Hâkim Mine Arısoy, Kürtçe dilekçe verdiği için yargılanan yayıncıyı Kürtçe tercüman aracılığıyla dinledi ve beraat kararı verdi.
Kitapta; bir PKK’lı kadın militanın cesedine tecavüz edildiği, bazı PKK’lılara işkence yapıldığı, bazılarının da helikopterden atıldığı yönünde iddialar vardı.
Kürt sorunu üzerine kitaplar yayımlayan Tevn Yayınevi’nin sahibi Mehdi Tanrıkulu, kitabı bastıktan sonra dönemin askeri yetkilileri hakkında 14 Ağustos 2008 tarihinde suç duyurusunda bulundu.
Fakat Mehdi Tanrıkulu’nun dilekçesi işleme konmadığı gibi, Kürtçe kaleme aldığı için hakkında ‘Türk Harflerinin Kabulü ve Tatbiki Hakkında Kanun’a aykırılıktan dava açıldı. Mehdi Tanrıkulu hakkında 6 ay hapis istenen dava, savcılığa ‘demokrasi’ dersi niteliğinde son buldu. Duruşmalarda Kürtçe savunma yapmasıyla bilinen, hatta bu yüzden bir kez tutuklanan Tanrıkulu 5 Nisan’da İstanbul 34. Sulh Ceza Mahkemesi’ne girdiğinde Hâkim Mine Arısoy’dan beklemediği bir öneri aldı.
Hakim Arısoy, “Mehdi Bey Kürtçe tercüman isteyeceksiniz değil mi?” diye sordu. Tanrıkulu da “Evet” dedi.
Bunun üzerine 5 dakika ara verildi ve İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Kürtçe bilen zabıt kâtibi Yunus Subaşı tercüman olarak görevlendirildi. Ve duruşmaya devam edildi.
Tanrıkulu, tercüman aracılığıyla alınan savunmasında, “Suçluların ortaya çıkması için bu suç duyurusunda bulundum. Adalete yardımcı olmak istiyorum. Dilekçemi Kürtçe yazmam da kanuna aykırı değildir. Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarında çıkarılan bir kanuna dayanılarak hakkımda dava açılmıştır. Bu kanun fosil bir kanundur. Beraatimi istiyorum” dedi. Dava beraatle bitti.
“Helikopterden adam attılar” iddiası soruşturulacak
Hâkim Mine Arısoy, davada Tanrıkulu’nu da şaşırtan iki karar aldı: ‘Kürtçe dilekçe vermek’ suçundan Tanrıkulu’nun beraatine karar verirken, Kürtçe kaleme aldığı için hakkında dava açılmasına neden olan suç duyurusu dilekçesinin de işleme konulmasını istedi.
Hâkim Arısoy’un tutumunu takdir edilesi bulduğunu kaydeden Tanrıkulu, “Demek ki hâkimler isterlerse çözüm bulabiliyor. Ben Diyarbakır Ağır Ceza’da açılmış bir davamda Kürtçe tercüman istediğim için 2 yıl önce tutuklanmıştım. Anlaşılan o ki farklı bir hukuk vardır: Diyarbakır’da işleyen farklı bir hukuk vardır, Çağlayan’da işleyen farklı bir hukuk vardı. KCK Davası’nda hukukun tıkanmasının temel nedeni, hâkimlerin hukuksuz davranmalarıydı.
Demek ki istenirse sorun olmayabiliyor” dedi.
Tanrıkulu, ‘fosilleşmiş yasalar’ nedeniyle cezalandırıldığını savunarak “Ben Kürdüm, anadilim Kürtçedir. Bunun önünde hiçbir engel tanımıyorum. Ben kendi anadilimi kullanamayacaksam bu cumhuriyeti neden kurduk?” diye sordu.
Astsubayken Er Olmak
Astsubay Kasım Çakan Güneydoğu anılarını anlattığı kitapta bazı PKK’lıların helikopterden atıldığını iddia etmişti. Astsubayken Er Olmak adlı kitabın yayıncısı Mehdi Tanrıkulu, kitabı bastıktan sonra iddialarla ilgili Kürtçe suç duyurusunda bulunmuştu.