1993 yılında Bingöl'de 33 aske-rin şehit edildiği olaydan sağkurtulan
iki asker, savunma-sız şekilde nakledilmelerisebebiyle saldırıya
uğradık-larını söyledi. Gaziler, dev-letten kendilerini onurlandı-racak
bir belge istedi.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde kurulan Terör Alt Komisyonu,
1993 yılında Bingöl'de 33 erin PKK tarafından şehit edildiği olaydan sağ
kurtulan askerlerden Osman Partal ve Erkan Omay'ı dinledi. Partal,
Malatya'dan Bingöl'e nakilleri sırasında otobüslerinin gereksiz
molalarla vakit kaybettiğini söyledi. Otobüsün hareket edince başka bir
yola girdiğini, itirazları üzerine kendilerine 'Askerî araç, eskort size
eşlik edecek' denildiğini, ancak eskort verilmediğini anlattı. 3 kez
yemek molası verdiklerini kaydeden Partal, "Başımızda bir yetkili onbaşı
olsa bunlara müsaade etmeyecekti. Yollarda devriye gezen kimse de
yoktu." dedi. Partal, "Buraya da borç para alarak gelebildim. Olaydan
sonra tedavi görürken eşim marketlerin önündeki kartonları yakarak evi
ısıttı. 19 yılımın hesabını kimden sorayım?" diye konuştu.
Olaylar sırasında sağ kurtulan diğer asker Erkan Omay ise kendisinin ikinci otobüste yer aldığını, ilk otobüse yönelik saldırıyı gördüklerinde şoförden geri dönmesini istediklerini ancak şoförün 'Nevruz kutluyorlar' diyerek dönmediğini kaydetti. Omay, yakalanınca önce bir köye, ardından da dağa götürüldüklerini aktardı. Teröristlerin gece kendilerini üç gruba ayırdıklarını ve ilk iki gruptakileri öldürdüklerini ifade eden Omay, çatışma çıkması üzerine kaçmayı başardıklarını belirtti. Olaydan sonra psikolojisinin bozuk olmasına rağmen hastaneye yatırılmadan birliğe gönderildiğini ve büyük travmalar atlattıklarını vurgulayarak, "Nereye gittiysek kapılar yüzümüze kapandı." dedi. Bu olaydan sonra Kürtlere bakış açısının değişmediğine, en yakın arkadaşının Kürt olduğuna da dikkat çekti. Türklerle Kürtlerin kardeş olduğunu, bölgedeki insanlarla kucaklaşmak için 24 Mayıs'ta Bingöl'e gideceğini kaydetti.
Devletten iş veya maddî yardım istemediğini dile getiren Erkan Omay, sadece belgeyle onurlandırılmak ve çocuklarının iyi bir okula gitmesini talep ettiğini bildirdi. 1993 yılında PKK ateşkes ilan etmişti. Çatışmaların durduğu ve Kürt sorununun çözümü için çeşitli adımların atılmaya başlandığı sırada Bingöl'den gelen acı haber tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Saldırıyı PKK içinde bağımsız hareket eden Şemdin Sakık grubunun gerçekleştirdiği iddia edildi. Bu olaydan sonra ateşkes bozuldu ve faili meçhul cinayetlerin de arttığı yoğun çatışma dönemine girildi. Erleri korumasız olarak naklettikleri gerekçesiyle dönemin askerî yetkilileri hakkında davalar açıldı ama kimse mahkûm olmadı.
Olaylar sırasında sağ kurtulan diğer asker Erkan Omay ise kendisinin ikinci otobüste yer aldığını, ilk otobüse yönelik saldırıyı gördüklerinde şoförden geri dönmesini istediklerini ancak şoförün 'Nevruz kutluyorlar' diyerek dönmediğini kaydetti. Omay, yakalanınca önce bir köye, ardından da dağa götürüldüklerini aktardı. Teröristlerin gece kendilerini üç gruba ayırdıklarını ve ilk iki gruptakileri öldürdüklerini ifade eden Omay, çatışma çıkması üzerine kaçmayı başardıklarını belirtti. Olaydan sonra psikolojisinin bozuk olmasına rağmen hastaneye yatırılmadan birliğe gönderildiğini ve büyük travmalar atlattıklarını vurgulayarak, "Nereye gittiysek kapılar yüzümüze kapandı." dedi. Bu olaydan sonra Kürtlere bakış açısının değişmediğine, en yakın arkadaşının Kürt olduğuna da dikkat çekti. Türklerle Kürtlerin kardeş olduğunu, bölgedeki insanlarla kucaklaşmak için 24 Mayıs'ta Bingöl'e gideceğini kaydetti.
Devletten iş veya maddî yardım istemediğini dile getiren Erkan Omay, sadece belgeyle onurlandırılmak ve çocuklarının iyi bir okula gitmesini talep ettiğini bildirdi. 1993 yılında PKK ateşkes ilan etmişti. Çatışmaların durduğu ve Kürt sorununun çözümü için çeşitli adımların atılmaya başlandığı sırada Bingöl'den gelen acı haber tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Saldırıyı PKK içinde bağımsız hareket eden Şemdin Sakık grubunun gerçekleştirdiği iddia edildi. Bu olaydan sonra ateşkes bozuldu ve faili meçhul cinayetlerin de arttığı yoğun çatışma dönemine girildi. Erleri korumasız olarak naklettikleri gerekçesiyle dönemin askerî yetkilileri hakkında davalar açıldı ama kimse mahkûm olmadı.