8 Haziran 2010 Salı

İtirafçı ol

Balyoz soruşturması kapsamında 2 kez ifade veren Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’ya “Etkin Pişmanlık Yasası” kapsamında itirafçılık teklifinde bulunulduğu ortaya çıktı. Fırtına, soruşturmayı yürüten savcıların bu teklifini, “Bu hükümden yararlanmamı gerektirecek bir suç işlemedim” diyerek geri çevirdi.

BALYOZ soruşturması kapsamında 2 kez ifadesine başvurulan eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’ya, soruşturmayı yürüten savcıların “Etkin Pişmanlık Yasası” kapsamında itirafçılık teklifinde bulunduğu ortaya çıktı. Fırtına, “Bu hükümden yararlanmamı gerektirecek suç işlemiş değilim” diyerek öneriyi geri çevirdi. İbrahim Fırtına, Balyoz soruşturması kapsamında 5 Aralık 2009 ve 25 Şubat 2010’da iki kez ifade verdi. İfade tutanağına göre 25 Şubat’ta İbrahim Fırtına, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı ve Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk tarafından savcılık odasında sorgulandı. Kimlik tespitinin ardından ifadeye geçilmeden önce Fırtına’ya, “Etkin pişmanlıktan faydalanması ve itiraflarda bulunması” durumunda cezasında indirim uygulanacağı söylendi.

Önce suçlama
Fırtına’ya, gözaltına alınmasına neden olan suçlamalar hatırlatıldı. Tutanaklara göre suçlamalar şöyle sıralandı: “İfade verene yüklenen suç anlatıldı. (Şüpheliye hükümeti cebren ilgaya teşebbüs, bu amaçla örgüt kurma ve yönetme), müdafi seçme ve bulundurma hakkı bulunduğu, yakınlarından istediğine yakalandığının derhal bildirileceği, isnat edilen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği kendine hatırlatılıp açıklandı.”

Sonra teklif
Fırtına’ya isnat edilen suçlamaların ardından savcı, tutanaklara geçen o soruyu Fırtına’ya şöyle yöneltti: “TCK. madde 221’de belirtilen etkin pişmanlıktan faydalanabileceği ve 221’inci maddenin 4’üncü fıkrasında belirtilen suç işlemek amacıyla örgüt kuran yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek veya isteyerek yardım eden kişinin gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmayacağı, ayrıca kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden, dörtte üçe kadar indirim yapılacağı hususları, şüpheli Halil İbrahim Fırtına’ya hatırlatıldı, soruldu.”

Paşa reddetti
Fırtına, savcıların bu sorusunu, “Bu hükümden yararlanmamı gerektirecek bir suç işlemiş değilim. Atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum” diyerek geri çevirdi. Fırtına, soruşturma kapsamında kendisine isnat edilen diğer suçlamaları da reddederek şeref madalyası sahibi bir kişi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

Bana ciddi bir hakaret
“Darbeyle suçlanma diye bir şeyi asla kabul etmiyorum. Bu benim 45 yıllık şerefli askerlik mesleğime ciddi bir hakarettir. Ben görevden ayrılırken TSK’nın en son şeref madalyasıyla taçlandırılmış, ayrılış törenine katılan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve devlet görevlileri tarafından hizmetlerime teşekkür edilmiş ve takdir edilerek uğurlanmış Hava Kuvvetleri’nin 25’inci komutanıyım. Böylesine bir suçla suçlanmaktan ve karşılaşmaktan fevkalade ızdırap çekmekteyim.”