4 Nisan 2011 Pazartesi

Gazeteci Birgit'ten 27 Mayıs itirafı

Asker, gazeteci, avukat ve CHP yöneticisi olarak ihtilal döneminde görev yapan Orhan Birgit, 27 Mayıs darbesinin önemli ayrıntılarını Aksiyon dergisine anlattı.85 yaşındaki Birgit'e göre, 27 Mayıs 1960'tan önce darbe planı yapmakla suçlanan 9 subay, hâkim karşısına çıkarıldıktan sonra mahkûm edilebilseydi belki de kanlı ihtilal olmayacaktı. Darbeye zemin hazırlayan öğrenci hareketlerine destek olduğunu belirten Birgit, olayların organize edilme sürecinde görev almış. "Ben, CHP Beyazıt ilçe başkanıyım. Öğrenciler, (Nurettin Sözen falan da vardı içlerinde) geldiler. Üniversitede oturup direnç göstereceklerdi, miting yapacaklardı, tahkikatların kurulmasına karşı. Ancak olaylar kontrolden çıktı." diyor. Birgit, "CHP il örgütünün talimatı ile 9 cuntacı subayı kuyudan ben aldım. Kıyma makineleri haberleri ise tam bir dezenformasyondu." itirafında bulunuyor.

Sarıkız, Ayışığı, Eldiven ve Yakamoz darbe planlarının hesabının sorulması, Balyoz Darbe Planı'ndan dolayı aralarında eski kuvvet komutanlarının da bulunduğu askerlerin yargılanması, demokrasi tarihimiz açısından çok önemli. Ergenekon kapsamında da aralarında siyasetçi, gazeteci ve sivil toplum temsilcisi pek çok isim hükümeti kanun dışı yollarla devirmeye çalışmaktan halen yargılanıyor. Aksiyon dergisi bu hafta geçmişe ışık tutarak, tüm bu rolleri üstlenmiş 27 Mayıs darbesinin canlı şahidini sayfalarına taşıdı.

Türkiye'de, darbeciler ilk kez yargılanmıyor. 27 Mayıs 1960'tan önce de darbe planı yapmakla suçlanan 9 subay, hâkim karşısına çıkarılmış ancak 8'i beraat ettirilmiş, ihbarcı subay cezalandırılmıştı. Eğer onlar mahkûm edilebilseydi, belki de 27 Mayıs kanlı ihtilali olmayacaktı. Darbecilerin avukatlığını üstlenen Orhan Birgit, o günleri şöyle anlattı: "9 subaydan biri olan Cemal Yıldırım'ı tutuklamışlar. CHP il sekreteri İlhami Sancar'la da tanışıyor. İlhami Bey bana dedi ki: 'Albayı tutuklamışlar. Karısı haber verdi, meşgul ol. Sen ilgilen. Ben fiilen meşgul olmak durumunda değilim.' Avukatlığını aldım. 'Haber ver, teknik yardım da yapalım.' dedi bana il başkanı."

Darbe döneminde avukatlığının yanı sıra gazetecilik de yapan Birgit, 'Kim' dergisinde de görev yapıyordu. Dergi, mevcut iktidara karşı yayınlarıyla dikkat çekiyordu. 27 Mayıs sürecinde 9 subayın beraatinden sonra darbeciler yeniden toparlandı. Darbenin sivil uzantıları da vardı. İstanbul'da 28 Nisan 1960'ta Türkiye'deki en geniş çaplı öğrenci olayları gerçekleştirildi. Beyazıt'taki hukuk fakültesinde başlayan olaylar yayıldı, polisle öğrenciler karşı karşıya geldi. İstanbul ve Ankara'da sıkıyönetim uygulandı. Üniversite ve yüksekokullar bir ay süreyle kapatıldı. Birgit, 27 Mayıs darbesine zemin hazırlayan öğrenci hareketlerinin organizesinde rol oynadığını açıkladı. O tarihte CHP Beyazıt İlçe Başkanı olan Orhan Birgit, "Ben CHP Beyazıt İlçe Başkanı'yım. Öğrenciler, (Nurettin Sözen falan da vardı içlerinde) başka birtakım arkadaşlar geldiler. Yardım istediler. 'Ne yapabiliriz?' diye sordular. Bizim yaptığımız şu, öğrenciler üniversite bahçesinde oturup direnç gösterecekler, miting yapacaklar tahkikatların kurulmasına karşı. Ancak olaylar kontrolden çıktı." ifadelerini kullandı. 27 Mayıs sürecinde yalan haber ve dezenformasyon yapıldığını da vurgulayan Birgit, bunlardan birinin öğrencilerin kıyma makinelerinde öğütüldüğünü ileri süren haber olduğunu belirtti. "Ben inandım ona. Sonra ne kıyma var, ne Et Balık Kurumu var. Kıyma makineleri haberlerini yayımladıktan sonra öğrendik ki uydurma. Anlatan da kim? Alev Alatlı'nın babası Albay Ertuğrul Alatlı. Basın yayın işlerinden sorumlu bir subayın uydurması. Dezenformasyonun dik âlâsı. Bildiri çıktı. Anadolu Ajansı geçti haberi." dedi.