Genelkurmay, savunma bütçesinden on milyar dolar kesintiye gidileceğini açıklayan Bakan Gönül’ün yanındaki Tuğamiral Dülger’i uyarmış: Bakanı neden engellemedin.
Kurumunun resmî internet sitesini elektronik muhtıra blogu gibi kullanmaktan bir türlü vazgeçmeyen ve bu yolla siyaset yapma suçunu işlediğinde, “Şık olmadı” türü uyarılar dışında hiçbir adlî kovuşturmaya uğramayan bir Genelkurmay Başkanlığı varken; Genelkurmay Başkanı’nın Savunma Bakanı’ndan önce geldiği bir devlet protokolu, Türkiye’yi yarım asır sonra NATO’da hâlâ komik duruma düşürürken; askerî harcamaların yerindelik denetimi yapılamaz ve savunma bütçesinin ayrıntıları kutsal bir sır gibi toplumdan gizlenirken, “Askerî vesayet bitti, bitiyor” yorumlarına gülüp geçebiliriz. Ama 12 haziran genel seçimleri sonrasında bunları değiştirme şansımız var. Türkiye’nin yeni anayasası askerî vesayeti bitirme yolunda somut bir adım teşkil edebilir. Genelkurmay Başkanlığı’nı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlayarak; Genelkurmay Başkanı’nın Bakanlar Kurulu tarafından atanmasını ve gerektiğinde görevden alınmasını sağlayarak; yüksek rütbeli subayların terfilerinde Bakanlar Kurulu’nu son yetkili kılarak; Milli Güvenlik Kurulu’nu mevcut haliyle lağvedip, Bakanlar Kurulu’nun ihtiyaç halinde toplayacağı, savunma konularıyla sınırlı bir danışma organına dönüştürerek; bütün savunma harcamalarında Sayıştay denetimi sağlayarak; askerî harcamaların sivil uzmanlarca yerindelik denetimine tâbi tutulmasının önünü açarak yapabilir bunu. Esasen, bu yöndeki anayasal düzenlemeler, askerî vesayeti aşındırma yönünde son on yılda sağlanan değişimi kurumsallaştırmanın yegâne yolu. Yoksa değişim, her seferinde beklenmedik bir jest ve her seferinde potansiyel bir kriz olarak karşımıza çıkmayı sürdürür. Bugün yayımladığımız “WikiLeaks Belgesi,” tam da böyle bir durumun fotoğrafını çekiyor. Askerî vesayetin içselleştirildiği bir düzende, değişim işaretlerinin nasıl şaşkınlık yaratabildiğinin resmidir.
Gönül askerleri fena şaşırttı
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’ın onayıyla merkeze gönderilen ve Ankara Büyükelçiliği Başmüsteşarı Robert S. Deutsch’un kaleme aldığı anlaşılan 8 Haziran 2004 tarihli, “KİŞİYE ÖZEL” telgrafın başlığı: “Savunma Bakanı’nın Bütçe Açıklaması Türk Genelkurmayı’nı Küstürüyor.” Telgrafın tam metnini sunuyoruz:
(1) ÖZET: Savunma Bakanı (Vecdi) Gönül, Yunan Savunma Bakanı’na, Türkiye’nin savunma bütçesinde 10 milyar dolar kesintiye gideceğini söyleyerek, Türk Genelkurmayı’nı şaşırttı. Türk Genelkurmayı bunun, kısmen, askeriyeden eksilterek, hükümetin içerideki önceliklerine kaynak ayırmak için yapıldığına inanıyor. ÖZETİN SONU.
(2) Basında çıkan ve teyit ettiğimiz haberlere göre, iki bakan 17 mayısta Brüksel’deki Avrupa Birliği Savunma Bakanları toplantısının marjında bir görüşme yaparken, Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Yunan muadili Spilios Spiliotopulos’a Türkiye’nin savunma bütçesinde 10 milyar dolar kesinti yapmaya karar verdiğini söyledi. Gönül’ün, bu miktarın Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin üç gün önce iptal etmeyi kararlaştırdığı 6 milyar dolar değerindeki üç büyük (askerî) alım programını da kapsadığını söylediği bildirildi. Türk gazeteleri bu kesintinin beş yıl zarfında gerçekleşeceğini ve aynı dönem boyunca Yunanistan’ın da savunma harcamalarını yüzde 25 oranında keserek karşılık vereceğini yazdılar.
