Çanakkale limanından kalkan feribot, karşı yakadaki Eceabat iskelesine yöneldiğinde Gelibolu Yarımadası'nın Boğaz'a bakan yamacında "Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın, Bu toprak, bir devrin battığı yerdir" dizesi selamlıyor sizi.
Evet burası, bir devrin battığı, bir milletin yeniden şahlandığı, bir "hilal" uğruna destanlar yazdığı yer.
Bundan tam 96 yıl önce, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un, "Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela... Hani tauna da zuldür bu rezil istila..." diye tarif ettiği Çanakkale savaşları başlamıştı.
Dün Anzak Koyu'nda, binlerce Anzak torunu, dedelerinin 96 yıl önce aynı gün aynı saatlerde yaptığı çıkarmayı anmak için "Şafak Ayini"nde buluştu. Aynı dakikalarda, şehitlerimiz anısına düzenlenen, 54 üniversite, 3 harp okulu ve askerî liselerin öğrencileri ile sivil toplum kuruluşlarından 10 bine yakın kişinin katıldığı "Ata'nın Yolunda 57. Alay Yürüyüşü" (Bigalı köyünden Conkbayırı'na) vardı.
25 Nisan 1915'te, şafak vakti Arıburnu'ndan başlayan düşman çıkarmasına ilk karşı koyan kuvvet, 27. Alay ile çıkarmayı haber alır almaz bulunduğu Bigalı köyünden harekete geçen 57. Alay'dır. 57. Alay'ın tamamı şehit düşmüş ama sancağı yere düşürmemiştir.
57. Alay Şehitliği'ni geçen yaz ziyaret etmiştim. Şehitler anısına yapılan anıt, dökülmeye yüz tutmuştu. Şimdi o anıt yenilenmiş. 24 Nisan günü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından açıldı.
Şehitliğin yenilenmesini üstlenen şirket, "Tarihe Saygı" projesi çerçevesinde 2006 yılından bu yana Gelibolu Yarımadası'ndaki köylerde ve Eceabat ilçesinde sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiren Opet. Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk, "Yenilemeye aralık ayında karar verildi. Ocakta protokol imzaladık. 25 Nisan'a yetiştirmek için kış şartlarında, çok hızlı çalışmamız gerekiyordu. Ve yetiştirdik." diyor. Öztürk, 2005 yılında geldiği Çanakkale'de bir vatandaşın, "Opet'in örnek köy projesini neden Gelibolu'da da yapmıyorsunuz?" sorusu üzerine, "örnek köy" için geldiklerini ve projenin zaman içinde "Yarımada Projesi"ne dönüştüğünü belirtiyor.
Öztürk'ün verdiği bilgiye göre, anıt için yapılan harcamalar dahil Gelibolu için toplam 10 milyon dolar harcamışlar "Tarihe Saygı" kapsamında.
Yenileme çalışmalarının tarih danışmanı olan 18 Mart Üniversitesi'nden Yardımcı Doç. Dr. Burhan Sayılır, mezar taşlarındaki yanlış isimlerin ve eksikliklerin düzeltildiğini, 322'si mezar taşlarında, 1.495'i anıtta olmak üzere 1.817 şehidimizin adının şehitliğe yazıldığını söylüyor. Sayılır'ın söylediğine göre, yarımadada 56 Türk, 36 da yabancı anıt ve mezarlığı bulunuyor. İşgal güçleri, Mondros'tan hemen sonra yapmışlar anıtlarını, şehitliklerini. Biz de yapmışız ama Mondros Mütarekesi'yle Gelibolu'ya çıkan işgalciler, yapılan üç anıtı dinamitlemiş. Bu bilgileri veren Doç. Dr. Sayılır, "Dinamitlenen anıtlar Anafartalar, Kanlısırt ve Seddülbahir'de yapılmıştı. Bu üç anıt aslına uygun olarak yeniden yapılmalı." diyor.
Eceabat Kaymakamı Bülent Uygur ise önümüzdeki birkaç yıl içinde 9 tane daha şehitlik yapılacağını, Çevre Bakanlığı'nın 80 milyon TL'ye mal olacak milli park simülasyon merkezinin de yakında bitirileceğini söylüyor. Kaymakamlık, Çanakkale Savaşı'nı anlatan bir de kısa film yarışması düzenleyecek.
Çanakkale deyince, Türkiye'nin neresinde olursa olsun insanların içi "cız" ediyor. Onun içindir ki, her yıl 2,5 milyon insanın ziyaret ettiği bir mekân burası. İnsana huzur veren bir havası var. Tepelerin sert rüzgârı bile içinizi ısıtıyor.
Böyle bir mekânda, hem buraya gelen ziyaretçilerin ihtiyaçlarına cevap verecek tesislerin olması hem de tarihi ve tabii dokunun titiz bir şekilde korunması, şehitlerimizin ruhunu rahatsız edecek uygulamalara izin verilmemesi gerekiyor.