Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sona erdi.
Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yapılan açıklamada, toplantıda Türkiye'nin ayrıcalıklı bağlara sahip olduğu, dost ve kardeş Suriye'de toplumsal olayların tırmanmasından ve yaşanan can kayıplarından duyulan derin kaygı ve üzüntünün kaydedildiği belirtilerek, ''Güvenlik güçlerinin de halka yaklaşımlarında azami duyarlılık göstermesi gerektiğinin altı çizilmiştir'' denildi.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde, 12 Haziran tarihinde yapılacak milletvekili genel seçiminin herhangi bir güvenlik sorunu yaşanmadan gerçekleştirilebilmesi için, bugüne kadar alınan ve alınması öngörülen güvenlik tedbirlerinin etraflı değerlendirmesinin yapıldığı belirtilerek, ''Terör örgütü ve yandaşlarının halkımızın demokratik tercihlerini serbestçe ortaya koyabilmelerini engellemeyi amaçlayan teşebbüslerin, güvenlik güçlerimizce alınacak tedbirler ile ülkesine ve demokrasiye içtenlikle bağlı halkımızın sağduyulu yaklaşımı sayesinde başarıya ulaşamayacağına olan inanç teyit edilmiştir'' denildi.
MGK'nın Nisan ayı olağan toplantısı sonrasında yayımlanan bildiride, toplantıda, ülke güvenliğini ilgilendiren iç ve dış gelişmelerin etraflı olarak ele alındığı kaydedildi.
Terörizmle mücadelenin bugüne kadar olduğu gibi gelecek dönemde de yalnızca güvenlik boyutuyla değil, terörü besleyen ortamın tasfiyesini de içeren kapsamlı ve çok yönlü bir yaklaşımla sürdürülmeye devam edileceği vurgulanan bildiride, bu bağlamda, toplumun ve bireyin temel hak ve özgürlüklerinin zedelenmemesini teminen demokrasi ve insan haklarına saygının, her zaman olduğu gibi devletin bu yöndeki çabalarının odak noktasını teşkil edeceği belirtildi. Bildiride, şunlar kaydedildi:
''Bu çerçevede terör örgütünün ve yandaşlarının insan hakları kisvesi altında gerçekleştirmeye çalıştıkları ve esasen halkımızın birliğini, bütünlüğünü, güvenliğini, huzurunu ve refahını hedef alan her türlü eylem ve girişimiyle mücadele edileceği ve bu kararlı yaklaşımın, milletimizden alınan güven ve destekle terör tehdidi bertaraf edilene kadar sürdürüleceği vurgulanmıştır.
12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak seçimlerin herhangi bir güvenlik sorunu yaşanmadan gerçekleştirilebilmesi için, bugüne kadar alınan ve önümüzdeki dönemde alınması öngörülen güvenlik tedbirlerinin etraflı bir değerlendirmesi yapılmıştır. Bu bağlamda, terör örgütü ve yandaşlarının halkımızın demokratik tercihlerini serbestçe ortaya koyabilmelerini engellemeyi amaçlayan teşebbüslerin, güvenlik güçlerimizce alınacak tedbirler ile ülkesine ve demokrasiye içtenlikle bağlı halkımızın sağduyulu yaklaşımı sayesinde başarıya ulaşamayacağına olan inanç teyit edilmiştir.''
Irak'ın siyasi ekonomik ve sosyal alanlarda karşılaştığı sorunların ulusal uzlaşı temelinde bir an evvel açılmasının sadece Irak'ın değil, tüm bölgenin istikrarına katkı sağlayacağının vurgulandığı bildiride, ''Bu çerçevede Irak'ın birliğine istikrar, huzur ve kalkınmasına büyük önem atfeden Türkiye'nin Irak halkının karşı karşıya bulunduğu bu sorunların çözülmesi yönündeki çabalara her türlü desteği vermeye devam edeceği kaydedilmiştir'' denildi.
Libya'da son dönemde yaşanan gelişmelerin ve bundan sonraki süreçte atılabilecek adımların değerlendirildiğinin ifade edildiği bildiride, şunlar kaydedildi:
''Bu ülkede gerçek bir ateşkesin bir an önce sağlanmasına, dost ve kardeş Libya halkına yönelik insani yardım faaliyetlerinin kesintisiz olarak sürdürülmesine ve Libya halkının meşru talepleri doğrultusunda siyasi değişim ve dönüşüm sürecinin başlatılmasına verilen önem vurgulanmıştır.
Türkiye'nin ayrıcalıklı bağlara sahip bulunduğu dost ve kardeş Suriye'de toplumsal olayların tırmanmasından ve yaşanan can kayıplarından duyulan derin kaygı ve üzüntü kaydedilmiştir. Halkın siyasi sosyal ve ekonomik alanlardaki meşru taleplerinin ve beklentilerinin karşılanması amacıyla yapılacağı açıklanan reformlar ve bu yönde şimdiye kadar atılan adımlar üzerinde durulmuş ve bu reformların tamamının en kısa zamanda hayata geçirilmesinin önemi vurgulanmıştır.
Suriye yönetiminin bu yönde atacağı adımlara desteğimiz teyit edilmiş, güvenlik güçlerinin de halka yaklaşımında azami duyarlılık göstermesi gerektiğinin altı çizilmiştir.
Bu çerçevede dost ve kardeş Suriye'de toplumsal barış ve istikrarın tesis edilebilmesi, şiddetin sona erdirilmesi ve can güvenliği ile temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasını teminen gerekli adımların ivedilikle ve kararlılıkla atılması yönündeki çabaların taşıdığı önem vurgulanmıştır.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanmakta olan değişim ve dönüşüm sürecinin dost ve kardeş ülkelerde barış, istikrar ve refaha katkıda bulunacak şekilde sonuçlandırılmasına atfedilen önem vurgulanmış, ülkemizin bölgesele ve küresel barışın tesisi yönünde kararlı bir şekilde çaba göstermeye devam edeceği ifade edilmiştir.''