8 Haziran 2010 Salı

Kalbi ‘vurun’ aklı ‘durun’ diyen bakan / Eyüp Can

MİLLİ Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e soruyorlar...
“İsrail’le yapılan askeri anlaşmaların iptali söz konusu mu?”
“Anlaşmalar Dışişleri Bakanlığı’nın konusu. Henüz bize böyle bir teklif gelmedi.”
Peki, Türkiye ile İsrail arasında kaç askeri anlaşma var?
“Bir hayli fazla...”
* * *
Türkiye ile İsrail arasında planlanan tatbikatlardan üçü zaten iptal edildi.
Ticari, askeri ve diplomatik ilişkiler askıda.
Sunday Times İsrail’in kanlı baskın yüzünden İran’a yönelik istihbarat gücünü yitirebileceğini yazdı.
Meğer İsrail’in Türkiye sınırları içinde İran’ı gözetleyen bir istihbarat merkezi varmış.
Gazeteye konuşan İsrailli yetkili “Bu üs kaybedilirse İsrail Tahran’ın arka bahçesini gözetlemesini sağlayan gözleri ve kulaklarını kaybedebilir” diyor...
Yani Türkiye İsrail ilişkileri zannettiğimizden daha karmaşık...
* * *
Bir yanda sokağın sesi, diğer yanda devlet aklı...
Gerilim arttıkça AK Parti hükümeti daha fazla sıkışıyor...
O halde İsrail’le ilişkiler konusunda bundan sonraki süreçte Türkiye neler yapacak?
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik çatışma senaryolarına tepkili...
“Çatışma senaryoları oyuncak değil, çatışma dışında bir sürü enstrüman mevcut. Türkiye-İsrail ilişkilerinde bundan sonraki yol haritasında yakın vadede askeri anlaşmalar ve diğer bağlantılara kadar her şey feshedilir...”
Feshedilir mi, feshedilecek mi?
“Feshedilir, feshedilecektir.”
* * *
Peki, bu soruların resmi muhatabı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ne diyor?
“İsrail, uluslararası hukuk sınırları içine gelirse ilişkiler başka türlü seyreder. Askeri anlaşmalar İsrail’in tutumuna bağlı...”
İsrail hükümeti BM soruşturma komisyonunu kabul etmediğini açıkladı...
Bu durumda Türkiye ne yapacak?
“Uluslararası hukuktan kaynaklanan bütün haklarını kullanacak...”
İyi de karşımızda “BM soruşturmasını ulusal çıkarına aykırı bulduğunu” açıklayan bir “fanatikler koalisyonu” var...
“Uluslararası kamuoyu büyük bir sınav veriyor. İsrail, BM soruşturma komisyonunu reddederse sakladığı bazı şeyler vardır. Bugün kaçarsa yarın yakalanır...”
* * *
Mavi Marmara baskınından sonra Başbakan Tayyip Erdoğan çok kritik bir toplantı yaptı. O gün o toplantıda çatışmadan, ilişkilerin kesilmesine tüm senaryolar konuşuldu.
Erdoğan ve Davutoğlu çatışma senaryolarını ilk andan itibaren eledi.
İki ülke arasında askeri, siyasi ve ekonomik ilişkilerin tamamen kesilmesi “en son senaryo” olarak kabul edildi.
Ömer Çelik “Askeri anlaşmalar feshedilir, feshedilecektir” diyerek hükümetin zihnindeki en son senaryoyu deşifre etmiş oldu.
Davutoğlu hâlâ İsrail hükümetinin baskı altında kalıp geri adım atacağı senaryosuna oynuyor, bu yüzden “Askeri anlaşmaların geleceği İsrail’in pozisyonuna bağlı” diyor.
* * *
Ama bence AK Parti hükümetinin “ruh halini” en çıplak biçimde Bülent Arınç yansıtıyor...
“Benim çevremden de pek çok insan, vurmayı kırmayı istiyor olabilir. Kalbimle onları destekliyorum. Ama dünyada reel politikayı da görmemiz lazım... Bazıları ‘Bütün anlaşmaları feshedin’ diyor. Bekâra karı boşamak kolay. ‘İkinci, üçüncü gemileri de yola çıkaralım’ diyen insanların kalplerine hitap ederek söylüyorum, böyle bir olay tekrarlandığı zaman bunu önleyebilecek gücünüz var mı? Bu olay neticesinde meydana çıkan hasarları tamir edebilecek aklınız var mı? Ne götürür ne götürmez hesabını yaptınız mı?”
Belli ki Arınç yapmış ve bu sözlerle hükümetin ruh halini özetlemiş...
“Kalbim ‘vurun’ diyenleri destekliyor aklım ‘reel politika’ diyor...”
Hükümetin “en duygusal” bakanı aklın ön plana konulmasını öneriyor...