17 Mayıs 2010 Pazartesi

Derin devletin son 120 kara günü / Önder Aytaç

1. Ne pahasına olursa olsun derin yapı referandumu yaptırtmayacak ya da “hayır”ların çok çıkmasına çalışacak.

2. Prof. Yazıcı’ya göre; “YSK ‘süre’ler konusunda yetkisiz”. “Özel kanun” süreye “60 gün” derken, YSK’nın süreyi 120 gün ilan etmesi de derin devletin bir manevrası.

3. Yüksek yargı oligarşisi, postal yalayıcı bürokratlar ve dört gündür Ankara’ya konuşlanan Aydın Doğan ve medyası; AKP sürecinin biteceğini ve yeniden eski militari statükocu vesayet döneminin geri geleceğine inanıyor.

4. Baykal’ın ipinin çekilmesi, onun iyi bir avukat ol(a)mamasına bağlı. Eğer, derin devletin her emrine “Yes Sir” diyeceğini açıkça taahhüt etmezse, geri dönmesi olanaksız. Varan 2-3 kasetleri de Bay-kalll’ın kal(a)ma(ma)sının handikapları. AKP’de Çömez, MHP’de Özdağ, ANAP’ta Okuyan, DYP’de Cindoruk her ne ise, CHP’deki benzer kozmik bürocular, kasetleri patlattılar. Baykal öncelikle partideki “kozmikçilerle” anlaşmaya çalıştı. Ardından da, partide önemli değişiklikler yapacağını ve yeni isimleri vitrine yerleştireceğini ifade etti. Sonrasında da Avrupa Parlamentosu’na giderek sosyal demokratlardan destek arayışını sürdürdü.

5. YSK’nın “derin yapıya” ekstradan 60 gün zaman kazandırması, bu sürecin gerçekten de ateşten bir gömlek olacağının göstergesi.

6. Tayyar; “Şu anda referandum sandığının tek güvencesi Haşim Kılıç. Bu sorumluluğu nedeniyle provokatif eylemler de gündeme gelebilir. Kılıç’ın güvenliği daha üst düzeyde sağlanmalı. Anayasa değişikliğini ve demokratik açılımları akamete uğratmak isteyenler, sistemi kullanarak çözüm üretemediklerinden, her yola başvurabilirler” diyerek olacaklara parmak basıyor.

7. Tayyar’ın, Kılıç örneklemesi, Samsun ve Kayseri’deki yumruklama ile Eskişehir ve Muğla’daki üniversite gençlerinin kışkırtılması, Baykal’ın kaseti bağlamında, kesinlikle “derin yapının” adamlarınca tezgâhlandı.

8. Yazıcıoğlu’nun derin yapı tarafından öldürülmesinin ardından, benzeri tezgâhlar şu anda MHP ve BDP’nin, hatta Bülent Arınç örneklemesinde gördüğümüz gibi AKP’nin önde gelenleri ve kanaat önderi olan Kürt ve Türk aydınları için de düşünülüyor. Mamak Askerî Cezaevi’nde yatan ülkücüler ile Diyarbakır Cezaevi’nde kalan Kürtlerin, anayasa oylamasında “hayır” oyu kullanmaları için, her türlü iğrenç, kanlı ve adi oyun(lar) derin devlet tarafından tezgâhlanacak.

9. Öcalan’ın; “31 mayısa kadar bekleyeceğini ve olumlu bir gelişme olmazsa, sonradan yapılanlardan kendisinin sorumlu tutulmayacağını” söylemesi, tam da derin yapının söylemiyle örtüşmekte. Yine Öcalan; “PKK içinde bazı gruplar devletin bazı unsurlarıyla ortak hareket ediyor, örgüt içinde bir çete anlayışı gelişti” derken, derin statüko ile uyum içinde konuşuyor.

10. Derin yapı, 120 gün içinde, Anadolu insanını tahrik ederek, şehit mehmetçiklerin sayısını arttırarak, derinle irtibatlı PKK terörünü azdırarak, toplumu kamplaştırma çabası içinde. Ayrıca şehit sayısının artmasını önlemek için, TSK’ya, Kuzey Irak’a sınır ötesi bir operasyon için bir yetki asla verilmemeli.

11. Samsun ve Kayseri Emniyet Müdürlerinin görevlerinden alınmaları gibi, kırsalda görev yapan mehmetçiklerin şehit edildiği yerlerdeki, Jandarma komutanları için de aynısı yapılmalı. Kır ve sınır polisi kurma, önce bedelli askerlik, sonrasında da profesyonel ordu sistematiğine geçilmesi bu 120 gün içinde yapılmazsa, mehmetçiklerin telef edilmesi söz konusu.

12. Eğer helikopterler kalkamıyor, uçaklar yer tesbit edemiyor, insansız hava araçları arızalanıyor, ambulansların ulaştığı yerlere ordu yetişemiyor, acemi ve eğitimsiz erler hep en zor yerlere veriliyorsa, doğal olarak şehit sayısı da artıyordur. Şehit cenazelerinin bile bilinçli olarak Samsun ve Kayseri gibi provokasyonlara yatkın illere denk ge(tiri)lmesi, derinin sivil uzantısı şeklindeki “milliyetçi” geçinen bazı gerzekleri de devreye sokuyor.

13. Doğuda Jandarma, ciddi terör eylemlerinin olacağı konusunda sivil yetkilileri korkutmakta ve asker lehine yeni yetkiler devşirme, şehir merkezlerine tanklar yerleştirme ve yol kontrollerinin arttırılması gibi saçmalıkları arzuluyor. Bu konuda direnen mülki amirler ve savcılar, “Sizin araçlarınıza ve evinize de eylem koyulabilir!”, “çocuğunuza, eşinize sıkıntı olabilir!” söylemleriyle yıldırılıyor.

14. Bir kısım üniformalı ise, görüştüğü insanları tehdit edercesine, önce anayasa değişikliğinden duyduğu rahatsızlığını ifade ediyor. Sonra da; “bir iç savaş çıkmasından endişe ediyorum” diyor ki bu cümlenin okunmasını tersinden yaparsak, çok ürpertici sonuçlar çıkıyor.

15. Bazı hukukçular referandum sonrasında, Anayasa Mahkemesi’nin milletin kararını dikkate almayarak, değişiklikleri iptal edeceğini savunuyor. Yine, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerin özünün yıpratılması nedeniyle, AKP’nin kapatılmasının söz konusu olacağı fısıldanıyor. Google savcıları da yeni yeni deliller bulmakla uğraşıyorlar.

16. 120 günün bunca keşmekeşliği ve kokuşmuşluğu yanında, lotus çiçeği gibi olan 8. Türkçe Olimpiyatları, ümitle/ umutla/ yeniden dirilişle/ karamsar olmamaya karşı, adeta bir oksijen çadırı gibi soylu bir başkaldırı sergiliyor.