ergenekon diye bir örgüt varsa ticaret odasıyla ilgili kesinlikle finansal ve organik bağ vardır. Deniz Ticaret Odası mercek altına alınmalıdır, irdelenmelidir. Emekli paşalar ve subaylar orada istihdam edilmektedir." ifadelerini kullandı.
Duruşmada, Özese'nin soruları üzerine Sinan Berberoğlu, tutuklu sanıklardan Osman Yıldırım ile 2004-2005 yılında Bayrampaşa Cezaevi'nde bulundukları zaman tanıştıklarını, Danıştay saldırısından 15-20 gün önce de kendisini telefonla arayan Yıldırım ile Bostancı'da buluştuklarını belirtti. Berberoğlu, "Bir toplantıya katılacağını belirterek cep telefonlarının bende kalmasını, çalarsa da cevap vermemi istedi. Telefonlar kapalı olsa belki kabul ederdim ama bu durumda kabul etmedim. Toplantı için ya Ümraniye'ye ya da Ataşehir'e gidecekti. İçeriğinden de bahsetmedi." dedi. Yıldırım'ın 2-3 tane telefonu olduğunu söyledi. Özese, "16 Mayıs 2006'da Alparslan Arslan'ın telefonundan aranmışsınız. Ne konuştunuz, size plaka soruldu mu?" diye sordu. Alparslan'ı tanımadığını söyleyen tanık Berberoğlu, "O telefon Osman'ın telefonudur. Çünkü tanımadığım numaraları açmıyorum. Bana plaka da sorulmadı." cevabını verdi.
Duruşmada ifade veren tanık Serhat İnce ise Organize Suçlarla Mücadele Şubesi eski Müdürü Adil Serdar Saçan ile Sedat Peker arasında danışıklı bir dövüş olduğunu iddia etti. Peker'in en parlak döneminde Saçan'ın görevde olduğunu hatırlatan İnce, "Saçan, Peker'e yol vermiştir. Saçan sonrası Peker'in hiçbir işlevi kalmadı." şeklinde konuştu. İnce, "Eğer Ergenekon diye bir örgüt varsa ticaret odasıyla ilgili kesinlikle finansal ve organik bağ vardır. Deniz Ticaret Odası mercek altına alınmalıdır, irdelenmelidir. Emekli paşalar ve subaylar orada istihdam edilmektedir." ifadelerini kullandı.