Genelkurmay da susturamayınca
(3) Türk Genelkurmayı J5 (Genel Plan ve Prensipler Başkanlığı ) Yunanistan/Kıbrıs Daire Başkanı Tuğamiral Mücahit Şişlioğlu 3 haziranda siyasi-askerî müsteşara (ABD Büyükelçiliği’ndeki siyasi ve askerî konulardan sorumlu diplomat kastediliyor) Gönül’ün açıklamasının tümüyle eşgüdümden yoksun ve beklenmedik olduğunu söyledi. Şişlioğlu, Gönül’ün 14 mayıstaki İcra Komitesi toplantısına katıldığını anlattı; iptal edilenin programlar değil, ihaleler olduğunu unutmuş olması imkânsızdı. Her üç durumda da, ihtiyaçlar halen geçerliydi ve bazı alımlar yapılabilirdi. Şişlioğlu, Savunma Bakanlığı’nın bütçeye ilişkin rolünün sınırlı olmasına rağmen, Gönül’ün sözlerinin Yunanlılar tarafından bir taahhüt olarak kabul edilmesinden korkuyordu. (Not: Türk Genelkurmayı, askeriyenin bütçesinin büyük bölümünü doğrudan hükümetle müzakere etmektedir.) Amiral, Gönül’ün açıklamasının, Avrupa Birliği’ne bir jest niyetine, Yunanistan’la iyiniyet inşaası için ve yurtiçi programlara kaynak ayırmaya yönelik olarak savunma harcamalarını sınırlandırmaya dönük bir girişim gibi göründüğü değerlendirmesini yaptı. Emirkomuta zincirinin üst kademelerine de bu yorumu ilettiğini söyledi. Şişlioğlu’na göre, Türk Genelkurmayı’ndaki yetkilililer, Milli Savunma Bakanlığı Plan ve Prensipler Dairesi Başkanı Tuğamiral Serdar Dülger’e, bakanın böyle bir taahhütte bulunmasını niye engellemediğini sordular ama Dülger, Gönül’ün ne söyleyeceğini bilmediğini ve toplantı sırasında müdahale etmesinin hiçbir yolu olmadığını iddia etti.
Başbuğ, bakana karşı konuşuyor
(4) Türk Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 27-28 mayıs günlerinde İstanbul’da yapılan Türk güvenlik toplantısının açılışında konuşurken, Gönül’ün iptal edilen ihaleleri bir bütçe kesintisi olarak nitelendirmesine karşı çıktı: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dönüşüm hedeflerini karşılamak amacıyla “ayrılan savunma bütçesinin Gayrısafi Milli Hasıla’ya oranı yüzde 2.4’tür” ve bu da ulusal bütçenin yüzde 6.6’sıdır. “Modern tank, saldırı helikopteri ve insansız hava aracı projelerinde alım modellerinin değiştirilmesi” kararına ilişkin olarak da, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin söz konusu ihtiyaçları hâlâ geçerlidir” dedi.
(Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Başbuğ’un bu sözlerinden bir ay sonra, bu kez yine Milli Savunma Bakanı Gönül, İstanbul’daki NATO Zirvesi sırasında Hürriyet gazetesine şu açıklamayı yaptı: “İlk kez bu yıl savunma bütçemiz en büyük değil, ikinci bütçe oldu. Milli eğitim bütçemiz savunma bütçemizi aştı...” Savunma bütçesinde, eski parayla, dört katrilyonlık indirime gidildiğini vurgulayan Gönül, bu rekor indirimde üç askerî ihaleye ilişkin iptal kararlarının etkili olduğunu yeniden özellikle belirtti. Gönül’ün bu sözlerinin üzerinden yedi yıl geçti. 2011 bütçesinde, bakanlıklar arasında en fazla pay 72.2 milyar lirayla Maliye Bakanlığı’na ait. Maliye Bakanlığı’nı, 35.9 milyar lirayla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 34.1 milyar lirayla Milli Eğitim Bakanlığı, 17.2 milyar lirayla Sağlık Bakanlığı ve yaklaşık 17 milyar lirayla Milli Savunma Bakanlığı izliyor.)
Türk ordusundaki AKP kuşkusu
(5) YORUM: Gönül’ün açıklamasından önce bile, Ankara’da, 14 mayısta üç büyük savunma programının ihalelerinin iptal edilmesinin bir nedeninin, savunma harcamalarını kesmeye dönük bir AK Parti tertipi olduğuna ilişkin söylentiler vardı. Biz, Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin oy kullanan bir üyesi olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün böyle bir plana destek vermiş olabileceğini hayal bile edemiyoruz. Bunu söylemekle birlikte, Gönül’ün imam-hatip tartışmasının (teknik liselerin üniversiteye girişteki katsayı dezavantajının kaldırılmasına yönelik reform girişiminin yarattığı tartışma kastediliyor) hemen ardından gelen şaşırtıcı açıklaması, AKP’nin niyetleri konusunda Türk ordusunun içine zaten derin biçimde yerleşmiş olan kuşkuları pekiştirmiştir. YORUMUN SONU. EDELMAN.