Genelkurmay Askeri Savcılığı, skandal Hakim Albay Üçok için harekete geçti. Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Üçok'un 'memuriyetten men' edilmesi de talep edildi.
"Sahte çürük raporu çetesine üye olmak" ve "yağmaya azmettirmekten" toplam 403 yıl, ifadesini aldırdığı astsubaya hipnozla işkence yaptırmaktan da 36 yıla kadar hapsi istenen Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un şimdi de askeri eşyayı özel menfaatinde kullanmak ve memuriyet görevlerini kötüye kullanmak suçlarından 1 yıl 4 aydan 9 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Üçok'un 'memuriyetten men' edilmesi de talep edildi.
52 MAĞDUR VAR
Genelkurmay Yardımcı Askeri Savcısı Hakim Yarbay Yaşar Yüce tarafından hazırlanan 84 sayfalık iddianamede Genelkurmay Askeri Mahkemesi tarafından da kabul edildi. Aralarında Gazetemizin Haber Müdürü Güngör Ergün ile Kayseri'de gözaltındayken hipnozla ifadesi alınan Astsubay Ali Balta'nın da olduğu 52 isim iddianamede mağdur olarak yer aldı.
ÜÇ OLAYDA SUÇ TESPİT EDİLDİ
Üçok'un 26 Eylül 2009'da 'sahte çürük raporu çetesine üye olmak' ve 'yağmaya azmettirmekten' tutuklanması üzerine harekete geçen Milli Savunma Bakanlığı, Üçok'un Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcısı olarak görev yaptığı süreç içerisinde yürüttüğü soruşturmalarda hukuka aykırı eylem ve işlemlerinin bulunup bulunmadığının tespiti için Askeri Adalet Müfettişleri'nin görevlendirdi. Üçok'la ilgili olarak suç duyuruları ve gazetelerde yer alan haberleri mercek altına alan müfettişler hazırladıkları kanaat raporlarında, Üçok'un adının karıştığı üç olayda çok önemli suç unsuru olabilecek tespitlerde bulundu. Kanaat raporlarını değerlendiren Genelkurmay Askeri Savcılığı da hazırladığı iddianamede Üçok'un makam aracını yasalara aykırı olarak bir çok kez özel işlerinde kullandığını, Bugün Gazetesi Haber Müdürü Güngör Ergün'ün ifadesinin tespiti sırasında usule aykırı hareket ettiğini ve Kayseri 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi Komutanlığı'nda görevli aralarında Ali Balta'nın da olduğu üç astsubayın gözaltı işlemlerinde zincirleme olarak görevini kötüye kullandığını belirledi.
MAKAM ŞOFÖRLERİ İTİRAF ETTİ
Makam aracıyla özel mülkiyete konu arzaya bakmak için gittiği ifade edilen Üçok'un yine makam aracıyla yasalara aykırı olarak değişik tarihlerde lokanta ve pastane gibi yerlere gittiği kaydedildi. İddianamede Üçok'un şoförlüğünü yapan çok sayıda erin Askeri Adalet Müfettişleri'ne verdiği ifadeleri de yer alırken, bu ifadelerde de Üçok'un makam aracının şahsi işlerinde kullandığı doğrulandı. Tanık ifadelerinde Üçok'un makam aracıyla birkaç kez çocuğunu dersaneden aldırıp evine bıraktırdığı da aktarıldı. Askeri adalet müfettişleri raporunda, "Tanıkların yer ve zaman belirterek verdikleri ifadeleri ile gazete haberlerinin örtüşmesi karşısında, ortaya çıkan eylemin askeri aracı hususi menfaatinde kullanmak suçuna sebebiyet vereceği izahtan varestedir" şeklinde kanaat belirtti. İddianamede Üçok'un bu suçlamadan dolayı "Zincirleme olarak askeri eşyayı özel menfaatinde kullanmak" suçunu işlediği ifade edildi.
KAYSERİ'DE ZİNCİRLEME SKANDAL
İddianamede Astsubay Ali Balta'nın Kayseri'de alınan ifade işleminde yaşanan hukuka aykırılıklar da tek tek anlatıldı. Astsubay Ali Balta'nın talebi olmamasına rağmen Ankara Barosu'na kayıtlı Avukat Nail Karaaslan'ı Kayseri'deki soruşturmada hazır bulundurduğu belirlenen Üçok'un, 'Görüştürürsek bir daha konuşmaz' diyerek Balta'yı avukatı Mustafa Dokumacı ile görüştürmediği aktarıldı. Mahkemede izin almadan bir çok kişiyi dinlettiği de anlaşılan Üçok'un aramalarda ele geçirilen bir çok eşyayı adli emanete almadan kalem odasında açıkta bıraktığı vurgulandı. Arama ve el koyma kararlarına ilişkin askeri savcılık kararları için mahkemeden onay almadığı da tespit edilen Üçok'un Kayseri'deki soruşturmada "zincirleme olarak memuriyet görevini kötüye kullanmak" suçunu işlediği belirtildi.
BUGÜN'E TEHDİT DE İDDİANAMEYE GİRDİ
Genelkurmay Yardımcı Askeri Savcısı Hakim Yarbay Yaşar Yüce tarafından hazırlanan iddianame, Ahmet Zeki Üçok'un Bugün Gazetesi Haber Müdürü Güngör Ergün'ün ifadesinin tespiti sırasında usule aykırı hareket ettiğini de gözler önüne serdi. Konuyla ilgili olarak Askeri Adalet Müfettişleri'nin kanaat raporunda önemli tespitler yer aldı.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA
Üçok hakkında Milli Savunma Bakanı'nın verdiği 'kınama' cezalarını haberleştiren gazeteci Güngör Ergün, 'belge sızdırma' soruşturması kapsamında 'tanık' ya da 'şüpheli' olduğu belirtilmeksizin Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı'na çağrılmıştı. Kendisiyle ilgili belgenin sorgusuna bizzat kendisi katılan Üçok, elinde bir kağıt göstererek, "ev ve işyerinde arama kararı çıkarırım" diyerek Ergün'ü baskı altına almaya çalışmıştı. Yaşanan skandal olay normalde sorguyu yapmakla görevlendirilen, ancak Üçok'un müdahalesiyle sadece ifadeyi izlemekle yetinen Askeri Hakim Asteğmen Eşref Kumbaroğlu'nun Askeri Adalet Müfettişleri'ne tanık sıfatıyla verdiği ifadesiyle de teyit edildi. Müfettiş raporunda, "Ergün'ün bu ifadeyi kendi özgür iradesi ile verdiğini kabul etmek pek de mümkün görülmemektedir. Adı geçen tanığın ifadesinin zora dayalı alındığı kanaatine varılmaktadır. Dolayısıyla Üçok'un tanık Ergün'ün ifadesinin tespiti sırasında bu şekilde davranması eyleminin memuriyet görevini kötüye kullanmak suçuna vücut verebileceği değerlendirilmiştir" değerlendirmesi yapıldı.
CMK'YA AYKIRI HAREKET ETTİ
Genelkurmay Askeri Savcısı da iddianamede Ergün'ün ifadesinin tespiti sırasında usule aykırı hareket edilmesine ilişkin olarak Üçok'a önemli suçlamalar yöneltti. Üçok'un Ergün'ü tanık ya da şüpheli olarak mı ifadeye çağırdığını müracata rağmen belirtmediği vurgulanarak, Ergün'ün ifadesini alırken tanık olarak mı, şüpheli olarak mı aldığına ilişkin ifade tutanağında birbiriyle çelişen ifadelere yer verildiğine dikkat çekildi. Askeri savcı olayla ilgili tespitlerini şöyle sürdürdü:
"Üçok ifadesini almadan önce Ergün'ün ev ve iş yerinde, bilgisayarlarında arama yapılmasına ilişkin talep yazısını hazırlatması ve bu talep yazısını ifade sürecinde yırtması, ifade alma sürecinde ve öncesinde Ergün'e 'bilgi vermesi konusunda' söylediği yasaya uygun olmayan sözleri ve davranışlarıyla Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 43-61, 145-148. maddelerinde düzenlenen tanıkların ve şüphelilerin çağırılmasına ve ifadelerinin alınmasına ilişkin hükümlere aykırı hareket etmiştir. Ergün'ün bu konudaki bireysel haklarını ihlal ederek mağduriyetine neden olmak suretiyle memuriyet görevini kötüye kullanmak suçunu işlediği kanaatine şüphelinin suçu işlemediğine yönelik beyanına rağmen yukarda belirtilen delillerden varılmıştır."